ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/10/2020 NUMARASI : 2019/18 ESAS - 2020/305 KARAR DAVA KONUSU : SATIŞA KONU ARACIN AYIPLI OLMASINDAN KAYNAKLANAN SÖZLEŞMENİN FESHİ, BEDEL İADESİ VE YAPILAN ONARIM MASRAFLARININ TAHSİLİ TALEBİ KARAR : Antalya 12....
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava, geçersiz taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı bedel iadesi isteğine ilişkin olup dava konusu taşınmazın rayiç kira bedeli yönünden kabulüne karar verilmiş ise hatalı olduğunu, davacı ile müvekkili şirket arasında düzenlenmiş olan Gayrimenkul Ön Satış Vaadi Sözleşmesi noterde düzenlenmesi gerektiğinden hukuken bir geçerliliği olmadığını, satış vaadi sözleşmesinin bağlayıcılık unsurunu taşıyabilmesi için kanunda belirtilmiş olan şekil şartına uygun olarak düzenlenmiş olması gerektiğini, bu durumda noter onaylı olmayan sözleşmenin hukuki bir geçerliliği olmadığından davanın reddi gerektiğini, taraflar arasında yapılan sözleşmenin hukuki geçerliliğinin olmaması, dava konusu taşınmazın teslim koşullarının oluşmamış olması ve davacı tarafa taşınmaz teslimi yapılmadığından, ilk derece mahkemesi; tapu iptal ve tescil şartlarının oluşmadığı kanaatine varıldığını, fakat; tapu iptal ve tescil şartlarının oluşmadığı kanaatine varan ilk derece...
KARAR Davacı, Kuzey Ankara Kentsel Dönüşüm Projesi çerçevesinde davalı ile imzaladığı Tapu Tahsis Belgeli Tesis Sözleşmesi gereği tesisini davalıya devrettiğini, teslim edilecek bağımsız bölümün bedel farkı ile taşınmaz bedel farkı karşılığı davalıya 10.120,00 TL ödeme yaptığını, sözleşme gereği üzerine düşen edimleri yerine getirmesine rağmen davalı idarenin sözleşmeyi haksız yere tek taraflı olarak feshettiğini ileri sürerek, sözleşmenin feshine dair kararın geçersizliğinin tespiti ile uygulanmasına, verilmesi taahhüt edilen bağımsız bölümün verilmesine, olmadığı takdirde taşınmazın kamulaştırıldığı tarihteki arsa ve ağaç bedellerinin tespiti ile tahsiline, ayrıca davalıya ödediği bedelin iadesi ile davalıya devredilen yapının gerçek bedelinin tespiti ve tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
- K A R A R - Davacılar vekili, davacıların murisi ile davalı yüklenici arasında 16.01.2012 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, davalının sözleşme gereği üzerine düşen edimlerini yerine getirmediğini ve inşaatın halen temel seviyesinde olduğunu, davacılar tarafından keşide edilen fesih ihbarnamesine cevap olarak davalı yanca tanzim edilen ihtar ile de fesih beyanının kabul edildiğini ileri sürerek, sözleşmenin feshinin haklı olduğunun tespiti ile sözleşme nedeniyle davacıların uğradıkları zararın tespitini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin yasal şekil şartına uyulmadığından geçersiz olduğunu ve geçersiz sözleşmeye dayalı olarak zarar talebinde bulunulamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir....
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; devremülk sözleşmesinden dönme ve bedel iadesi istemlerine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)'nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükme karşı katılma yoluyla davacı ve davalı vekili süresi içerisinde istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de; yapılan inceleme ve araştırma hüküm vermek için yeterli değildir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Bu kapsamda; Öncelikle; Yargıtay 5....
Hukuk Dairesinin istikrar kazanmış kararlarında; işlemin tüketici işlemi olduğu, talep bedel iadesine ilişkin olup taşınmazın aynına yönelik olmadığı ve tüketicinin kendi ikametgahında dava açabileceği benimsenmiş ise de; tapu devrinin yapıldığı eldeki dava ile emsal davalarda davanın kabulü ve sözleşmenin geçersizliğinin tespiti ile bedel iadesine karar verilmesi ihtimalinde tapunun iadesinin temini kapsamında iptali ve tescili zorunlu olduğundan; huzurdaki davanın taşınmazın aynına ilişkin olmadığının ileri sürülemeyeceği, kamu düzenine ilişkin kesin yetki hali olan tapunun iptali ve tescili kararının taşınmazın bulunduğu yargılama sahası dışındaki mahkeme tarafından verilmesinin mümkün olmadığı, dolayısıyla 6100 sayılı HMK’nın 12/1. maddesi gereğince “Taşınmaz üzerindeki ayni hakka ilişkin veya ayni hak sahipliğinde değişikliğe yol açabilecek davalar ile taşınmazın zilyetliğine yahut alıkoyma hakkına ilişkin davalarda, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir.” hükmüne yer...
