Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sanığın katılana ait olup kaybedilmiş suça konu iki adet çeki ele geçirip, sahte olarak tanzim edilmiş ve kendisi tarafından ciro edilmiş olarak tahsil için bankaya ibraz ettiği, bankaya verilen ödemeden men talimatı olduğu için işlem yapılmadığı, bu defa söz konusu çekler için icra takibi başlattığı, katılanın itirazı üzerine sahteliğin ortaya çıktığı, bu şekilde sanığın üzerine atılı banka veya kredi kurumları ile kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediği kabul olunan somut olayda; 1) Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükme ilişkin yapılan incelemede; Sanığa yüklenen “resmi belgede sahtecilik” suçunun, 5237 sayılı TCK’nın 204/1 maddesinde belirtilen cezasının miktarı ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu aynı Kanunun 66/1-e ve 67/4 maddelerinde öngörülen 12 yıllık olağanüstü dava zamanaşımının suç tarihi olan 08/03/2007 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar...

    kuyumcu dükkanları olup 03/07/2014 tarihli celsede altınları müşterilerden alacakları sırada ayar suyu ile gerçekliklerini belirledikten sonra aldıklarını, altın dişleri çok güvendikleri kişilerden altın olup olmadığını inceledikten sonra aldıklarını belirttikleri, katılanların basit bir inceleme ile sözkonusu dişlerin altın olmadığını anlayabilecek mesleki kabiliyetlerinin olduğu, kaldı ki katılanların sahte altın dişleri inceleme yapmadan almayacaklarını belirttikleri, bu nedenle kuyumcu olan katılanlar yönünden sahte altın dişlerin iğfal kabiliyetine haiz olmadıkları, katılanların durumu ve olayın gelişimi itibariyle sanıkların davranışlarının katılanların inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte olmayıp katılanları yanıltıcı özelliğinin bulunmadığı, bu nedenle suçun kanuni tanımındaki maddi unsurunun oluşmadığı kabulü ile verilen beraat hükümlerinde bir isabetsizlik görülmemiş; sanıklar tarafından sahte altın dişlerin satılmaya çalışıldığı kuyumcu olan katılanlar bakımından sahteliğin...

      Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden çekişme konusu bağımsız bölümün ... adına tapuda kayıtlı iken 17.01.2003 tarihinde vekaleten yapılan satışla davalı ... adına tapuya kaydedildiği, ancak vekil olan ...’ın satışı sahte vekaletnameyle yaptığı iddiasıyla hakkında kamu davası açıldığı, Bakırköy 7.Ağır Ceza Mahkemesinin 28.06.2007 tarihli, 2003/281 esas, 2007/268 karar sayılı ilamı ile vekaletnamedeki sahteliğin saptandığı ve sanıkların mahkumiyetine karar verildiği anlaşılmaktadır. Eldeki davadaki davalılar ... ... ve ... o davanın sanıkları arasındadır. Ne var ki; ceza ilamının henüz kesinleşip kesinleşmediği belli değildir. Yukarıda sözü edildiği üzere 20 numaralı bağımsız bölüm tapuda ... adına kayıtlı iken 17.01.2003 tarihinde davalı ...’ya satış yapılmıştır. Satıştan evvelki kayıt maliki ...’a ait mirasçılık belgesi dosyada bulunmadığından bu kişinin hangi tarihte öldüğü, mirasçılarının kimlerden ibaret olduğu da anlaşılamamaktadır....

        adet tediye fişinin (..., ..., ..., ... ve ... nolu fişler) Samsun Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünün hükme esas alınan 24.12.2012 tarihli ekspertiz raporuna göre sanığın elinden çıkmış olmasının mümkün ve muhtemel göründüğünün bildirilmesi ve tüm fişlerde sanığın eli ürünü olduğu belirlenen imzasının yer alması nedeniyle sanığın eylemlerinin basit zimmet suçunu oluşturduğu kabul edilerek cezalandırılmasına karar verilmiş ise de; öncelikle anılan ekspertiz raporuna göre sanık tarafından sahte imza atıldığı muhtemel görülen davaya konu 4 mudinin hesaplarına ait imza kartonetlerinin fiziki olarak dosyaya getirtilmesi, mudilere ait hesap kartonetlerinde bulunan imzalarla, sahte mudi imzası taşıyan fişlerdeki imzalar karşılaştırılıp aldatma kabiliyetinin bulunup bulunmadığının mahkemece saptanması, denetime imkan verecek şekilde tutanağa geçirilmesi, mudi yerine sahte olarak atılan imzanın ilk bakışta basit bir inceleme ile sahteliğinin anlaşılması halinde eylemin basit zimmet, sahteliğin...

