Mahkemece, Özel Eğitim Kurumları Öğrenci Ücretleri Tespit ve Tahsil Yönetmeliği'nin 10. maddesi gereği davacının kızının dershaneden ayrılması için sağlık problemlerini ispatlamak için bir belge sunmadığı ve bedel iadesi şartları oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dava tarihi itibari ile yürürlükte olar 4822 T.C. YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞI Sayılı Yasa ile değişik 4077 Sayılı TKHK'nun 6/A maddesinde, taksitli satışlarda kıymetli evrak niteliğinde düzenlenecek senetlerin, her bir taksit ödemesi için ayrı ayrı olacak şekilde ve sadece nama yazılı olarak düzenleneceği, aksi halde kambiyo senedinin geçersiz olacağı belirtilmiştir. Dava konusu olayda her bir taksit için ayrı ayrı senet düzenlenmiş olmakla beraber bu senetlerde alacaklı olarak " ... FEN BİLİMLERİ MERKEZİ EĞİTİM HİZMETLERİ LTD.ŞTİ. veya emrühavalelerine" ibaresi bulunmakta olup, söz konusu senetler sadece nama yazılı olarak düzenlenmemiştir....
Devre Mülk Pay Vaadi sözleşmesinin resmi şekilde yapılmaması nedeniyle sözleşmenin geçersiz olduğunun TESPİTİNE, Bu sözleşme nedeniyle davacının 8.365,00 TL borçlu olmadığının TESPİTİNE, 8.365,00 TL nin 16/08/2012 ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, devremülk satış sözleşmesinin resmi şekilde yapılmadığından sözleşmenin iptalini, borçlu olmadığının tespitini ve ödediği bedelin ödeme tarihinden itibaren faizi ile birlikte iadesi istemiyle eldeki davayı açmıştır....
Davalılar ..., ... ..., ... ... ve ... vekilleri ise, sözleşmenin zamanaşımına uğradığını ve aynı zamanda geçersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Davalı ... ... davayı kabul ettiğini bildirmiştir. Diğer davalılar da davanın reddini savunmuşlardır....
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, davalının feshinin haksız olduğunun ve sözleşmenin halen geçerli olduğunun tespiti istemlidir.Davalı cevap dilekçesi ile sözleşmenin geçersiz olduğunu, bu süreçte davacının aldığı kayıt bedellerinin iadesi için icra takibi başlattıklarını ve itirazın iptali davası açtıklarını, davanın-----sayılı dosyasında görülmekte olduğunu, zorunlu arabuluculuğa gidilmediğini, tespit davası açmakta hukuki yarar olmadığını, yönetmeliğe uygun düzenlenmeyen devir sözleşmesinin de geçersiz olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.------sayılı dosyası dosyamıza celp edilmiş olup, davanın 21/02/2023 tarihinde açıldığı, itirazın iptali davasının derdest olduğu görülmüştür.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu(HMK)'nun 106/1. Maddesine göre, tespit davası yoluyla, mahkemeden, bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının ya da yokluğunun yahut bir belgenin sahte olup olmadığının belirlenmesi talep edilir....
Her ne kadar davacı tarafça sözleşmenin şarta bağlandığı bu nedenle de tüm hükümleri ile iptal olduğu ve 45.000,00 Euro'nun iadesi gerektiği yönünde iddiada bulunulmuş ise de sözleşmenin ek masraflar kısmında masrafların leasing şirketi veya davacı tarafça yapılacağının düzenlendiği dolayısıyla leasing sözleşmesi onaylanmasa dahi masrafların davacı tarafça yapılması gerektiği, 4. maddesinde de davacının masrafları tam olarak yapmaması ve sözleşmeden vazgeçilmesine neden olması halinde de kaparonun iade edilmeyeceğinin düzenlendiği, kaparo olarak belirlenen bedel dışında peşinat veya başka bir ad altında bedel bulunmadığının da tarafların kabulünde olduğu gerekçesiyle davanın reddi ile davacı aleyhine kötüniyet tazminatına karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili, istinaf kanun yoluna başvurmuştur....
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davalılar ile davacı ve dava dışı ... arasında 17/09/2012 tarihli sözleşme düzenlendiği, sözleşme incelendiğinde sözleşmenin ... isimli filmin çekimi ve pazarlanmasına ilişkin olduğunun, ... isimli filmin davalılar tarafından yapıldığının, sözleşmenin 4.maddesinde film yapım bedelinin 1.000.000 TL olduğunun, bu yapım bedelinden %25'er oranında 250.000'er TL olmak üzere davacı ile dava dışı ...'in sorumlu olduğunun, kalan bedelden davalının sorumlu olduğunun, filmin gösterime girmek üzere 31/12/2012 tarihinde davalılar tarafından bitirilmiş olacağının, bu sürede bitirilmemesi halinde davacı ile dava dışı ...'...
