Dava, muvazaa nedenine dayalı sıra cetvelinin iptali istemine ilişkindir. Muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davalarında iddia, kural olarak, borçlu ile davalı alacaklının anlaşmalı (muvazaalı) biçimde borç ilişkisi oluşturarak, diğer alacaklılardan mal kaçırma amacı güttükleri noktasındadır. Bunun için muvazaalı muamelenin borçlandırıcı işleme göre yapıldığı tarih önem taşır. Muvazaadan söz edilebilmesi için, kural olarak, muvazaalı olduğu ileri sürülen alacağın, kendisinden mal kaçırıldığı iddia edilen alacaktan daha sonra veya yakın tarihlerde doğmuş olması, diğer anlatımla kural olarak muvazaalı tasarrufun, diğer alacaklı lehine yapılan borçlandırıcı işlemden sonraki tarihi taşıması gerekir. Daha önce doğan alacak, daha sonra doğan alacak için muvazaa oluşturamaz. Takip işlemlerinin hızlandırılması, İİK’nın 20. maddesi uyarınca sürelerden feragat ve haczin borçlunun beyanı üzerine konulması, tek başına muvazaayı gösteren vakıalar değildir....
Sıra cetveline gerek sıraya gerekse esasa itiraz ederek iptal talep edildiği takdirde, bu davalar asliye hukuk mahkemesinde görülerek sonuçlandırılır. Bu durumda mahkeme öncelikle sıraya şikayeti değerlendirmeli, şikayet haklı görülmediği takdirde esasa ilişkin itiraz sonuçlandırılmalıdır. Yargıtay 23.Hukuk Dairesi'nin 01/10/2018 tarih, 2016/404 esas ve 2018/4381 karar sayılı ilamı....
Haciz yolu ile takiplerde kıyasen uygulanması gereken İİK'nın 235/3. maddesi uyarınca, sıra cetveline itiraz davalarında sıra cetvelinin iptaline veya davalının sıra cetvelinden çıkarılmasına değil, davalıya ayrılan payın, yargılama giderleri de dahil olmak üzere öncelikle davacı alacağının karşılanmasına tahsisine, artan kısım bulunması halinde davalıya bırakılmasına karar verilmesi gerekir. Sıra cetveline itiraz davaları sonunda verilen hüküm, sadece davanın tarafları bakımından sonuç doğurur ve verilen kabul kararı ile durumun tespiti ile yetinilmeyip, eda hükmü kurulmalıdır. Somut olayda sıra cetvelinde davalılardan ...’nin takip dosyası ikinci sırada yer aldığından, sıra cetvelinde ikinci bendin iptali şeklinde hüküm kurulması doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de; hüküm fıkrasında yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün HMK'nın 370/2. maddesi uyarınca aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir....
ın davacı tarafından başlatılacak ... takibini akim bırakmak için kendini muvazaalı biçimde borçlandırdığı ve sıra cetvelinde öne geçirildiğinin kabul edilip ve kanaat edinildiği gerekçesiyle, davanın kabulü ile ... .... ... Müdürlüğü'nün 2011/7096 Esas dosyasında düzenlenen ....08.2012 tarihli sıra cetveline itirazın kabulü ile alacaklı ... ve ...'in .... sıra dosya alacaklısı olarak, alacaklı ...'ün .... sıra alacaklısı olarak sıra cetvelinin düzeltilmesine, ödemelerin bu sıraya göre yapılmasına karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Alacağın varlığına yönelik sıra cetveline itiraz davalarında kıyasen uygulanan ... İflas Kanunu'nun 235 nci maddesinin .... fıkrası gereğince davalıya ayrılan payın yargılama giderleri de dahil olmak üzere öncelikle alacağı nisbetinde davacı alacağının ödenmesine tahsis edilmesine, artan kısmın davalıya bırakılmasına karar vermek gerekir. Açıklanan ilke karşısında davalı ...'...
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih : 22.09.2008 Nosu : 89-156 Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davasıdır. Davalı yan duruşmada davanın reddi gerektiğini beyan etmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Tarih : 02.07.2009 Nosu : 407-546 Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davasıdır. Davalı yargılama sırasında davayı kabul etmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve muvazaa iddiasının aksinin davalı tarafça ispatlanamamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Davacı vekilinin temyizine gelince; dava, muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz istemine ilişkindir. Sıra cetveline itiraz davalarında sıra cetvelinin iptaline değil, davalıya ayrılan payın, yargılama gideri de dahil olmak üzere öncelikle davacı alacağının ödenmesine, artan kısım bulunması halinde, davalıya bırakılmasına (İİK'nun 235/3'ncü maddesine kıyasen) karar verilmesi gerekir. Bu tür davalarda, davanın kabulü halinde tespit değil, eda hükmü kurulmalıdır....
İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf yoluna başvuran davalı T4 vekili dilekçesinde özetle; sırasına itiraz edilen icra takibinde asıl alacak tutarı 65.893,00 TL olup mahkemece verilen kararın istinafa tabi olduğunu, mahkemece kesin karar verilmesi başlı başına hukuka aykırı olduğunu, usule ilişkin beyanları: davacı dava dilekçesinde maaş haciz sırasına itiraz ettiğini belirterek sıra cetveline itiraz davası açtığını, ön inceleme aşamasında da davacı, açmış olduğu davanın muvazaa sebebiyle sıra cetveline itiraz davası olduğunu belirtmiş ve ön inceleme zaptı imzalanmış, muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davalarında davacı tarafça, kural olarak, borçlu ile davalı alacaklının anlaşmalı (muvazaalı) biçimde borç ilişkisi oluşturarak, diğer alacaklılardan mal kaçırma amacı ile hareket ettikleri ileri sürülmekte olup, muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükü, kural olarak, davalı alacaklıda olduğu açıkça ortada olduğunu, istisnai durumlarda ispat yükü yer değiştirir...
Aynı kanunun 142. maddesine göre, cetvel suretinin tebliğinden 7 gün içinde her alacaklı takibin icra edildiği mahal mahkemesinden alakadarlar aleyhine dava etmek suretiyle cetvel mündericatına itiraz edebilir. Buna göre, sıra cetveline itiraz davalarının sıra cetvelinin tebliğinden itibaren yedi günlük süre içerisinde açılması gerekmektedir. Davaya konu Aksaray İcra Müdürlüğü'nün 2018/20340 (önceki esası 2008/1383) Esas sayılı dosyasında oluşturulan 09/07/2018 tarihli sıra cetveli incelenmiş, sıra cetvelinin davacıya 11/07/2018 tarihinde tebliğ edildiği ve davanın süresinde açıldığı tespit olunmuştur. Muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davalarında iddia, kural olarak, borçlu ile davalı alacaklının anlaşmalı (muvazaalı) biçimde borç ilişkisi oluşturarak, diğer alacaklılardan mal kaçırma amacı güttükleri noktasındadır. Bunun için muvazaalı muamelenin borçlandırıcı işleme göre yapıldığı tarih önem taşır....