İİK’nın 141. maddesi gereğince de sıra cetvelinin birer suretinin icra müdürlüğü tarafından alakadarlara tebliğ edilmek suretiyle alacaklılara itiraz etme imkânı sağlanmaktadır. Sıra cetveline itiraz davası açma süresi yedi gündür. Bu süre sıra cetvelinin itiraz eden (davacı) alacaklıya tebliğinden itibaren işlemeye başlar. Bu yedi gün içinde hiçbir sıra cetveline itiraz davası açılmazsa sıra cetveli kesinleşir (Kuru, s. 738). Nitekim aynı ilkelere Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 30/11/2021 tarihli ve *** K. sayılı ilamında da değinilmiştir. İcra ve İflas Kanunu’nun 142/3. maddesinde, itirazın alacağın esas ve miktarına ilişkin olmayıp yalnız sıraya dair ise şikâyet yolu ile icra (hukuk) mahkemesine başvurulabileceği düzenlenmiş olup, itiraz edilen alacağın esasına ve miktarına ilişkin olarak yargılama yapılması ve sıra cetvelinin doğru düzenlenip düzenlenmediğinin buna göre değerlendirilmesi genel mahkemece yapılabilecektir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, sıra cetvelinde ipotekli alacağına mahsuben bedeli paylaşıma konu taşınmazı satın alan davalının alacağının muvazaalı olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinde davalıya ayrılan payın müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının geçerli bir haczi olmadığından dava açma yetkisi bulunmadığını, müvekkili alacağının muvazaalı olmadığını ve bozma ilamından sonraki beyanlarında da icra müdürlüğü tarafından düzenlenen bir sıra cetveli bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda davanın reddine dair hüküm kurulduğu anlaşılmıştır. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAFLAR ve İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf başvurusunda bulunan davacı vekilinin dilekçesinde özetle; yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenlerle kaldırılmasını talep ettiği anlaşılmıştır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, İİK'nın 142. maddesine göre açılmış bulunan icra müdürlüğünce düzenlenen sıra cetveli ve derece kararına yönelik şikayet davasıdır. İİK'nun 140.maddesi gereğince; "Satış tutarı bütün alacaklıların alacaklarını tamamen ödemeye yetmezse icra dairesi alacaklıların bir sıra cetvelini yapar." Sıra cetvelini düzenleme yetkisi, ilk haczi koyan icra dairesine aittir. Haczin talimatla uygulanması halinde sıra cetvelinin esas dairesince düzenlenmesi gerekir....
Sıra cetveline yönelik şikâyette bulunma yetkisi, bu şikâyet üzerine düzenlenecek yeni sıra cetveline girme hakkı bulunan alacaklılara tanınmıştır. Bir diğer ifade ile bedeli paylaşıma konu mal üzerinde haczi ya da rehni bulunan alacaklının, sıra cetvelinin iptalini istemekte de hukuki yararı vardır. Borçlunun hakları ihlâl edilmiş olmadıkça kural olarak sıra cetveline itiraz etmekte hukuki yararı bulunmamaktadır. Diğer anlatımla, sıra cetveline itiraz davasında takip borçlusunun alacaklı sıfatı bulunmadığından ve kendisine pay ayrılmadığından, şikayette hukuki yararı bulunmamaktadır. Somut olayda, borçlunun şikayet olunanın sırasına itirazında hukuki yararı bulunmamakta ise de, şikayet olunanın alacağının hesap şekline yönelik itirazda hukuki yararı vardır. Haciz yoluyla takiplerde sıra cetveli alacağın İİK'nın 138. maddesi uyarınca satış tarihindeki ulaştığı miktar dikkate alınarak düzenlenir....
Mahkemece, iddia ve tüm dosya kapsamına göre, sıra cetvelinin tüm alacaklılara tebliğ edildiği, süresi içerisinde sıra cetveline şikayet ve itirazda bulunulmadığı, sıra cetvelinin kesinleştiği gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararına karşı şikayetçi vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi tarafından, sıra cetvelinin hesaplamanın yapıldığı tarih ve şikayetçi alacağı bakımından hiçbir tereddüt uyandırmayacak şekilde düzenlendiği, yasal süresi içinde sıra cetveline itiraz etmeyen şikayetçinin 19.09.2013 tarihinden sonra oluşan nemanın tarafına ödenmesini istemesinin yerinde olmadığı gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, şikayetçi vekilinin tüm temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir....
