Somut olayda; davacı, davalı ile düzenlenen 18/03/2009 tarihli daire satış sözleşmesi gereğince, ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi mevkiinde tapunun 37/48 ada, 4 sayılı parselde kayıtlı arsa üzerinde yapılan binanın bir katındaki dairenin satımı konusunda anlaştıklarını, müteahit firmanın daireyi teslim tarihinin 30/12/2010 olarak belirlendiği halde, edimini ifa etmediğini, sözleşmenin düzenlenme tarihinde daire satış bedeli olarak belirlenen 63.000,00.-TL'nin 20.000,00.-TL'si için arabasını verdiğini, sözleşmenin geçersiz olduğunu, herkesin aldığını, iade ile mükellef olduğunu ileri sürerek taraflar arasındaki sözleşmenin geçersizliğinin tespiti ile davalıya ödenen 20.000,00.-TL'nin yasal faizi ile birlikte iadesine karar verilmesini talep etmektedir....
Mahkemece, davanın kabulüne, 22.7.2008 tarihli sözleşme tutanağının iptaline ve geçersiz sayılmasına karar verilmiş; Hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1–Dava vergi borcu nedeniyle taraflar arasında düzenlenen uzlaşma tutanağı başlıklı sözleşmenin iptali ve geçersizliğinin tespiti isteğine ilişkin olup böylece uyuşmazlığın kaynağını vergi borcu oluşturmaktadır. Bu durumda taraflar arasındaki ihtilafın çözümü 213 sayılı Vergi Usul Kanunu ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanuna göre yapılması gerekir. 2576 sayılı kanunun 6.maddesine göre de, bu tür ihtilafların hallinde Vergi Mahkemeleri görevli olduğundan, mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken , yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. 2011/3387-12712 2–Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin geçersizliğinin tespiti ve feshi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin de bir dairesinin bulunduğu, ......
Ne var ki; davacının işe başlatılmış olması nedeniyle feshin geçersiz olduğunun tespiti ile davacının işe başlatmama tazminatı hakkında karar verilmesine yer olmadığına, en çok dört ay kadar olan ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsili gerektiğinin tespitine karar verilmesi gerekirken, feshin geçersizliğinin tespiti yönünden hüküm kurulmaması ve işe iade davasının netice olarak bir tespit davası olduğu gözetilmeden en çok dört aya kadar ücret ve diğer hakların davalıdan tahsili yönünde karar verilmesi hatalı olup bozma nedenidir. Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; ......
Somut olayda, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti ve istirdat davası, kredi kartını kullanan davacı tüketici tarafından açılmış olduğundan, uyuşmazlığın, Tüketici Mahkemesinde görülerek sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ...Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 29.05.2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Davacı, müvekkili şirket ile satış vaadi sözleşmesi imzaladıklarını, ancak sözleşmenin geçersiz olduğunu, sözleşme kapsamında davalıya 17.000,00 TL ödediğini, söz konusu akdin şekil şartlarına aykırı olduğunu, bu nedenle sözleşmenin geçersizliğinin tespiti ile yapılan ödemenin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, mahkemece taraflar arasındaki adi yazılı sözleşmenin geçersiz olduğu, geçerli olmayan borç ilişkisi sonucunda sebepsiz zenginleşme meydana geldiği ve geçersiz sözleşmeye göre herkesin verdiğini geri isteyebileceği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm davalı tarafça istinaf edilmiştir. Taraflar arasında yapılan sözleşme ön ödemeli konut satışına ilişkindir ve 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 40 vd.maddelerinde düzenlenmiştir....
Mahkemece, asıl davanın kabulüne, birleşen davanın kısmen kabulü ile icra takibinin 43.437,22 TL asıl alacak üzerinden devamına karar verilmiş; hükmün davalı tarafından temyizi üzerine Dairemizin 18.09.2013 tarihli 2013/7790 E. ve 2013/21959 K. sayılı ilamı ile kararın düzeltilerek onanmasına karar verilmiş, bu kez davalı karar düzeltme talebinde bulunmuştur. 1-Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer karar düzeltme itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, feshin geçersizliğinin tespiti ile sözleşmede kararlaştırılan bedelin tahsili amacı ile başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine yöneliktir....
Genel Müdürlüğü'nden alacaklı olmayıp aksine 178.594,98 TL borçlu olduğu anlaşılmakla, davacının alacak isteminin de yerinde olmadığı sonucuna varılmakla Mahkememizin 2014/661 esas sayılı dosyasında; Davacı ... tarafından açılan davanın kısmen kabulü ile 178.494,98 TL alacağın 19/03/2010 dava tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi işletilerek davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, Mahkememizin bu dosyası ile birleşen Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2010/160 esas, 2010/401 karar sayılı dosyasında; Davacı ... ... Tarafından davalı aleyhine açılan davanın reddine" karar vermek gerektiği gerekçesiyle "Mahkememizin ....esas sayılı dosyasında; Davacı ... tarafından açılan davanın kısmen kabulü ile 178.494,98 TL alacağın 19/03/2010 dava tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi işletilerek davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, Fazlaya ilişkin istemin reddine" ve birleşen davanın reddine karar vermiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; devre mülk hakkının 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununda düzenlenen ve taşınmazın müşterek payına bağlı bir hak olduğu, bu hakkın taşınmazın aynına taalluk etmekte olup, bu kabil satışların resmi şekilde yapılmasının zorunlu olduğu, aksi taktirde sözleşmenin geçersiz olduğu, geçersiz sözleşme nedeniyle tarafların sadece ifa ettikleri edimlerin iadesini isteyebilecekleri, taraflar arasında şeklen geçersiz adi yazılı sözleşme olarak düzenlenen devre tatil sözleşmesi nedeniyle davacının sözleşmeden dava yoluyla cayma hakkını kullanabileceği gerekçesiyle,"1- Davacının davasının KABULÜ ile, Taraflar arasında akdedilen 7713204583 nolu hisseli gayrimenkul sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti ile iptaline, 2- Bu sözleşme çerçevesinde ödenen 15.810,00 TL'nin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınıp davacıya verilmesine," karar verilmiştir....
davanın kısmen kabulü ile 7.000,00 TL alacağın davalı ...'...