          Uzmanlık raporunda, suça konu ... belgesinin genel şekil yönünden hakiki örneklerine benzerlik gösterdiği gözlenmiş ise de; basılı soğuk mühür izinin ve belge yapısının hakiki örneklerinden farklılık gösterdiği anlaşıldığından bütünüyle sahte olarak oluşturulduğu; sahteliğin ilk bakışta ve kolaylıkla dikkati çekmeyecek nitelikte olması nedeniyle belgenin aldatıcılık niteliğinin bulunduğu kanaati bildirilmiştir. 4. Mahkemece, emanette bulunan belge aslı duruşmaya getirilip özellikleri duruşma tutanağına yazılıp aldatıcılık niteliğinin bulunup bulunmadığı belirlenmeden ve denetime olanak verecek şekilde suça konu belge aslının dosya içerisinde bulundurulması gerekirken eksik inceleme ile karar verildiği görülmüştür. IV....

            İcra Dairesinin 2012/4261 Esas sayılı dosyası üzerinden takibe koyduğu, senet üzerindeki sahteliğin Söke Kriminal Laboratuvarı'nın 21/02/2013 tarihli raporuyla tespit edildiği ve bu şekilde nitelikli dolandırıcılık suçuna teşebbüs ile resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda; 1)Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yönelik temyiz başvurusunun incelenmesinde; 5271 sayılı CMK'nın 231. maddesine göre verilen ve davayı sonuçlandırıcı nitelikte olmayan "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına" ilişkin karara karşı aynı Kanunun 231/12. maddesine göre itiraz yolu açık olup temyiz olanağı bulunmadığı, sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karara karşı yapılan itiraz üzerine, ilgili Ağır Ceza Mahkemesinin yaptığı inceleme sonucunda verilen ret kararı ile anılan kararın kesinleştiği anlaşıldığından, katılan vekilinin temyiz isteminin, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi...

              bilirkişi incelemesi sonucunda, karar defterinin 20/05/2013 tarihli 2014 nolu kararında davacı adına atılmış imza olmadığı, ... ticaret sicil dosyasında mevcut nüshanın yapılan incelemesinde ... ismi altında bu şahıs adına atılı bir imzanın mevcut olduğu, imzaların oluşturuluş yönünden diğer imza ve yazıların farklılık gösterdiği, yapısı itibariyle karbon zerrecilikten teşekkül özelliği gösterdiği, bu suretle ... adına ticaret sicil dosyasındaki genel kurul tutanağı nüshasındaki imzanın başka bir belgede ... adına atılı imzayı taşıyan belge ile arasına siyah karbonlu kağıt konulmak ve üzerinden hafif bir tazyik ile gidilmek suretiyle elde edilmiş olduğu, davalı şirketin dava konusu genel kurula çağrı yapıldığına dair belge sunmadığı, genel kurul toplantısının davacının ... dışında olduğu bir dönemde ve adına imza atıldığına yönelik kanı oluşturacak şekilde Ticaret Sicil Memurluğuna tescil ettirildiği anlaşılmakla, diğer katılanların çoğunluğu oluşturup oluşturmadığına bakılmaksızın sahteliğin...

                Mahkemece, iddia savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı şirketin müdürü olan davalı ...’in sahte imzalar ile düzenlenen talimat belgeleri ile davacı şirket hesabından usulsüz para çektiği, davalı bankaların gerekli dikkat ve özeni göstermemesi nedeniyle oluşan zarardan sorumlu olduğu, ancak sahteliğin davacının müdür olarak çalıştırdığı kişiden kaynaklandığı, davacının da gerekli dikkat ve özeni göstermemesi nedeniyle oluşan zarardan %75 müterafik kusurunun bulunduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 361.500 EURO ve 45.500 USD'nin tamamından davalı ...’in, 76.125 EURO ve 11.375 USD'sinden davalı ... AŞ.’nin ve 15.250 EURO'sundan davalı ... A.Ş.’nin sorumlu olmak kaydıyla temerrüt faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı ... dışındaki taraf vekilleri temyiz etmiştir....

                  Davalı ... vekili, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, sahte imzalı ile tanzim edilmiş bir poliçenin de olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Diğer davalı vekili, sahteliğin kanıtlanamadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece uyulan Dairemiz bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, hayat sigorta poliçesinin kredi verilen tarihte düzenlendiği ve priminin tahsil edildiği, krediyi veren davalı bankanın aynı zamanda ... Emeklilik A.Ş'nin acentesi olup, ......

                    Yeşil kart alma koşulları bulunmadığından daha önce üç kez müracaatı reddedilen ve yeşilkart alamayacağını anlayan sanık ...’in kendisi adına sahte olarak düzenlettirmiş olduğu ... seri numaralı yeşil kartı 2006 ve 2007 yıllarında kullanarak kamu kurumunu 1292 TL zarara uğrattığı, söz konusu yeşil kartın vize işlemini yaptırmak için başvurduğunda, yeşilkartın sahte olduğunun tespit edidiği, yaptırılan Kriminal incelemede sahteliğin iğfal kabiliyetinin bulunduğu anlaşıldığı olayda sanığın eyleminin kamu kurumu aleyhine dolandırıcılık suçunu oluşturduğu yönündeki kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu