Buna göre, öncelikle iş sözleşmesinin 854 sayılı Deniz İş Kanunu uyarınca belirsiz süreli olup olmadığının tespit edilmesi gerekmektedir. 854 sayılı Deniz İş Kanunu'nun 7. maddesinde hizmet sözleşmesinin belirli bir süre veya sefer için yahut süresiz olarak yapılabileceği, 8. maddesinde belirli bir sefer için yapılmış hizmet sözleşmesinin sonunda gemi adamı, işveren veya işveren vekilinin muvafakatiyle İşe devam eder ve gemide sefere çıkarsa sözleşmenin bu sefer süresince uzatılmış sayılacağı, belirli süre için yapılmış olan hizmet sözleşmesinin sonunda gemi adamının, işveren veya işveren vekilinin muvafakatiyle işe devam etmesi halinde hizmet sözleşmesinin aynı süre için uzatılmış sayılacağı bildirilmiştir....
Paşaköy'de bulunan işyerinde depo personeli olarak çalışmakta iken 06.01.2012 tarihli yazı ile Kıraç'ta bulunan işyerine nakledildiğinin bildirilmesi üzerine davacının ailevi nedenleri öne sürerek görev yeri değişikliğini kabul etmediğini, tazminatlarının ödenerek ... sözleşmesinin feshedilmesini yazılı olarak talep etmesi üzerine tazminatları ödenerek ... sözleşmesinin sona erdiği anlaşılmaktadır. Buna göre taraflar arasında ... sözleşmesi karşılıklı anlaşma (ikale) ile sona ermiş olup, davacının ... güvencesi hükümlerinden yararlanması mümkün değildir. Davacı imzaladığı belgenin serbest iradesine dayanmadığını yeterli ve inandırıcı delillerle kanıtlamadığından ... sözleşmesinin işverenin feshi ile sona ermediği kabul edilmelidir. Davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir....
Aksi halde iş sözleşmesinin ikale ile sona erdirildiğinden söz edilemez. Somut olayda ikale icabının davalıdan geldiği, ek menfaat olarak (makul yarar) dört aylık ek ücret ve sağlık sigortası sunulduğu, tanık beyanlarına göre davacının önüne iki ayrı belge konulduğu ve davacı tarafından ikale sözleşmesinin imzalandığı, iş sözleşmesinin ikale ile sona erdirildiği anlaşılmaktadır. Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı İş Kanun'un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir....
Aksi halde iş sözleşmesinin ikale ile sona erdirildiğinden söz edilemez. Somut olayda ikale icabının davalıdan geldiği, ek menfaat olarak ( makul yarar ) 5 aylık ek ücret ve sağlık sigortası sunulduğu, tanık beyanlarına göre davacının önüne iki ayrı sözleşme konulduğu ve davacı tarafından ikale sözleşmesinin imzalandığı, iş sözleşmesinin ikale ile sona erdirildiği anlaşılmaktadır. Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı İş Kanunun 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir....
Böylece, iş sözleşmesinin feshinde kullanılmayan yıllık ücretli izin hakkı izin alacağına dönüşür. Bu nedenle zamanaşımı da, iş sözleşmesinin feshinden itibaren işlemeye başlar. Yıllık izin hakkı anayasal temeli olan bir dinlenme hakkı olup, işçinin iş sözleşmesinin devamı sırasında ücrete dönüşmez ve bu haktan vazgeçilemez. İşçinin iş sözleşmesinin devamı süresinde kullanmadığı yıllık izinlere ait ücreti istemesi mümkün değildir. Bu nedenle, işçinin iş sözleşmesinin devamı sırasında izin hakkının bulunduğunun tespitini istemesinde hukuki menfaati vardır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki kiracılık sıfatının ve kira bedeli tespiti ile kira sözleşmesinin tapuya şerhi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, ... Köyü Tüzel Kişiliği ile 01/02/2008 başlangıç tarihli, yıllık 7.020 TL bedelli, 30 yıl süreli kira sözleşmesi düzenlendiğini, kiraya verenin tüzel kişiliğinin sona erdiğini ve kiralananın davalıya devredildiğini, davalının kira sözleşmesinin varlığını inkar ederek muaraza yarattığını belirterek 01/02/2008 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin yeni mal sahibi ......