Nolu bağımsız bölümün 1/36 hissesinin H30/01/2017 tarih ve 16 yevmiye numaralı satış işlemini ile davacıya devredildiği, taşınmaz devrini içeren bu sözleşmenin adi yazılı şekilde yapılması nedeni ile geçersiz olduğu, ancak taşınmaza ilişkin hissenin davacı adına tapuya kaydedilmesi ile birlikte geçersiz olan sözleşmenin geçerlilik kazandığı tüm dosya kapsamı ile anlaşılmaktadır. Yargıtay uygulamaları doğrultusunda, Hukuk Muhakemeleri Kanunu 12/1. maddesi gereğince, devre mülk sözleşmelerinden sonra tüketici adına tapu devrinin yapıldığı sözleşmelerin iptalinin istenmesi ve iptal kararı verilmesi halinde, bu husus tapunun da iadesini gerektireceğinden böyle bir uyuşmazlığın, taşınmazın aynına ilişkin uyuşmazlık niteliğinde olduğunun kabulü ile anlaşmazlığın taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde çözülmesi hususundaki kesin yetki kuralının uygulanması gerekmektedir....
Hukuk Dairesi tarafından onandığını, bu durumun yargılamanın iadesi için bir neden olduğunu ileri sürerek, yargılamanın iadesi talebinde bulunmuştur. B) Davalı (karşı taraf, işe iade davasının davalısı) Cevabının Özeti: Davalı vekili, talebin yasal dayanağının olmadığını savunmuştur. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci: Mahkemece, aynı olay nedeniyle işten çıkartılan işçilerin açtığı davalarda farklı kararlar verilmesinin eşitlik ilkesine aykırı olduğu gerekçesiyle, yargılamanın iadesi talebinin kabulüne, işveren tarafından yapılan feshin geçersiz olduğunun tespiti ile davacı ...'nın işe iadesine, boşta geçen süre ücreti ve işe başlatmama tazminatı taleplerinin kabulüne karar verilmiştir. D) Temyiz: Yargılamanın iadesi talebinin kabul edilerek verilen karar davalı (karşı taraf) şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir. E) Gerekçe: Yargılamanın iadesi müessesesi 6100 sayılı HMK'nun 374 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir....
Davalı vekili, sözleşmenin feshi sebeplerinin sözleşmenin 18. maddesinde sayıldığını, davacının keyfi olarak sözleşmeyi feshederek bakiye borcunu ödemediğini ve temerrüde düştüğünü, sözleşmenin feshi haklı olsa bile sözleşmenin 19.2 maddesi uyarınca müvekkilinin satış bedeli toplamının %10'unu tenzil etme hakkı bulunduğunu, sözleşmenin 21. maddesi uyarınca müvekkilinin defterlerinin kesin delil olarak kabul edildiğini, davacının haksız feshi nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını bildirerek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, sözleşme konusu 4 ve 5 nolu parsellerin tevhidi ile oluşan 11 no'lu parselde davacılar dışında Memnune Yücel’in hissedar olduğu ve onunla sözleşme yapılmadığı, davacının kızından almış bulunduğu vekaletnamenin akde muvafakat anlamına gelmeyeceği, yine inşaat yapılacak olan 4 ve 5 parsellerin arka bahçesinin ifrazı ile bu yerde inşaat yapılmasının imar mevzuatı yönünden de imkansız olduğundan sözleşmenin ifa imkansızlığı sebebi ile geçersiz olduğu, yerleşik Yargıtay İçtihatlarına göre, davacıların "sözleşmenin feshine" yönelik isteğinin "sözleşmenin geçersiz olduğunun tespiti" şeklinde kabul edilmesi gerektiği belirtilerek davanın kısmen kabulü ile sözleşmenin geçersiz olduğunun tespitine, maddi ve manevi tazminat talebinin feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir....