Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

S.3 MUHALEFET ŞERHİ Taşınmaz mülkiyeti edinme tapu sicili ile mümkündür. Tapu sicili herkese açıktır. İlgili herkes, tapu kütüğündeki ilgili sayfa ve belgelerin kendisine gösterilmesini veya bunların örneklerinin verilmesini tapu memurundan isteyebilir. Tapu kütüğüne yapılmış her tescil, bir ayni hakkı karşılar. Geçerli bir tescil, sicil dışı meydana gelen bir değişiklik sonucu sonradan yolsuz tescil haline gelebilir. Bu durumda bile iyi niyetli üçüncü kişiler bakımından, tescilin olumlu hükmü uygulanır.Yani, iyi niyetli üçüncü kişilerin böyle bir tescile güvenerek kazandıkları ayni haklar korunur.(...m.1023) Üçüncü kişinin yolsuz kayda dayanarak ayni hak kazanımının korunabilmesi için tescilin yolsuzluğunu bilmemesi veya bilebilecek durumda olmaması gerekir. Bu bağlamda, üçüncü kişilerin Medeni Kanun’un 3. maddesi çerçevesinde iyiniyetli olması esastır....

    Ne var ki,....Gezici Kadastro Mahkemesi'nin 25.4.1956 tarih 955/1938 Esas, 956/81 Karar sayılı ilamının kesinleşme şerhi bulunmadığı gibi, Dairemizin 18.02.2016 ve 19.12.2016 tarihli geri çevirme kararlarında, dava konusu 555 parsel sayılı taşınmazın ilk tescil tarihi de yazılı bulunan tapu kaydının ilk oluşturulduğu tarihten itibaren taşınmazdaki hisselerin intikaline ilişkin resmi senetler, akit tabloları ve varsa dayanağı belgeler ile birlikte o yer Tapu Müdürlüğü'nden temin edilerek dosya arasına alınması istenilmiş ise de, taşınmazın ilk tescil tarihini gösteren tapu kaydının gönderilmediği belirlenmiştir....

      III hükmüne göre aile konutunun mülkiyeti eşlerden birine ait ise aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan diğer eş, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini isteyebilir. Görüldüğü üzere aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eş tarafından tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesinin istenebilmesi için aile konutunun mülkiyetinin eşlerden birine ait olması gereklidir. Üçüncü kişinin tapu kaydına ise aile konutu şerhi konulamaz. (Emsal karar: GENÇCAN-Mal Rejimleri Hukuku, Ankara-2007, s. 228) Bu sebeplerle değerli çoğunluğun “farklı görüşüne” katılmıyorum....

        Kat 7 No'lu bağımsız bölüm" sayılı taşınmaz tapu kaydı üzerine 13/03/2017 tarihinde aile konutu şerhi konulduğu, tarafların 2017 yılı Ocak ayına kadar birlikte bu taşınmazda ikamet ettikleri, taşınmazın evlilik birliği içinde fiilen aile konutu olarak kullanıldığı, ancak 2017 yılı Ocak ayı sonrasında tarafların müşterek yaşama son verdikleri, lâkin evlilik birliğinin hukuken devam etmekte olduğu anlaşılmıştır. TMK'nın 194. maddesi hükmü uyarınca taşınmazın sicil kaydı üzerine konulan aile konutu şerhinin evlilik birliğinin devamı süresince hukuki netice doğuracağı, taşınmazın eşlerin paylı mülkiyetinde bulunmasının aile konutu şerhi yönünden bir öneminin bulunmadığı, evliliğin son bulması ile şerhin sağladığı hakların ortadan kalkacağı tartışmasızdır. Boşanma davası açıldıktan sonra eşlerden biri ayrı yaşama hakkı nedeniyle konutu terketse bile bu durum, konutun, aile konutu olma niteliğini ortadan kaldırmaz....

        Kat 7 No'lu bağımsız bölüm" sayılı taşınmaz tapu kaydı üzerine 13/03/2017 tarihinde aile konutu şerhi konulduğu, tarafların 2017 yılı Ocak ayına kadar birlikte bu taşınmazda ikamet ettikleri, taşınmazın evlilik birliği içinde fiilen aile konutu olarak kullanıldığı, ancak 2017 yılı Ocak ayı sonrasında tarafların müşterek yaşama son verdikleri, lâkin evlilik birliğinin hukuken devam etmekte olduğu anlaşılmıştır. TMK'nın 194. maddesi hükmü uyarınca taşınmazın sicil kaydı üzerine konulan aile konutu şerhinin evlilik birliğinin devamı süresince hukuki netice doğuracağı, taşınmazın eşlerin paylı mülkiyetinde bulunmasının aile konutu şerhi yönünden bir öneminin bulunmadığı, evliliğin son bulması ile şerhin sağladığı hakların ortadan kalkacağı tartışmasızdır. Boşanma davası açıldıktan sonra eşlerden biri ayrı yaşama hakkı nedeniyle konutu terketse bile bu durum, konutun, aile konutu olma niteliğini ortadan kaldırmaz....

        Bilindiği üzere; Tapulu bir taşınmazın mülkiyetinin devrini öngören her türlü sözleşmelerin resmi şekilde yapılması geçerlilik koşuludur (743 sayılı Kanunun 634.; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu m. 706; Borçlar Kanunu m. 213; Tapu Kanunu m. 26; 1512 sayılı Noterlik Kanunu m. 60). Tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak Kanunun öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davası kural olarak kabul edilemez. Kanun hükümlerinin öngördüğü biçimde yapılmayan sözleşmeler hukuken geçersizdir; burada öngörülen şekil, sözleşmenin geçerlilik koşulu olup, kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle doğrudan göz önünde tutulur. Somut olayda; ilk derece mahkemesi tarafından asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmesi üzerine iş bu karar davacı tarafından tapu iptal ve tescil yönünden davalı İrfan tarafından ise vekalet ücretine ilişkin istinaf edilmiştir....

        Davalının temyizi üzerine, usulünce düzenlenen satış vaadi sözleşmesi ne göre davacının da iştirakin içinde olması nedeniyle, satışa konu 199, 291 ve 13 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın kabulünde bir usulsüzlük görülmemiş, ancak; davacının 285 parsel sayılı taşınmazda iştirakin içinde olmadığı, bu nedenle de sözleşmenin ifa olanağının bulunmadığı gerekçesiyle 285 parsel sayılı taşınmaza ilişkin kabul kararı bozulmuştur. Yerel mahkemece, bozma ilamı doğrultusunda karar verilmiş, hükmü davacı temyiz etmiştir. Yargıtay bozma ilamının tebliğinden sonra, 285 parsel taşınmazın tedavül kayıtlarını da içeren tapu kaydı tapu sicil müdürlüğünden getirtilmiş davacının bu taşınmazda da paydaş iken, payını diğer paydaşa devrettiği bu nedenle tapu kaydında malik olarak görülmediği saptanmıştır....

          (Muhalif) MUHALEFET ŞERHİ Hukuk sistemimizde taşınmaz mülkiyeti edinmek ancak tapu sicili ile mümkündür. Tapu sicili herkese açıktır. İlgili herkes, tapu kütüğündeki ilgili sayfa ve belgelerin kendisine gösterilmesini veya bunların örneklerinin verilmesini tapu memurundan isteyebilir. Tapu kütüğüne yapılmış her tescil, bir ayni hakkı karşılar. Geçerli bir tescil, sicil dışı meydana gelen bir değişiklik sonucu sonradan yolsuz tescil haline gelebilir. Bu durumda bile iyi niyetli üçüncü kişiler bakımından, tescilin olumlu hükmü uygulanır. Yani, iyi niyetli üçüncü kişilerin böyle bir tescile güvenerek kazandıkları ayni haklar korunur.(...m.1023) Üçüncü kişinin yolsuz kayda dayanarak ayni hak kazanımının korunabilmesi için tescilin yolsuzluğunu bilmemesi veya bilebilecek durumda olmaması gerekir. Bu bağlamda, üçüncü kişilerin Medeni Kanun’un 3. maddesi çerçevesinde iyiniyetli olması esastır....

            İLK DERECE KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince 08/10/2020 tarihli duruşmada "2- Davacı vekilinin bu celse talep ettiği taşınmazlar üzerine davalıdır şerhi konulması talebinin kabulü ile, dava konusu taşınmazlar üzerine davalıdır şerhi konulmasına, bu hususta ilgili tapu müdürlüğüne müzekkere yazılmasına," şeklinde karar verilmiştir....

            Davacı, dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunu, eşi adına kayıtlı iken bu taşınmazın açık rızası alınmadan davalı T6 satıldığını belirterek, davalı T6 adına olan tapu kaydının iptali ile davalı eşi T7 adına tapuya kayıt ve tescilini, taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasını istemiş, davanın açılması sırasında dava değeri 10.000,00 TL olarak gösterilmiş ve 170,78 TL peşin harç yatırılmıştır. Davacının birbirinden bağımsız iki davası olup tapu iptali ve tescil davası nispi harca, aile konutu şerhi konulması davası ise maktu harca tabidir. Mahkemece tapu iptali ve tescil davasında taşınmazın dava açıldığı sırada bilinen tapu kaydındaki satış bedeli olan 279.000,00 TL üzerinden hesaplanacak bakiye nispi harç ile aile konutu şerhi davası nedeniyle 29,20 TL maktu karar harcını ikmal ettirmesi gerekirken tamamlattırılmadan, işin esasının incelenmesi usul ve yasaya aykırıdır. Eksik harç tamamlattırılmadan müteakip işlemler yapılamaz (Harçlar Kanunu m.30- 32)....

            UYAP Entegrasyonu