Bu çelişkinin giderilmesi için öncelikle çekişmeli taşınmazların güncel tapu kayıtlarının Tapu Müdürlüğünden getirtilerek yukarıda açıklandığı şekilde tescil tarihinin tespit tarihinden önceki bir tarih olması ve 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldıkları şerhi bulunmaması halinde bu hususun nereden kaynaklandığının Tapu Müdürlüğünden sorularak kadastro tutanakları ile tapu kayıtlarının birbirine uyumlu hale getirtilmesi sağlanıp ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 08.04.2015 gününde oybirliği ile karar verildi....
ün fiili kullanımındadır" şerhi verilerek bahçe vasfıyla; 1437 ada ... parsel sayılı 992,35 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydının beyanlar hanesine, “6831 sayılı Yasa'nın .../B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarılmıştır, iş bu taşınmazın tamamı göl mutlak alanındadır. İş bu taşınmaz bahçe olarak 30 yıldan beri ...'ün fiili kullanımındadır” şerhi verilerek Bahçe vasfıyla; 1437 ada ... parsel sayılı 1000,41 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydının beyanlar hanesine, "6831 sayılı Yasa'nın .../B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarılmıştır, iş bu taşınmazın tamamı göl mutlak alanındadır. İş bu taşınmaz bahçe olarak 30 yıldan beri ...'ün fiili kullanımındadır" şerhi verilerek Bahçe vasfıyla; 1437 ada ... parsel sayılı ....244,... metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydının beyanlar hanesine, "6831 sayılı Yasa'nın .../B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarılmıştır, iş bu taşınmazın tamamı göl mutlak alanındadır....
Bloğun tümünü müvekkili şirkete devredeceğinin kararlaştırıldığını, davalı ... şirketinin sözleşmenin imzalanmasından sonra sözleşme edimlerini ifa etmemek adına kötü niyetli eyleme başladığını, taşınmazın otel olarak inşa edilmesinin imar durumu itibari ile imkansız olduğu asılsız beyanları ile müvekkili aleyhine dava ikame ettiğini, davalıların tek gayelerinin müvekkilinin sözleşmesini sonuçsuz bırakmak olduğunu, ayrıca davalı arsa sahibi ... Şirketi ile müvekkili şirket arasındaki sözleşmenin devam etmesine ve müvekkili şirkete ait sözleşmenin tapuya şerh edilmiş olmasına rağmen, davalı arsa sahibi ile diğer davalı ... Ltd. Şti. arasında ikinci bir kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, kötü niyetle tapu devirleri yapıldığını belirterek İstanbul İli, Büyükçekmece İlçesi, ... Ada, ......
Maddesi tapuya güven ilkesi uyarınca davacının her ne kadar tapudaki şerhlerinin terkinini talep etmiş ise de tapu sicilindeki kayda dayanarak iyi niyetli iktisab etmiş olan kişilerin iyi niyetlerinin korunacağı bunun içinde kişinin gerçekten iyi niyetli olması sözleşme yaptığı tapu malikinin gerçek hak sahibi olduğuna inanması kendisinden beklenen özeni göstermesine rağmen gerçek hak sahibi olmadığını tapu sicilinde yolsuzluk olduğunu bilmesinin imkansız olması gerektiği,söz konusu gayrimenkul üzerinde ipatek tesis ettiği tarihte gayrimenkul üzerinde kat karşılğı yapım sözleşmesi şerhi bulunmadğı gibi davaya dayanak teşkil eden sözleşmede davalı firmayı temsilen bir yetkilinin imzasının olmaması ve sözleşmenin de kanunun aradığı şekil şartına uygun olarak yapılmamış olması karşısında hukuken geçersiz olan bir sözleşmeye dayanılarak, krediye teminat olarak alınan gayrimenkulün alacağa karşılık olarak satışı işlemlerine başlandıktan sonra davacının bu şekilde bir talepte bulunmasının hukuka...
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; davacının davalı ile imzalanan 30/12/2020 tarihli sözleşme gereğince sözleşmenin gereği gibi ifa edilmediğinden dolayı sözleşmenin 13. Maddesi uyarınca cezai şart alacaklarının bulunduğu iddiasına yönelik olarak yapılan yargılama sonucunda delillerin toplandığı, daha önce tespitlerin yapılması ile Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin .... D. İŞ dosyası ile Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ...D. İŞ dosyalarında raporların alındığı, mahkememizce mahallinde keşif yapılması ile bilirkişi heyeti raporu alındığı ve 24/01/2022 tarihli raporda davalının işi sözleşme hükümleri doğrultusunda süresi içinde bitirmemiş olduğu ve bu durumda sözleşmenin 13....
