WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Böylece, iş sözleşmesinin feshinde kullanılmayan yıllık ücretli izin hakkı izin alacağına dönüşür. Bu nedenle zamanaşımı da, iş sözleşmesinin feshinden itibaren işlemeye başlar. Kanunda, iş sözleşmesinin feshinde ödenmesi gereken izin ücreti için kesin bir ödeme günü belirlenmiş değildir. Sözleşmenin feshi anı, yıllık ücretli izin hakkının ücrete dönüşmesi, bir başka anlatımla izin ücretine hak kazanma zamanı olarak Kanunda belirtilmiştir. İş sözleşmesinin feshedildiği tarihte izin ücreti muaccel olur, ancak faiz başlangıcı bakımından işverenin ayrıca temerrüde düşürülmesi gerekir. Dairemizce, iş sözleşmesinin feshinde ödenmesi gereken izin ücreti, geniş anlamda ücret içinde değerlendirilmemiş ve 4857 sayılı İş Kanununun 34. maddesinde sözü edilen bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faize karar verilemeyeceği kabul edilmiştir (Yargıtay 9.HD. 24.10.2008 gün 2007/ 30158 E, 2008/ 28418 K.). O halde, izin ücreti için uygulanması gereken faiz, yasal faiz olmalıdır....

    Davacı 02.06.2005 tarihli cevabi ihtarnamesi ile, işletme sözleşmesinin 01.07.2005 tarihinden itibaren feshini kabul ettiklerini, kira sözleşmesinin temdidine ilişkin iradelerini 08.02.2005 tarihli ihtarname ile bildirdiklerini, sözleşme gereğince de tek yanlı olarak temdit haklarının bulunduğunu bildirmiştir. Davalı her ne kadar işletme sözleşmesinin feshi nedeniyle kira sözleşmesinin temdidinin mümkün olmadığı savunmasında bulunmuş ise de, tacir olan yanlar arasında düzenlenen her iki sözleşme 20 yıl süre ile uygulanmıştır. Sözleşmelerin kapsamı ve yapılacak işin niteliği gözetildiğinde işletme sözleşmesinin kira sözleşmesinden doğan hak ve yükümlülükleri ortadan kaldıracağının kabulü olanaksızdır. Kaldı ki, taraflar kira sözleşmesinde, temdide ilişkin özel düzenleme yapmış olup işletme sözleşmesinin feshi nedeniyle bu hükmün de uygulanamayacağını kabul etmek ahde-vefa kuralına aykırıdır....

      Kira sözleşmesinin davalı-karşı davacı kiracı tarafından 06/06/2012 tarihinde tapu kaydına şerh edildiği anlaşılmaktadır. Tapu Sicil Tüzüğünde, kişisel hakların şerhi için yazılı kira sözleşmesinin ibrazı gerektiği düzenlemesi yer almaktadır ancak kiracının ya da malikin şerh için başvurusu açısından bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Kira sözleşmesinde, sözleşmenin şerhine ilişkin hüküm bulunması halinde malikin başvurusu olmadan kiracının kira sözleşmesinin şerh edilmesi amacıyla başvuruda bulunabilmesi için kira sözleşmesinin noterde düzenlemiş ya da sözleşmedeki imzaların noterce onaylanmış olması gerekir. Somut olayda ise kira sözleşmesi adi yazılı şekilde düzenlenmiş ve noterce imza onayı yapılmamış olup sadece aslına uygun olduğuna dair suret onayı yapılmıştır....

        Yapılan açıklamalar ve emsal içtihatlar karşısında; kira sözleşmesi uyarınca kira sözleşmesinin fesih nedenlerinin oluşup oluşmadığı, taraflar arasında akdedilen kira sözleşmesinin 26.maddesi uyarınca süre bitiminin kira sözleşmesinin feshi sebebi olarak kabul edilip edilmediği, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu uyarınca kira sözleşmesinin süresinin bitimi ve öncesinde yapılacak ihtar veya bildirimle uzayıp uzamayacağı, hangi hallerde ve şartlarda kira sözleşmesinin aynı şartlarla süresinin devam edeceği yahut sona ereceği, ... 59....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Satış Vaadi Sözleşmesinin iptali K A R A R Davacı vekili, vekil edeni ...’nin eşi ... ile ...Noterliğinin 31.10.2003 tarih 29923 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesi yaparak boşanma karşılığı 324 ada 17 parseli satmayı vaad ettiğini, ancak davalı ...’nın boşanma davasına katılmaması sebebiyle verdiği satış vaadi sözleşmesinin iptaline karar verilmesini istemiştir. ...3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 27.6.2005 tarih 2004/60 Esas 2005/489 Karar sayılı ilamı ile şartın gerçekleşmemesi sebebiyle şarta bağlı satış vaadi sözleşmesinin geçersiz olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne ve satış vaadi sözleşmesinin iptaline karar verilmiş, davalının temyizi üzerine Yüksek Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin 6.4.2006 tarih 2006/2342-5136 Esas ve Karar sayılı ilamı ile davaya bakmanın Aile Mahkemesinin görevinde olduğu açıklanarak bozma sevk edilmiştir....

            tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Taraflar arasında davacının iş sözleşmesinin haklı olarak feshedilip feshedilmediği, buna bağlı olarak da davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı uyuşmazlık konusudur. Davacı iş sözleşmesinin çeşitli bahanelerle ve asılsız, ispatı mümkün olmayan iddialarla feshedildiğini ileri sürmüştür. Davalı iş sözleşmesinin haklı nedenlerle feshedildiğini savunmuştur. Mahkemece iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiği kabul edilerek kıdem ve ihbar tazminatı isteklerinin reddine karar verilmiştir. Ancak davacının iş sözleşmesinin feshedildiği tarihte toplu iş sözleşmesi yürürlüktedir....

              Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı İsteminin Özeti: Davacı, iş sözleşmesinin işverence haksız şekilde feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile kıdem tazminatına işlemiş olan faiz alacaklarını istemiştir. Davalı Cevabının Özeti: Davalı, davacının iş sözleşmesinin devamsızlık haklı sebebine dayanılarak feshedildiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz: Kararı davalı temyiz etmiştir. Gerekçe: Davacının iş sözleşmesinin sona erme tarihi taraflar arasında uyuşmazlık konusudur....

                Mahkemece, davacının bayilik sözleşmesine aykırı olarak sözleşmeyi ihlal ettiği, tek yanlı olarak feshettiği, davalının ortağı olduğu şirketle devam ettirmediği, bu sebeple ipoteğin kaldırılamayacağı, 13.02.1999 tarihli 15 yıl süreli kira sözleşmesinin tapu siciline şerh edildiği, taraflar arasındaki kira sözleşmesinin hasılat kirası sözleşmesi niteliğinde olmadığı, bayilik sözleşmesinin 2. maddesine göre davacının tedarik yetkisini devretme hakkını saklı tuttuğunu belirterek davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir, Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle, bayilik sözleşmesinin 2. maddesi gözetilerek karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı, vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 750.00....

                  Mahkemece işveren kadroyu kaldırmış olsa bile başka pozisyonlarda iş araması ve iş teklif etmesi gerektiği, gerekli hiçbir çalışma yapılmadan ve davacıya başka bir posizyonda çalışıp çalışmayacağı dahi sorulmadan doğrudan iş sözleşmesinin feshi yoluna gidilmesi haksız bir uygulama olduğu, ayrıca işverenin 4857 sayılı İş Kanunu'nun 5. maddesinde düzenlenmiş olan ''Eşit Davranma İlkesi"nede uygun davranmadığı, iş sözleşmesinin sonlandırılmasında gerekçe gösterilen takım lideri kadrosunun kaldırılması işleminin sadece ... Şubesinde yapıldığı ve Takım Lideri pozisyonunda çalışanlardan tamamının iş sözleşmesinin sona erdirilmediği, işten çıkarılmayan dört çalışanın kadrolarının yükseltilerek çalıştırılmaya devam edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında feshin geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı hususunda uyuşmazlık vardır....

                    Somut olayda; davacı işçi iş sözleşmesinin davalı yanca haklı nedene dayanmaksızın feshedildiğini ileri sürmüş, buna karşılık davalı vekilince davacının hiç ara vermeden yeni ihaleyi alan şirkette çalışmaya devam ettiği, davacının iş sözleşmesinin feshedilmediği savunulmuştur. Mahkemece; davacının ihaleyi yeni alan şirkette ara vermeksizin çalışmasına devam ettiği, talep edilen tarih itibariyle iş sözleşmesinin feshedilmeyip işyeri devri kapsamında ihaleyi yeni alan şirkette çalışmasına devam etmesi ve bu haliyle yapılmış bir feshin bulunmaması nedeniyle dava konusu kıdem ve ihbar tazminatı istemleri reddedilmiştir. Ancak, davalı yanca davacıya hitaben keşide edilen 18.10.2010 tarihli ihtarname ile iş sözleşmesinin süresinin 08.11.2010 tarihinde biteceği belirtilerek iş sözleşmesinin yenilenmeyeceği davacıya ihtar olunmuş olup bu suretle işverenin fesih iradesini ortaya koyduğu tespit edilmektedir....

                      UYAP Entegrasyonu