Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava konusu reçetelerin, 3. kişiler tarafından sahte olarak tanzim olunduğu ve bedellerinin kuruma fatura edilmesinden dolayı idare tarafından cezai işlem tesis edildiği; davacı eczanenin ibraz edilen reçetelerin arkasına ilaçları teslim alan kişilerin kimlik bilgilerini yazması gerektiği, davacının kendisinin de taraf olarak imzaladığı protokol hükümlerine göre kendisine yüklenen kimlik tespiti yapma yükümlülüğünü yerine getirmediği, şayet ilaçları teslim etmek için reçeteyi ibraz eden kişilerden kimlik bilgilerini sormuş olsa idi, bu kişilerin ilaçları teslim almaya yetkili olmadıklarının anlaşılacağını, davaya ve davalının işlemine konu reçetelerin sahteliği sabit olup, bilirkişi raporu ile belirlenen iğfal kabiliyeti hususunun ceza yargılaması yönünden sonuç doğuracağı davacının kimlik tespiti yapma yükümlülüğünü yerine getirmemiş olması nedeniyle; sorumluluğunun ortadan kalkmayacağı; davacı eczanenin eylemi sabit olup, yapılan işlemin porotokole uygun olduğu dolayısıyla uygulanan...

    Olay tarihinde yürürlükte olan Sağlık Uygulama Tebliği'nin (SUT) 3.1.2.maddesine göre; “Sağlık kurum ve kuruluşları, Kurum sağlık yardımlarından yararlandırılan kişilerin müracaatı aşamasında (acil hallerde ise acil halin sona ermesinden sonra) nüfus cüzdanı, sürücü belgesi, evlenme cüzdanı, pasaport veya verilmiş ise Kurum sağlık kartı belgelerinden biri ile kimlik tespiti yapacaktır. Kimlik tespiti yükümlülüğünü yapmayan ve bu nedenle bir başka kişiye sağlık hizmeti sunulması nedeniyle Kurumun zarara uğramasına sebebiyet veren sağlık hizmeti sunucularından uğranılan zarar geri alınır.” Taraflar arasında düzenlenen Sağlık Hizmeti Satın Alma Sözleşmesinin 11.1.15.maddesinde, ”..Faturaya dayanak oluşturan belgelerin gerçeğe aykırı olarak düzenlediğinin tespiti halinde 10.000,00 TL’den az olmamak üzere işlem bedellerinin 5(beş) katı ....cezai şart uygulanır” hükmü düzenlenmiştir....

      Suça konu belge üzerindeki soğuk mühür izinin gayri muntazam yapıda olduğu, nüfus cüzdanının külliyen sahte olarak oluşturulduğu, sahteliğin ilk nazarda ve kolaylıkla dikkat çekmeyecek nitelikte olması nedeniyle aldatma kabiliyetini haiz olduğuna dair 18.09.2013 tarihli ve BLG-2013/4765 sayılı ekspertiz raporunun dosyada mevcut olduğu anlaşılmıştır. Mahkeme suça konu nüfus cüzdanı üzerinde yapmış olduğu gözlemde, ilk bakışta sahteliğin anlaşılamadığını kabul etmiştir. Yargılama sonucunda, sanığın üzerine atılı suçların sübut bulduğu kabul edilerek mahkûmiyet hükümleri kurulmuştur. IV. GEREKÇE A. Sanık Hakkında Resmi Belgede Sahtecilik Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden 1....

        Uluslararası Nakliyat Denizcilik ve Dış Ticaret Limited Şirketi'ne mal satımına ilişkin varsa fatura asıllarının dosyaya alınması, Mahkeme tarafından çekteki sahteliğin, iğfal kabiliyetini haiz olup olmadığının bilirkişi raporu ve mahkeme gözlemi ile tespit edilmemiş olması ve sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdir ve tayininin hakime ait olduğu da dikkate alınarak, suçun unsurlarının oluşup oluşmadığının tespiti amacıyla, söz konusu çeklerin mahkeme heyeti tarafından incelenip, özellikleri zapta geçirilerek, iğfal kabiliyeti bulunup bulunmadığının tespit edilmesi, gerekirse bu konuda bilirkişi incelemesi yaptırılması ve bu deliller değerlendirilip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesinin gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile beraat kararı verilmesi...” isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir. İstanbul 20....

