Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, ihtiyati hacze itiraz nedenlerinin şekli ve sınırlı olduğu, sahteliğin yargılama sırasında belirlenebileceği gerekçesi ile itirazın reddine karar verilmiş, kararı muteriz vekili temyiz etmiştir. İcra ve İflâs Kanunu'nun (İİK) 265,I hükmü uyarınca borçlu ihtiyati haczin dayandığı sebeplere itiraz edebilir. İhtiyati haczin dayandığı sebepler, sadece İİK’nın 257’nci maddesindeki ihtiyati haciz kararı verilmesinin koşullarına ilişkin değildir....

    a vererek Milli Piyango idaresinden parasını almasını istediğinde Kadir'in müracat ettiğinde kurum ilgililerinin incelemede biletteki sahteliğin tespit edilmesi şeklinde gerçekleşen olayda, bileti sanığa getiren kişinin kimliğinin tespit edilememesi ve sanığın sahteliği yaptığı ve bilecek durumda bulunduğuna dair somut delil olmadığından dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından beraatine dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 22/09/2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

      Ltd. şti'nde kaldığı, ihbar üzerine kamu ihale kurulunca yapılan inceleme sonucunda ihale şartlarından birisi olan iş deneyim belgesinin sahte olduğunun belirlendiği, sahteliğin Fırat Üniversitesi Fırat Tıp Merkezi Başhekimliği yazısı ile teyit edildiği anlaşılan olayda: sanıkların ihale kazanmak için kullandıkları sahte belgenin iğfal kabiliyeti bulunmadığı mahkemece tespit edildiğinden sanıkların unsurları oluşmayan resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından beraatlarına ilişkin kararda bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 29.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Konsolosluğu tarafından doğrulandığı, yurtdışı giriş ve çıkış kayıtları ile ceza dosyasının süreci ile maddi vakalar nazarında sahteliğin olmadığı gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmişi ise de, söz konusu hüküm eksik araştırma ve incelemeye dayalıdır. . Zira, Türk Büyükelçiliği tarafından onaylanan çalışma belgesine dayanak bilgilerin davacı tarafından sunulduğu dikkate alınmamıştır. O halde mahkemece, söz konusu ceza dava dosyası sonucu beklenilmesi dahi irdelenmeli, o dosyada delil olabilecek hususlar özellikle değerlendirilmeli, diğer taraftan, Türk Büyükelçiliği tarafından onaylanan çalışma belgesine dayanak bilgilerin davacı tarafından sunulduğu gözetilerek, davacının ...’daki çalışması mümkün ise ...’daki resmi kurumlardan sorularak belirlenmeli, yurtdışı kayıtları nazarında Kurum müfettişinin yaptığı tespitler ile davacı delilleri ve yurtdışı kayıtları dikkate alınıp soncuna göre hüküm kurulmalıdır....

          ile değişik 5271 sayılı CMK’nun 231/12. maddesi uyarınca temyizi mümkün olmayıp, itiraz yasa yoluna tabi olduğu cihetle, Cumhuriyet savcısının vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE, vaki istemin itiraz olarak kabulü ile dava dosyasının merciince karara bağlanmak üzere mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, II- Cumhuriyet savcısının “resmi belgede sahtecilik ve mühürde sahtecilik” suçundan kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarına gelince; Ayrıntıları Ceza Genel Kurulunun 14.10.2003 gün ve 232-250 sayılı ve 09.10.2012 gün 2011/8-335 Esas 2012/1804 sayılı kararlarında da açıklandığı üzere, belgenin nesnel olarak aldatıcılık yeteneğinin bulunması ve aldatma keyfiyetinin belgeden objektif olarak anlaşılmasının gerekmesi, 31.03.2008 tarihli ekspertiz raporunda suça konu motorlu araç trafik belgeleri incelenerek muayene bölümlerindeki sahteliğin...

            Hüküm, davalı banka tarafından temyiz edilmiş; Dairemizce "....Muvafakatnamedeki imzanın davacıya ait olmadığı tespit edilmiş ise de, bu sahteliğin, davalı koca, kredi borçlusu veya banka yetkilisi tarafından ortaklaşa yapıldığına veya banka yetkilisinin bilgisi dahilinde gerçekleştiğine ilişkin dosyada herhangi bir delil bulunmamaktadır. Davacı bunun böyle olduğuna ilişkin bir delil getirmemiştir. Bu durumda banka iyi niyetlidir. Tapu kütüğünde konutun "aile konutu" olduğuna ilişkin bir şerh de olmadığına göre, Türk Medeni Kanununun 1023. maddesi gereğince bankanın kazanımı korunmalıdır. Davanın reddi gerekirken, yazılı şekilde davanın kabulü doğru olmadığı" gerekçesiyle bozulmuştur. Davacı karar düzeltme talep ederek muvafakatnamedeki imzanın sahteliğini banka yetkilisinin bilgisi dahilinde olduğu ve basiretli tacir gibi davranmadığından bahisle bozma kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