Davacı tarafça düzenlenen sıra cetveline 28/11/2019 tarihinde itiraz edildiği, icra mahkemesince her ne kadar icra dairesinin sıra cetveli yapmadığı, sıra cetveli yapılmamasına ilişkin işlemin şikayeti üzerine icra hukuk mahkemesinin 2019/502 Esas 1028 Karar sayılı ilamı ile şikayetin kabulüne karar verildiği bu kararın 26/11/2019 tarihinde kesinleştiği ve sıra cetveli yapılmadan bu şikayetin yapılamayacağı nedenle dava reddedilmiş ise de yukarıda bahsedilen icra mahkemesi kararı sonrası 20/11/2019 tarihli sıra cetveli yapıldığı, istinafa konu karar ve karara ilişkin davanın 20/11/2019 tarihinde sıra cetveline itiraza dair olup, mahkemece verilen kararın hatalı olduğu mahkemece dava konusu 20/11/2019 tarihli sıra cetveline itiraz üzerine HMK'nun 297. Maddesince her talep hakkında bir hüküm kurulması gerektiğinden HMK'nun 353/1- a-6 maddesi gereğince aşağıdaki hüküm kuruldu....
icra dairesince 24/11/2020 tarihinde reddedildiğini, Samsun İcra Müdürlüğünün 2018/38972 Esas sayılı dosyasında yapılan 23/11/2020 tarihli sıra cetveli ve derece kararının 6.maddesinde hatalı ve eksik hesaplanan dosya alacağının düzeltilerek, satış tarihi itibariyle dosya alacağının 07/09/2020 tarihli talebindeki esaslar gözetilmek suretiyle yeniden belirlenmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır....
E. sayılı dosyasından sıra cetveli ve derece kararı yapıldığını, satış bedelinin dosya alacağının altında kaldığı ve motorlu taşıtlar vergisinin rüçhanlı alacaklardan olmadığı gerekçesi ile satış bedelinin tamamının rehinli alacağa mahsubuna karar verildiğini, yapılan işlemin hatalı olduğunu, vergi dairesinin haciz tarihinin daha eski olduğunu ve vergi alacağının rüçhanlı alacak olması nedeniyle birinci sırada yer verilmesi gerektiğini savunarak, sıra cetveli iptalini talep ve şikayet etmiştir. Şikayet olunan .... vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece iddia, savunma, ve dosya kapsamına göre; İİK'nın 142. maddesinde sıra cetvelinin tebliğinden yedi gün içerisinde her alacaklının sıra cetveline itiraz edebileceğinin düzenlendiği, ....İcra Müdürlüğü'nün .... Esas sayılı dosyasında yapılan sıra cetvelinin davacı.......
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAFLAR ve İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf başvurusunda bulunan davacı vekilinin dilekçesinde özetle; yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenlerle kaldırılmasını talep ettiği anlaşılmıştır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, İİK'nın 142. maddesine göre açılmış bulunan icra müdürlüğünce düzenlenen sıra cetveli ve derece kararına yönelik şikayet davasıdır. Çorum İcra Müdürlüğünün 2019/53705 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklısının Abdullah Yıldırım, borçlusunun T1 Mehmet Fatih Biçer, konusunun 51.853,97- TL miktarında alacağın tahsili için takip başlatıldığı,, dosyada hacizli bulunan taşınmazın satışının yapılarak sıra cetveli düzenlendiği, düzenlenen sıra cetvelinin şikayete konu edildiği anlaşılmıştır....
Temyiz Sebepleri Şikayetçi temyiz dilekçesinde; sıra cetvelinin düzenlendiği takip kesinleşmediğinden konulan hacizde geçersiz olup bu dosyadan sıra cetveli yapılamayacağını, alacağının avukatlık ücretinden kaynaklanan rüçhanlı alacak olduğunu, dosyaya gelen paradan öncelikli olarak ödenmesi artan para olması halinde sıra cetveli yapılması gerektiğini, davada tam ve gerçek hukuki bir yarar olduğunu, hukuki olarak ihtiyati haczin şartları mevcut ise haczedilen paraya iştirak edebileceğini, garameye katılabileceğini, ihtiyati hacze de sıra cetvelinde pay ayrılabileceğini, hatalı olarak iştirak ve garame dışında tutulursa sıra cetveline dava hakkını olmadığını kabul etmenin ya da ihtiyati haciz alacaklısının sıra cetveline yönelik hukuki yararının bulunmadığını kabul etmenin İİK’nın sıra cetveline ve ihtiyati haczin sağladığı hukuki korumaya ilişkin kural ve ilkeleri yok saymak olduğunu, Yargıtay kararlarında geçen usulden red nedenlerinin davanın borçluya yöneltilmesi, geçerli bir haciz...