Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Dava, taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklanan sözleşmenin geçersizliğinin tespiti, tapu iptal-tescil, muarazanın giderilmesi isteklerine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 15.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 23.5.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin geçersizliğinin tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemesinin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı ile müvekkillerinin murisi olan ..., dava dışı... ve ... arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin, müvekkilinin fiil ehliyetinin bulunmaması nedeniyle geçersiz olduğunu ileri sürerek, bu sözleşmenin geçersizliğinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davaya cevap vermemiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 20.03.2007 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi kira sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 06.06.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, dava dışı orman idaresi tarafından davacı köye 6831 sayılı Orman Kanununun 57. Maddesine göre fıstık çamı ağaçlandırılması için yapılan tahsis işlemine dayanılarak, davalıya kiralama sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti, sözleşmenin iptali ve elatmanın önlenmesi istemleri ile açılmıştır. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Hükmü, davalı temyiz etmiştir....

        CEVAP: Davalı cevap dilekçesi ile özetle; davacının iddialarından biri, garanti sözleşmesindeki limitin 3 kez aşıldığı ve limitin üzerinde ödeme yaptığı şeklinde olduğunu, buradan hareketle, davacının adeta limit içinde kalan ödemeyle ilgili bir talebinin olmadığı zannı uyanmakta ise de; doğru olmadığını, davacı, Ankara .... Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/669 E. sayılı dosyası ile aynı iddialarla 6 adet teminat senedinin geçersizliğinin tespiti ve iadesini talep ettiğini, Ankara .......

          tarafın sözleşmenin baskı altında imzalandığını ispat yönünden delil sunmadığı, davacı tanıklarının sözleşmenin imzası sırasında birlikte olan veya aynı dizide oynayan yada diziye sonra katılan oyuncular olduğu, oyunculara baskı yapılmadığını, davalının da bu yönde bir beyanı yada şikayetinin olmadığını söyledikleri gözönüne alınarak, irade sakatlığı sebebiyle sözleşmenin feshine yönelik savunmanın yerinde olmadığı kanatına varıldığı, Davacı tanıklarının ifadelerinden, oyunculara sözleşmenin okunması imkanının verildiği, birer suretinin aynı gün kendilerine teslim edildiği, davalı tarafça sözleşmenin imzalandığı, TBK 22 madde gereğince, sözleşmede genel işlem koşulları bulunması halinde sadece bu koşulları içeren maddelerin geçersiz sayılacağı sözleşmenin tamamının geçersiz olduğunun ileri sürülemeyeceği, diğer hükümlerin geçerli olduğu bu sebeple davalının genel işlem şartları bulunduğunu ileri sürerek sözleşmenin tamamını fesh edemeyeceği tespit edilmekle birlikte, iki tarafa borç...

            Sayılı dosyası ile ... tarihli ... lik fatura ile ... tarihli ... lik faturaya dayalı olarak ... toplam alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığı, davalı/borçluya ödeme emrinin ... tarihinde tebliğ edildiği, davalının gönderilen ödeme emrine ... tarihinde, 7 günlük itiraz süresi içerisinde borca itiraz ettiği, itiraz evrakının davacı/alacaklıya tebliğ edilmediği, böylelikle eldeki itirazın iptali davasının davacı tarafından 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Davacı taraf, faturalara konu servis hizmeti davalıya sağlandığı halde borcun ödenmediğini iddia etmiş, davalı taraf ise, davacının sözleşmedeki belirlenen yükümlülüklere uymadığını, sözleşmenin ... tarihinde haksız olarak feshedilerek davalının zarara uğradığını savunmuştur....

              Ancak, şekil koşuluna uygun olmadığı için geçersiz olan arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin fiilen hayata geçirildiği, tarafların edimlerini ağırlıkla yerine getirdiğinin anlaşıldığı durumlarda artık bu sözleşmelerin geçersizliğinin ileri sürülmesi mümkün değildir. Şekil zorunluluğunun birinci istisnası; “sözleşme adi yazılı şekilde olsa bile, yüklenici edimini (bina meydana getirme borcunu) tamamen veya reddolunmayacak oranda yerine getirmişse, arsa sahibi artık bu sözleşmenin geçersizliğini ileri süremez” kuralıdır. Zira böyle bir davranış, TMK’nın 2. maddesinde tanımlanan “Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz” kuralına aykırı düşer. İkinci istisnası ise; “sözleşmeyle yükleniciye bedel olarak verilmesi kararlaştırılan taşınmazın devrine ilişkin yüküm, taşınmaz tapuda yükleniciye devredilerek gerçekleşmişse, başlangıçta geçersiz olan sözleşmenin geçersizliğinin ileri sürülemeyecek hale gelmesidir.”...

                Hukuki uyuşmazlık, davacının sözleşme kapsamında yapılan hizmet gereği, icra takibine konu bedelin sözleşmenin yukarıda anılan 4.5.maddesi uyarınca muaccel olup olmadığı hususunda toplanmaktadır. Sözleşmenin 4.5.maddesine göre vade şarta bağlanmıştır. Sözleşmenin feshi nedeniyle alacağın muacceliyeti davalının fesihte haklı olmadığının tespiti halinde söz konusu olacağından Ankara 7.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2006/708 esas sayılı dava dosyasının neticesinin beklenilmesi gerekmektedir. Açıklanan hususlar gözetilmeden, yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi doğru olmayıp kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 625.00....

                  Kısmi eda külli tespit davasının açıldığı anda alacağın tamamı için zamanaşımı kesilir. Ancak faiz başlangıcı açısından tahsil amaçlı belirsiz alacak davasından farklı bir durum vardır. Kıdem tazminatı dışındaki alacaklarda, davadan önce temerrüt olmadığı taktirde davaya konu edilen miktarlar için faiz başlangıcı olarak dava tarihi kabul edilmelidir. Dava dilekçesi ile alacağın kalan kısmının sadece tespiti istenmiş olmakla, belirlenen bakiye alacak miktarına ilerde talep edildiği tarihten itibaren faiz yürütülmesine karar verilmelidir....

                    Dava, taraflar arasında düzenlenen “TSE Markasını Kullandırma Tip Sözleşmesi” uyarınca davacıya ait tarife hükümleri gereğince marka kullanma ücretinin davalıdan tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davalının Diba markalı ürünleri için TSE belgesi aldığı, bu belgenin geçerlilik süresinin 28.07.2008 tarihinde sona erdiği oysa icra takibine konu alacağın dayanağının 09.09.2011 tarihli fatura olduğu gerekçesiyle yazılı şekilde davanın reddine karar verilmişse de yukarıda bahsedildiği gibi davacı davalıya verilen “TSE Uygunluk Belgesi”nden değil taraflar arasındaki marka kullandırma sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için icra takibi başlatmıştır....

                      UYAP Entegrasyonu