          , bu işlemler dolayısıyla davalının bankanın birinci derece sorumlu olduğunu, bir tacir olarak kendisinden beklenenin ve yapması gerekeninin araştırma yapmak olduğunu ancak bunu yapmadığını, bankaya vekaletin aslı ibraz edilmemesine rağmen fotokopi ile işlem yapıldığını, vekaletnamenin fotokopi olmanın yanında eski tarihli olduğunu, ilçenin küçük olmasının da göz önüne alınarak ufak bir araştırma ile bu sahteliğin rahatça ortaya çıkarılabileceğini, davalı kurumda bu olayda çalışanını sorumlu tuttuğunu ve cezalandırdığını, sonuç olarak banka yapmaması gereken bir işlemi yaparak müvekkilinin zararına sebep olduğundan, davanın kabulüne karar verilerek davalının çek bedeli olan 25.000,00 TL'yi çekin keşide tarihi olan 30/08/2012 tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte ödenmesine hükmedilmesini yargılama gideri ve ücreti vekaletinde davalıya yükletilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır....

          Cumhuriyet Başsavcılığı'nca başlatılan soruşturma neticesinde nüfus cüzdanındaki sahteliğin çıplak gözle tespitinin mümkün olmadığı gerekçesi ile her ikisi hakkında da kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini, savcılık tespitine göre ibraz edilen sahte nüfus cüzdanının aldatma kabiliyeti bulunmadığı ve sahteliğin çıplak gözle anlaşılamadığını, davacının uğradığı zarar ile katibinin yaptığı işlem arasında illiyet bağının kesildiğini, illiyet bağının kesilmesi nedeniyle kendisinin kusursuz sorumluluğundan bahsedilemeyeceğini, bununla birlikte araç satış sözleşmesinde araç satış bedeli olarak 18.000,00 TL ödendiğinden bahsedilmiş ise de ,... 2.Sulh Ceza Mahkemesi'nin 2012/1674 Esas sayılı dosyasındaki davacının ve araç satışını gerçekleştiren vekilin ifadeleri uyarınca satış bedelinin 14.000,00 TL olduğunun beyan edilmesine göre davacının gerçek zararının araştırılması gerektiğini savunarak,davanın reddini istemiştir....

            Uygulama Tebliği'nin (SUT) 3.1.2. maddesine göre; “... kurum ve kuruluşları, Kurum ... yardımlarından yararlandırılan kişilerin müracaatı aşamasında (acil hallerde ise acil halin sona ermesinden sonra) nüfus cüzdanı, sürücü belgesi, evlenme cüzdanı, pasaport veya verilmiş ise Kurum ... kartı belgelerinden biri ile kimlik tespiti yapacaktır. Kimlik tespiti yükümlülüğünü yapmayan ve bu nedenle bir başka kişiye ... hizmeti sunulması nedeniyle Kurumun zarara uğramasına sebebiyet veren ... hizmeti sunucularından uğranılan zarar geri alınır.” Taraflar arasında düzenlenen ......

              ı aracı kılıp Üsküdar Devlet Hastanesi tarafından düzenlenmiş şeklinde gösterilen sahte raporları temin edip bu raporlar karşılığı gelir elde ettikleri, Üsküdar Devlet Hastanesinden yapılan sorgulamada raporların sahte olduğunun bildirilmesi ile başlayan soruşturma sonucu kriminal rapor ile de sahteliğin belirlendiği, bu suretle sanıkların üzerilerine atılı kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işledikleri iddia edilen olayda; sanıklar savunması, mağdurlar ve tanıklar beyanları, müfettiş raporları, ekspertiz raporları, hastane yazıları, tutanaklar ile dosya kapsamından, sanık ...'in suç kastının olmadığı, sanığın savunmasının aksini gösterir her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığına yönelik ve sanıklar...ve ...'...

                TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Düzeltme beyannamelerinin davalı idarenin zorlayıcı yazısı üzerine verildiği, değinilen mükelleflerden alınan faturalara ilişkin inceleme yapılmadığı, sahteliğin somut verilere dayanan bir vergi incelemesi ile ortaya konulabileceği, bu yönde vergi incelemesi yapılmaksızın davalı idarece hazırlanan vergi tekniği raporlarındaki tespitlere dayanılarak karar verildiği, işlemin sebep unsuru yönünden hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir. KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir. DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir....

                  Bankası tarafından 20.01.2016 tarihinde düzenlenen raporda; ele geçirilen banknotların sahte olduğu, aldatma kabiliyetinin bulunduğu, sahte olduğunun ilk bakışta herkesce anlaşılamayacağı, ancak uzman kişilerce sahteliğin anlaşılabileceği bildirilmiştir. IV.GEREKÇE 1.Sanıkta ele geçirilen sahte para sayısı toplam tutarı ve sanığın kastının ağırlığı ve yoğunluğu karşısında, alt sınırdan ayrılmak suretiyle ceza tayini gerekeceğinin gözetilmemesi ve tekerrüre esas sabıkası olmasına rağmen tekerrür hükümlerinin uygulanmaması aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni olarak gösterilmemiştir. 2.Sanığın ikrar içeren savunması, ......

                    UYAP Entegrasyonu