Bu durumda davacı, bu geçersiz sözleşme nedeniyle davalıya verdiğini, ancak haksız iktisap kuralları nedeniyle geri isteyebilir. Ne var ki hukuken geçersiz sözleşmeden kaynaklanan bu nitelikteki bir uyuşmazlığın haksız iktisap kurallarına göre çözümlenip tasfiye edilebilmesi için öncelikle haksız iktisabın kapsamını tesbitteki ilke ve esasların açıklanmasında zaruret görülmüştür. Geçerli bir sebebe dayanmaksızın bir kişinin mal varlığından diğerinin mal varlığına kayan değerlerin iadesi "denkleştirici adalet" düşüncesine dayanır. Denkleştirici adalet ilkesi ise, haklı bir sebep olmaksızın başkasının mal varlığından istifade ederek kendi mal varlığını artıran kişinin elde ettiği bu kazanımı geri verme zorunda olduğunu ve bu gerçek bir eski hale getirme yükümlülüğü bulunduğunu ifade eder. İlke böyle olmakla beraber iade edilecek zenginleşme miktarının tesbit ve hesaplanmasında, öğretide birlik olduğu söylenemez....
TL olduğu, her iki sözleşmenin de aynı tarihte yapılmış olması ve senet aslının aynı tarihte davacıya verilmiş olması karşısında davacının davalıdan noter belgesinde yazılı ... TL aldığının subut bulduğu kabul edilmiştir. Davalı yan, adi yazılı sözleşmenin 4.maddesinin " Söz konusu bono ile taahhüt edilmesi gereken tutar 6 (altı) ay içerisinde ödenmez ise iş bu sözleşme geçersiz olacaktır. Şirketin tüm hisseleri ve hakları yeniden ...'a devredilecektir." şeklinde düzenlendiğini, bu sebeple davacının açtığı davada haksız olduğunu, zira bu sözleşmeye göre hisse devrinin geçersiz olduğunu ve davacının alacak talebinde bulunamayacağını iddia etmiş ise de; şirket hissesinin hala davalıda olduğu, davalının bu güne kadar devraldığı hissenin davacıya iadesi yönünde bir irade göstermediği anlaşılmıştır. Kaldı ki 6102 sayılı TTK’nın 595/1....
Somut olayda, Davacı ile davalı şirket arasında devremülk satış sözleşmenin sözleşmenin imzalandığı görülmüş ise de tapuda kayıtlı taşınmazların satışının, MK'nın 706, BK'nın 213, Tapu Kanununun 26 ve Noterlik Kanununun 60 maddeleri gereğince resmi şekilde yapılması zorunludur. Devre Mülk Sözleşmesi 634 sayılı yasanın 57 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, haricen düzenlenen satış sözleşmeleri hukuken geçersizdir. Bu nedenle taraflar arasındaki devre mülk satış sözleşmesi de tapulu taşınmazın haricen satışına ilişkin olduğundan geçersizdir. Geçersiz sözleşme taraflarına hak ve borç doğurmayacağından hukuken geçersiz olan sözleşmeye dayanarak davacı, fesih ve ödediği bedelin iadesini, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talep hakkına sahiptir.(Benzer karar 3....
Temyiz Sebepleri Davacı vekili; yargılama sırasında arzedilen dava sebepleri ve delillerin dikkate alınmadığını, sözleşmenin feshinin öğrenci tarafından yapıldığını ancak sözleşmenin tarafı öğrenci olmadığından feshin geçersiz olduğunu, davalı tarafça yapılan toplantının usulüne uygun olarak davacıya bildirilmediğini, sözleşmenin hükümleri müzakere edilmediğinden sözleşme kapsamında değerlendirilen hususların davacıyı bağlamayacağını, değişen yönetmelik ve koşullara bağlı olarak öğrencinin bir başka eğitim kurumuna nakli sebebiyle ödenen okul ücretinin iadesi gerektiğini, davalının sebepsiz zenginleştiğini, yönetmelikteki değişiklik nedeniyle okuldan ayrılındığını, okulun eğitim vermediğini, bilirkişi raporlarına karşı itirazların değerlendirilmediğini, eksik inceleme ile hatalı karar verildiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1....