Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece; uyuşmazlığa konu alacağın tutarı ve davalının yerleşim yeri itibariyle yetkili ve görevli olan Alaplı İlçe Tüketici Hakem Heyeti yerine Zonguldak İl Tüketici Hakem Heyeti tarafından verilen kararın yok hükmünde olduğu gerekçesiyle, il tüketici hakem heyeti kararının kaldırılmasına karar verilmiştir....

    Maddesi uyarınca il ve ilçe tüketici hakem heyetinin verdiği kararların tarafları bağlayacağı, tüketici hakem heyeti kararlarının, İcra ve İflâs Kanununun ilamların yerine getirilmesi hakkındaki hükümlerine göre yerine getirileceği ve tarafların, tüketici hakem heyeti kararlarına karşı tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde tüketici hakem heyetinin bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesine itiraz edebileceği düzenlenmiştir. Düzenlemelerde söz edilen karar, tüketici hakem heyetlerinin vereceği nihai kararlardır. Gerçekten de Kayseri Tüketici Sorunları İl Hakem Heyeti’nin 11.8.2014 tarih ve 2014/207 sayılı karar ile nihai karar verilmiş ve ayrı bir davaya konu edilmiştir. Ancak, davaya konu Kayseri Tüketici Sorunları İl Hakem Heyeti’nin 7.7.2014 tarih ve 2014/145 sayılı kararı ise, dosyanın uzman bilirkişiye tevdiine ilişkin bir “ara karar” niteliğinde olup, nihai karar olmadığından ara kararın infazı mümkün olmadığı gibi bu ara karara karşı itiraz yolu da açık değildir....

      Tüketici Sorunları Hakem Heyeti tarafından verildiğinden, mahkememizin yetkisizliğine ve dosyanın yetkili..... Mahkemesine gönderilmesine..." gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiştir. ..... Mahkemesince ise, "...Davanın 05/09/2017 tarihinde açıldığı, davacı vekilinin dava dilekçesine yazmış olduğu .....ait 15/05/2015 tarih 2015/255 sayılı kararının davanın süresi içinde 28/11/2017 tarihinde verdiği dilekçe ile hakem heyeti kararının maddi hata ile yazıldığının bildirildiğini, iptali istenen kararın ..... İl Tüketici Hakem Heyeti Başkanlığına ait karar olduğu açıktır. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 70/3. maddesinde "Taraflar, tüketici hakem heyetinin kararlarına karşı tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde tüketici hakem heyetinin bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesine itiraz edebilir. " hükmü yer almaktadır....

        Tüketici Mahkemesince ise, "...davacı vekilinin 03/02/2016 tarihli dava dilekçesinin konu, açıklamalar ve netice ve talep kısmında açıkça belirttiği üzere mükerrer alınan Afyonkarahisar Valiliği İl Tüketici Hakem Heyeti Başkanlığının 26/08/2015 tarih ve 004720150001603 sayılı kararının iptalini istediği açıktır. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 70/3. maddesinde "Taraflar, tüketici hakem heyetinin kararlarına karşı tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde tüketici hakem heyetinin bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesine itiraz edebilir. " hükmü yer almaktadır....

          Davacı eldeki davada; davalının genel kredi sözleşmesine istinaden kredi kullandığını, kendisinden alınan masrafın tüketici sorunları hakem heyeti tarafından davalıya iadesine karar verildiğini ileri sürerek hakem heyeti kararının iptalini istemiştir. Taraflar arasında, 11.06.2013 tarihinde ticari taşıt kredisi, 05.06.2012 ve 22.03.2013 tarihlerinde ise genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmesi imzalandığı hususu uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık; genel kredi sözleşmesi ve ticari taşıt kredisi nedeniyle alınan masraflarla ilgili olarak tüketici sorunları hakem heyetinin karar verme yetkisinin bulunup bulunmadığı hususundadır. Tüketici Sorunları Hakem Heyetleri Yönetmeliği'nin 5/1.maddesine göre; Tüketiciler ile satıcı ve sağlayıcılar arasında çıkan uyuşmazlıkları çözümlemek amacıyla veya tüketici mahkemelerinde delil olarak ileri sürülebilecek kararları almak üzere il ve ilçe merkezlerinde hakem heyetleri kurulur....

            Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesi ise iptali istenen dava konusu kararın Trabzon İl Hakem Heyetinin kararı olduğu, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 70/3. maddesinin kesin yetki düzenlemesi içerdiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiştir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanununun 70. maddesinin üçüncü fıkrasında '' Taraflar, tüketici hakem heyeti kararlarına karşı tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde Tüketici Hakem Heyetinin bulunduğu yerdeki Tüketici Mahkemesine itiraz edebilir.''düzenlemesi mevcuttur. Anılan mahkeme hükmü emredici nitelikte olup, madde ile tüketici hakem heyeti kararlarına karşı itiraz yoluna ilişkin olarak, kararı veren tüketici hakem heyetinin bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesinin yetkisi, kesin yetki olarak düzenlenmiştir....

              Davanın açıldığı tarih itibariyle yürürlükte olan 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümlerine göre tüketici hakem heyetinin delil mahiyetinde karar verme yetkisi olmadığı gibi, 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun döneminde tüketici hakem heyetince delil mahiyetinde verilen karara karşı 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun yürürlüğe girdikten sonra tüketici hakem heyeti kararının iptali amacıyla dava açılması da mümkün değildir. Bu nitelikte alacak talepleri için talep edilen miktar tüketici hakem heyetinin görev alanına girmekte ise, tüketici hakem heyetine yeniden başvuruda bulunulması zorunludur. Tüketici hakem heyetine başvurmaksızın tüketici mahkemesinde itirazın iptaline ilişkin dava açılması mümkün değildir....

                Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/305 Esas, 2021/426 Karar Sayılı 28/10/2021 tarihli kararı aleyhine davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş ve talebin süresinde olduğu anlaşılmakla; yapılan istinaf ön incelemesi sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Manavgat'ta Doğru Cevap Özel Eğitim Kursu adı altında eğitim faliyeti yürüttüğünü, davalı Hakan Yıldırım'ın kızını kursa kayıt ettirmesine rağmen 8.500,00 TL kurs ücretini ödememesi üzerine Antalya İl Tüketici Hakem Heyetine başvurduğunu, hakem heyetince talebinin reddine karar verildiğini, kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek; Antalya İl Tüketici Hakem Heyeti Başkanlığı'nın 13/07/2021 tarih ve 0395 sayılı hakem heyeti kararının iptali ile, 8.500 TL öğrenim ücretinin temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                Davanın açıldığı tarih itibariyle yürürlükte olan 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümlerine göre tüketici hakem heyetinin delil mahiyetinde karar verme yetkisi olmadığı gibi, 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun döneminde tüketici hakem heyetince delil mahiyetinde verilen karara karşı 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun yürürlüğe girdikten sonra tüketici hakem heyeti kararının iptali amacıyla dava açılması da mümkün değildir. Bu nitelikte alacak talepleri için talep edilen miktar tüketici hakem heyetinin görev alanına girmekte ise, tüketici hakem heyetine yeniden başvuruda bulunulması zorunludur. Tüketici hakem heyetine başvurmaksızın tüketici mahkemesinde itirazın iptaline ilişkin dava açılması mümkün değildir....

                  Tüketici Sorunları İlçe Hakem Heyetinin 28.12.2015 tarih ve 126020150001578 sayılı kararının iptalini istemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kanun yararına temyiz edilmiştir. Davacı eldeki davada; davalının tarım destek kredisi sözleşmesine istinaden kredi kullandığını, alınan masrafın Tüketici Sorunları Hakem Heyeti tarafından davalıya iadesine karar verildiğini, kredi sözleşmesinin ticari nitelikte olması nedeniyle Hakem Heyetinin görevli olmadığını ileri sürerek, Hakem Heyeti kararının iptalini istemiştir.Taraflar arasında, destek kredisi sözleşmesi imzalandığı hususu uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık; bu sözleşme gereği alınan masraflarla ilgili olarak Tüketici Sorunları Hakem Heyetinin karar verme yetkisinin bulunup bulunmadığı hususundadır....

                    UYAP Entegrasyonu