ın davalı şirketin yetkilisi olduğunu, inşaatın süresinde tamamlanıp teslim edilmediği gibi sözleşmeye uygun imalatta yapılmadığını, bu olumsuzlukların müvekkilini manevi yönden sıkıntıya soktuğunu ileri sürerek, ....000,00 TL manevi tazminata, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla imalat eksikliği için ....000,00 TL, kira kaybından dolayı ....000,00 TL ve cezai şart olarak ....000,00 TL'nın tespit davası tarihi olan 02.07.2008 tarihinden itibaren davalılardan yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili cevap dilekçesinde, davalı ... yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddini, manevi tazminat talebinin yasal dayanağının olmadığını, ilçede 2004-2005-2006 ve 2007 yıllarında ... Mayıs-......
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin .../... esas sayılı dosyasında sözleşmenin haksız feshi nedeniyle müspet zararının tahsilini, bu dosya ile birleştirilen mahkememizin .../... esas sayılı dosyada sözleşmeye aykırılık nedeniyle cezai şart ve manevi tazminat talebi yanında sözleşmenin haksız feshi nedeniyle denkleştirme tazminatı ve manevi tazminat talebinde bulunduğu, bu dava dosyasında da aynı ismi taşıyan ve aralarında organik bağ bulunduğu iddia edilen davalı şirket hakkında aynı sözleşmeden kaynaklanan sözleşmenin ihlaline dayalı olarak cezai şart ve manevi tazminat, sözleşmenin haksız feshedildiği iddiasına dayalı olarak müspet zarar tazminatı, denkleştirme tazminatı ve manevi tazminat talep edildiği buna göre İzmir ......
Taraflar arasındaki sözleşmenin açık hükmü karşısında davanın rekabet yasağı veya haksız rekabet hükümleri çerçevesinde değerlendirilmesi mümkün değil iken Bölge Adliye Mahkemesinin bu hususa ilişkin gerekçesi yerinde görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. 3.Davacı, manevi tazminat isteminin dayanağı olarak yine sözleşmenin anılan hükmünü göstermiş ise de 6098 sayılı Kanun'un 58 inci maddesi gereğince manevi tazminat koşullarının varlığına ilişkin hiçbir somut kanıt göstermemiştir. Bu durumda manevi tazminat talebinin de reddedilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün davalı yararına bozulması gerekmiştir. VI. KARAR Açıklanan sebeplerle; 1. Davalı vekilinin bozma kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının REDDİNE, 2....
İçtihatlarına uygun ise de, salt sözleşmeye aykırı davranışın manevi tazminat istemi için yeterli olmayıp sözleşmeye aykırı fiil ve davranışların TMK'nın 24. maddesi anlamında davacının kişilik haklarını zedelemesi, bu nedenle de BK'nın 41. maddesi uyarınca haksız eylem olarak değerlendirilmesi gerektiği, somut olayda belirtilen şartlar oluşmadığından manevi tazminat isteminin tamamen reddi gerekirken, kısmen kabulünün yasaya aykırı olduğu belirtilerek davalı ... yararına bozulmuştur....
ün evlenme merasimleri ile ilgili video çekiminin sağlıklı olarak yapılamaması ve bu merasimde yaşanılanları gösteren video kasetinin davacılara teslim edilememesi nedeniyle açılan manevi tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece bu davacılar yönünden sözleşmede taraf olmamaları nedeniyle aktif husumet yokluğundan, davalı Ö… ….. F… …….. Ltd. Şti. Yönünden pasif husumet yokluğundan dolayı davanın reddine karar verilmişse de, Borçlar Kanunu'nun haksız eylem faslında düzenlenen 49.maddesi, aynı Kanun'un 98/2.maddesi yollaması ile sözleşmeye aykırı davranışlarda da uygulanmaktadır. Sözleşme hükümlerine aykırılık hallerinde, bu aykırı davranış, eğer kişilik haklarını ihlal etmişse ve Borçlar Kanunu'nun 49.maddesinde öngörülen koşulların varlığı sabit olursa, o takdirde manevi tazminata hükmedilebilir....
Sayılı dosyasında, davalı işverenin %80, davacı işçinin %20 oranında kusurlu olduğunun ve sigortalının maluliyet oranının %25,2 olarak tespit edilerek 73.251,94 TL maddi tazminatın tahsiline karar verildiği, manevi tazminat talebine yönelik maktu harç yatırılmaması sebebiyle davacıların manevi tazminat talebine yönelik dava açma hakkı saklı kalmak kaydıyla ıslah dilekçesi ile talep edilen manevi tazminat taleplerinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır....
KARŞI OY Uyuşmazlık; ayıplı imalat nedeniyle uğranılan zararların tazmini istemiyle açılan davada, davalı ... şirketinin manevi tazminat ile sorumlu tutulup tutulmayacağı noktasında toplanmaktadır....
Her sözleşmeye aykırılık manevi tazminat gerektirmeyeceği gibi, davacı tarafça da meydana gelen olay nedeniyle kişilik haklarının ihlal edildiği ispat edilememiştir. Bu itibarla, davacının kişilik haklarına saldırı bulunmadığı, TBK’nin 58.maddesinde öngörülen manevi tazminat şartlarının oluşmadığı (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi E: 2021/1822 , K: 2022/588) gözetildiğinde manevi tazminatın reddine karar verilmesinde de yasaya uymayan bir yön bulunmadığından davacının istinaf talebinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Yukarıda açıklandığı üzere mahkemece verilen karanın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla, istinaf başvurularının 6100 Sayılı HMK 'nun 353/1- b-1 maddesi uyarınca maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
manevi zararı tazmin hakkı bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davacının eser üzerindeki manevi haklarına tecavüzün tespitine, dava konusu kitapların bundan sonraki yayınlarda fonetik normlara göre hazırlanan orijinal eserde fonetik yapı değiştirilmeden yayınlanmasına, değişikliğin önlenmesine, manevi hakların ihlali nedeniyle 7.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, manevi tazminattan fazlaya ilişkin talebin, maddi tazminat talebinin ve sözleşmenin feshine ilişkin taleplerin reddine, fesih ve kitapların toplatılmasına ilişkin talebin reddine karar verilmiştir....
Mahkemece; davalının akdi feshinde sözleşmeye, hukuka aykırılık ve dolayısıyla haksızlık bulunmadığı, davacının bu feshe dayalı olarak maddi ve manevi tazminat isteminde bulunamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 900.00.-TL. duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, 05.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....