Dosyanın incelemesinde; taraflar arasında Kocaeli İzmit Mehmet Ali Paşa 479 ada 58 parselde kayıtlı taşınmazın finansal kiralama hükümleri kapsamında kiralanması amacıyla noterde Finansal Kiralama Sözleşmesi imzalandığı, taşınmazın tapu kaydına davalı/kiracı lehine finansal kiralama şerhi tesis edildiği, davalı kiracının kira taksitlerini 27/07/2016 tarihinden itibaren ödememesi üzerine sözleşmenin feshedileceği noter ile ihtar edildiği, ödeme yapılmaması üzerine tarafların karşılıklı olarak sözleşmenin feshi ile kiralama konusu taşınmazın iadesi ve taşınmazın tapu kaydında bulunan finansal kiralama şerhinin kaldırılması konusunda 31/10/2016 tarihli protokolü akdettikleri, anılan sözleşmeye göre sözleşmenin imzalanmasından itibaren 5 gün içerisinde ilgili tapu müdürlüğünden talepte bulunulacağı, aksi halde bankanın tek taraflı olarak taşınmaz üzerindeki şerhin terkini için tapu müdürlüğüne müracaat etmeye yetkili olduğunun hüküm altına alınmış olduğu, buna rağmen davalı yetkililerinin yurt...
ye devretmesinden bir müddet sonra, müvekkili ortaklığa getirmiş olduğu ve şahsi olarak alacaklısı konumunda bulunduğu para miktarını talep etmesi üzerine ... ... tarihli sözleşmenin başlığının dahil şirket devri sözleşmesi olmasına rağmen ve sözleşmenin içeriğinin de tamamıyla müvekkilinin sahibi bulunduğu %50 hissesinin ... daire ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVALILAR : DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı ... tarafından tapu iptal ve tescil davası yönünden; davalı ... tarafından ise tapu iptal ve tescil davası ile aile konutu şerhi davasına ilişkin vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına ve özellikle mahkemece bozma öncesi 07.05.2015 tarihli ilk hükümde aile konutu şerhi davasının reddine karar verilmiş olduğu, davalı ... lehine vekalet ücretine hükmedilmiş olduğu, tapu iptal ve tescil davası yönünden ise görevsizlik kararı verilmiş ve hükmün sadece tapu iptal tescil davası yönünden temyiz edilmiş olduğu görülmüş, taraflarca aile konutu şerhi davasına yönelik hüküm temyiz edilmeyerek...
Kural olarak, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri gereğince yükleniciye baştan devredilen tapu kaydının sözleşmenin ifası gereği olduğu, sözleşme ayakta oldukça, arsa sahibinin sözleşme gereği kendisine isabet eden daireleri talep edebileceği kabul edilmektedir. Somut olayda, davalı yüklenici, davacıya ait hisseyi, tapuda sözleşme ve ipotek şerhi olduğu halde satın almıştır. Davalı yüklenici, bu payı para ödeyerek satın aldığını, bunun gerçek satış olduğunu iddia etmiş ve muhtelif miktarlı çekler dosyaya sunmuş ise de, bu çeklerin hissenin satışına ilişkin olduğu kanıtlanamadığı gibi, davalı ...'ın sunduğu belgelerden çeklerin karşılıksız çıktığı anlaşılmaktadır.Yine davalı yüklenici, davacı hissesi üzerindeki ipoteği, bedelini ödeyerek kaldırdığını bildirmiş ise de, buna ilişkin belge sunamadığı gibi, sözleşmenin 7. maddesinde, yüklenicinin arsanın hukuki durumunu bildiği ve bağımsız bölüm artırımı talep edemeyeceği düzenlenmiştir. Bununla birlikte, davalı ...'...
Dava, tapu kaydına geçici tescil şerhi kararı verilmesi istemine ilişkindir. Bilindiği gibi, Türk Medeni Kanununda ayni haklar için söz konusu olan teknik anlamdaki tescil kurumunun yanı sıra bazı kişisel hakların(TMK m.1009), tasarruf yetkisini kısıtlaması(TMK m.1010) ve geçici tescilin şerh verilmesi (TMK.m.1011) imkanı kabul edilmiştir. Bu şerhlerin tapuya kaydı ise farklı yöntemlere tabidir. Somut olayda; davacı, satış taleplerinin Tapu Sicil Müdürlüğü tarafından karşılanmaması nedeniyle hükmen geçici tescil şerhi talep etmektedir. Anılan şerh, Türk Medeni Kanununun 1011 ve 1016. maddelerinde düzenlenmiştir. Tapu sicilinin temel amacı taşınmaza ilişkin bütün ayni hak ilişkilerini yansıtmaktır. Bu amaca erişmek için her tescilin maddi bakımdan mevcut bir hakka dayanması ve sicilde tescil gerçekleşmemiş ise bir ayni hakkın varlığının kabul edilmemesi gerekir....