              davacılardan ait olmadığı tespit edilmiş ise de, bu sahteliğin, davacı koca veya banka yetkilisi tarafından ortaklaşa yapıldığına veya banka yetkilisinin bilgisi dahilinde gerçekleştiğine ilişkin dosyada herhangi bir delil bulunmamaktadır. Davacılar bunun böyle olduğuna ilişkin bir delil getirmemiştir. Davalı banka iyiniyetli olduğu yönünde savunmada bulunduğuna göre bunun aksini ispat yükü davacılara düşer.Davacılar bankanın iyiniyetli davranmadığını kanıtlayamamıştır. Bu durumda banka iyi niyetlidir. Tapu kütüğünde konutun "aile konutu" olduğuna ilişkin bir şerh de olmadığına göre, Türk Medeni Kanununun 1023. maddesi gereğince bankanın kazanımı korunmalıdır. Davanın reddi gerekirken, yazılı şekilde kabulü isabetsiz olup, davalı bankanın temyizi bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün bozulması, bozma nedenine göre de davacıların temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığı gerektiği düşüncesiyle çocuğunluğun onama kararına katılmıyorum....

                ın soruşturma sırasındaki ifadesinde yurtta yaptığı elektrik ve suç işine karşılık çekin sanık tarafından kendisine verildiğini beyan ettiği anlaşılmakla; 5237 sayılı TCK'nun 43/1. maddesinde " Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda, bir cezaya hükmedilir." şeklindeki düzenleme karşısında; 0022853 sayılı çekteki ciro yazı ve imzasının ... eli ürünü olup olmadığı yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmasından sonra ciro işleminin onun eli ürünü olduğunun ve sahtelik bulunmadığının tespit edilmesi halinde, sahteliğin tespit edildiği diğer iki adet çekin sanık tarafından ...'a aynı anda verilmiş olması nedeniyle zincirleme suç hükümlerinin uygulama yeri bulunmayacağı gözetilerek hukuki durumun tayin ve takdiri gerekirken, eksik inceleme ile suça konu üç çekteki ciro işlemlerin de sahte olduğu kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması, Yasaya aykırı, 2-Kabule göre de; T.C....

                  Kriminal Polis Laboratuvarı tarafından çekler üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen 04.08.2010 tarihli ekspertiz raporunda da; tüm çeklerin sahte olduğu, sahteliğin aldatma kabiliyetine sahip olduğunun belirlendiği, anlaşıldığından dolandırıcılık ve sahtecilik suçlarının oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir. Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan neticeten 3 yıl 1 ay 15 gün ve dolandırıcılık suçundan ise 3 yıl 7 ay 22 gün hapis cezası verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik ceza tayini aleyhe temyiz talebi bulunmadığından bozma nedeni olarak değerlendirilmemiştir. TCK'nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması bakımından, Anayasa Mahkemesi'nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür....

                    Bu düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında; ... hizmeti sunucusu olan davacının, genel ... sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilere ... hizmeti sunumu aşamasında (acil hallerde ise acil halin sona ermesinden sonra) nüfus cüzdanı, sürücü belgesi, evlenme cüzdanı, pasaport veya verilmiş ise Kurum ... kartı belgelerinden biri ile kimlik tespiti yapmak ve bu belgelerin başvuran kişiye ait olup olmadığını kontrol etmek yükümlülüğü bulunmaktadır. Dava dışı ... Uzunoğulları'nın kendisi tarafından düzenlenmiş sahte tıbbi belgelerle davacı hastanenin acil servisinde tedavi uygulandığı, kimlik kontrolü yapılmış olsa idi sahteliğin tespit edilebileceği, bunun için bir uzmanlığa gerek olmadığı, 3. kişilerin sahte nüfus cüzdanı kullanarak davacı kurum çalışanlarının iradelerinin sakatlanmasına da yol açmadıkları ve davacı kurumun kimlik kontrol etme yükümlülüğünü yerine getirmeyerek davalı ... zarara uğrattığı tüm dosya kapsamı ile sabittir....

                      UYAP Entegrasyonu