dilekçesiyle sözleşmenin 19. ve 23. maddelerine dayalı istekler ile gecikme tazminatı (kira bedeli) yönünden tahsil isteminde bulunmuştur....
ihtarından sonra feshettiğini, davalının haksız olarak sözleşmeyi feshetmesi sebebiyle müvekkilinin büyük bir prestij kaybına ve maddi zarara uğradığını ileri sürerek, şimdilik 50.000 TL zarar bedelinin ve 50.000 TL kar kaybı tazminatının dava tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, 12/10/2010 havale tarihli dilekçesiyle 21.617.296,32 TL kâr mahrumiyeti zararının tazmini ile birlikte davalı şirketin sözleşme süresince sözleşmeye aykırı davranmak suretiyle vermiş bulunduğu 18.108.520,60 TL zararın tazminini istemiş, ancak buna ilişkin ıslah harcını yatırmamış, bilahare 10/12/2013 tarihli dilekçesiyle talebini sözleşmenin icrası esnasında sözleşmeye aykırılık nedeniyle meydana gelen zarar talebini 5.050.000 TL, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle mahrum kalınan kâr talebini 10.050.000 TL olarak artırmış, ayrıca 2.250.000 TL portföy tazminatı talebinde bulunmuş, buna ilişkin aynı tarihte harç eksikliğini ikmal etmiştir....
Davacı-karşı davalı vekili karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; sözleşmenin feshi konusunda tüm kusur ve sorumluluğun davalı-karşı davacı ...Ş.'ye ait olduğunu, sözleşmenin davalı-karşı davacı ...Ş. tarafından feshedildiğini, sözleşmenin feshinden evvel ve sözleşmenin feshi neticesinde itibar kaybına uğrayan tarafın müvekkili olduğunu, sözleşmenin devamı sırasında müvekkilinin tespit etmiş olduğu satış fiyatlarının davalı-karşı davacı ...Ş. tarafından uygulanmadığını, sözleşmede belirtilen fiyatlara riayet edilmediğini, karşı dava gerekçelerinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu belirterek karşı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava: taraflar arasında akdedilen bayiilik sözleşmesinin feshine dayalı; tazminat, kâr mahrumiyeti ve ceza-i şart talebine, karşı dava: anılan bayiilik sözleşmesine dayalı maddî ve manevî tazminat talebine ilişkindir. Somut olayda davacı ... Ltd. Şti., davalı ........
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki birleşen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün asıl ve birleşen dava davacısı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde asıl ve birleşen dava davacısı şirket Yetkilisi ... ve vekilleri Av. ..., Av..... ile asıl ve birleşen dava davalısı vek.Av. ....' ün gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan Şirket Temsilcisi ile avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Asıl ve birleşen dava, tek satıcılık sözleşmesinin haksız olarak feshedildiği iddiasına dayalı tazminat ve teminat mektubunun iadesi istemine ilişkindir....
sebep olduğu, müvekkili bedelini peşin ödemiş olmasına rağmen, davalı şirketin haksız feshi ile hizmet almasını engellediği, dolayısıyla haksız fesih nedeniyle müvekkilinin hizmet alamadığı 12 aylık döneme ilişkin yaptığı ödemenin yani müspet zararının tazminini talep etme zorunluluğu olduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin tek taraflı feshi sebebiyle kalan sözleşme bedelinin müvekkiline iadesini, feshe bağlı müspet ve menfi zararların bilirkişi marifetiyle tespitini ve tazminini, Davalı şirketin haksız feshi nedeniyle müvekkilinin hizmet alamadığı döneme ilişkin şimdilik 1.000-TL zararının dava tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Taraflar arasındaki sözleşme olağan fesihle sona ermiş olup, sözleşmenin acente tarafından haksız feshi vaya müvekkil tarafından acentenin kusuru sebebiyle sözleşme müvekkil tarafından haklı sebeplerle feshedilmesi durumu söz konusu olmadığından acentenin denkleştirme tazminatı istemesine bir engel yoktur. 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 23/16 hükmüne göre, sigorta acentesinin denkleştirme talep edebilmesi için, sigorta acentelik ilişkisinin sona ermesi nedeniyle sigortacının acentenin portföyü sayesinde önemli menfaatler elde etmesi, hakkaniyetin tazminat verilmesini gerektirmesi, acentenin haklı bir nedene dayanmaksızın sözleşmeyi feshetmemiş olması yada kendi kusuruyla sözleşmenin feshine neden olmaması şarttır. Bu şartlardan birinin mevcut olmaması halinde sigorta acentesi denkleştirme talep edemez....
Örneğin; 6098 sayılı TBK m.49 dan kaynaklanan ve trafik kazasına bağlı olarak zarar görenlerin açtığı maddi ve manevi tazminat davası... 2-6098 sayılı TBK m.49 hükmüne dayalı olmamakla birlikte gerek bu kanuna gerek diğer kanunlara dayalı olarak açılan, haksız aykırı fiillerden kaynaklanan ve konusu davalılar aleyhine para alacağına ilişkin tahsil hükmü kurulmasını içeren her türlü maddi ve manevi alacak istemini içeren davalar tazminat davasıdır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/43 Esas KARAR NO : 2022/248 DAVA : Tazminat ve Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 21/01/2021 KARAR TARİHİ : 23/03/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat ve Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile...A.Ş. ve ...A.Ş. arasında akdedilen iki ayrı sözleşmenin ilgili şirketlerce haksız yere fesh edildiğini, müvekkilinin bu nedenle kar kaybına uğradığını, bu nedenle müvekkilinin alacağın doğduğu günden beri ticari faizi ile birlikte uğranılan zarar ve kar kaybı alacağı ile sözleşmenin haksız feshi sonucunda işten çıkarılmak zorunda kalınan sözleşme kapsamında istihdam edilen işçilerin hak etmiş olduğu kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının bilirkişi marifeti ile hesaplanması sonucu belirlenen günden/ alacağın doğduğu günden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili...
ve tamamlayamadığı işlerden dolayı hakedişlerini alamadığını, bu durumda müvekkiline 3 aylık cirosu 373.581,35-TL'nin % 20'sinin ödenmesinin gerektiğini, müvekkilinin bitirdiği ancak müşterilerinden alamadığı tahsilatlarının bulunduğunu, sözleşmenin sona ermesi nedeniyle bazı müşterilerden alacaklarını tahsil edemediğini, bunun dışında müvekkilinin portföy taminatına hak kazandığının da açık olduğunu, müvekkilinin sadık kaldığı rekabet yasağı sözleşmesi nedeniyle, sözleşmenin davalı tarafından haksız olarak feshedilmesi halinde dahi müvekkilinin rekabet yasağına uymayacağına dair bir sözleşme hükmü bulunmadığını, müvekkilinin tazminat talepleri hususunda hesaplama yapılması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir....
Dava konusu olan uyuşmazlık deniz ticaretinden kaynaklanmayıp, taraflar arasındaki 29/09/2015 tarihli Müteahhid İdari Sözleşme uyarınca davalı tarafın davacı tarafından sunulan nakit teminatlara el koymasının sözleşmeye ve hukuka uygun olup olmadığı, sözleşmenin haksız feshi iddiasına göre davacının tazminat hakkı doğup doğmadığından kaynaklandığından uyuşmazlığın 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 470 ve devamı maddelerindeki eser sözleşmesi hükümlerine göre incelenip çözümlenmesi gerekmektedir. Nitekim İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15....