Davalı ... vekili, davacı ile yapılan iş sözleşmesinin belirli süreli iş sözleşmesi olduğunu, sözleşmenin süresinin dolduğunu ve davacının iş sözleşmesinin sonlandırıldığını, müvekkilinin kazanmış olduğu yeni ihalede çalıştırılacak olan şoförlerin elli yaşını geçmemiş olması şartının bulunduğunu, bu sebeple davacıyı çalıştırma şartlarının kalmadığını, zaten önceki belirli süreli iş sözleşmesinin de süresinin bittiğini, yapılan işin de sona erdiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, feshe son çare olarak başvurulduğunun ispat edilemediği gerekçesiyle feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmiştir. Temyiz: Karar davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir....
Şube Müdürü olarak çalışmakta iken, davalı banka genel müdürlüğünün 28.05.2007 tarihli yazısı ile iş sözleşmesinin feshedildiğini ve 29.05.2007 tarihinde tebliğ edildiğini, iş sözleşmesinin feshi sebebi olarak 2003-2004 yıllarında ... Şube Müdürü iken şifresinin kullanılması suretiyle usulsüz işlemler yapıldığının gösterildiğini, tüm usulsüz işlemlerin kendisinin izinli olduğu veya başka bir şubeye görevlendirildiği dönemlerde yapıldığını, iş sözleşmesinin kanunlara ve usule aykırı olarak feshedildiğini bu sebeplerle hukuka aykırı olarak işten çıkarılma sebebi ile işe iade edilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili davacının iş sözleşmesinin ahlak ve iyiniyet kurallarına aykırı hareket etmek sebebiyle feshedildiğini, davacının ......
Miras taksim sözleşmesinin ana ilkeleri: 1- Tereke mallarının tamamını kapsaması gerekmez. 2- Paylı mülkiyet şeklinde kayıtlı olan taşınmazın, paydaşları arasında tapu dışı taksimi geçerli değildir. 3- Paylaşma sözleşmesinin kapsamında olmayan taşınmazlar hakkında istek dışına çıkılarak karar verilemez. 4- Paylaşma konusu şeyin miras bırakana ait olması gerekir. 5- Paylaşma sözleşmesinin geçerli olması için paylaşmada eşitliğin olması zorunlu değildir. 6- Paylaşmaya yönelik olmayan sözleşme paylaşma sözleşmesinin sonuçlarını doğurmaz. 7- Miras taksim sözleşmesinin iptalini isteme hakkı ise, bu sözleşmenin tarafı olan mirasçılara aittir. 8- Miras taksim sözleşmesinin adi yazılı şekilde yapılması yeterlidir. 9- Miras taksim sözleşmesi bütün mirasçılar tarafından imzalanmalıdır....
taraflar arasındaki kira sözleşmesinin içeriğinden; depolar arasındaki ortak alanın kiraya verildiği, dolayısı ile ortak alanların diğer kat maliklerince kullanımın engellendiği, davacının da ortak alanlara yapılan müdahalenin önlenmesi amacı ile kira sözleşmesinin feshini istediği anlaşılmakla ve ayrıca çoğun içinde az da vardır ilkesi gereğince kira sözleşmesinin iptali içinde ortak alanlara müdahalenin önlenmesi istemi de bulunduğundan, davanın bu kapsamda değerlendirilerek kanıtlar toplanıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken davanın salt kira sözleşmesinin feshi olarak nitelendirilerek reddi doğru görülmemiştir.” gerekçesi ile bozulmuştur....