WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

- K A R A R - Davacılar vekili, davacıların murisi ile davalı yüklenici arasında 16.01.2012 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, davalının sözleşme gereği üzerine düşen edimlerini yerine getirmediğini ve inşaatın halen temel seviyesinde olduğunu, davacılar tarafından keşide edilen fesih ihbarnamesine cevap olarak davalı yanca tanzim edilen ihtar ile de fesih beyanının kabul edildiğini ileri sürerek, sözleşmenin feshinin haklı olduğunun tespiti ile sözleşme nedeniyle davacıların uğradıkları zararın tespitini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin yasal şekil şartına uyulmadığından geçersiz olduğunu ve geçersiz sözleşmeye dayalı olarak zarar talebinde bulunulamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir....

    Davalı vekili, cezai şart talebinin sözleşmenin feshi şartına bağlandığını, kendilerine ulaşmış herhangi bir fesih ihbarı bulunmadığını, sözleşme hükümlerini ihlal etmediklerini, ayrıca sözleşmedeki mümhasıran satın alma şartının 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanunun 6/a-d maddeleri ile Rekabet Kurulu Kararına aykırı olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere göre sözleşmeden doğan cezai şartın talep edilebilmesi için sözleşmenin feshinin gerektiği takip tarihi itibariyle karşı tarafa ulaşmış fesih bildirimi bulunmadığından ve cezai şart talep etme hakkı henüz doğmadan icra takibi yapıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi nedeniyle alacak davası hakkında Adıyaman 2.Asliye Hukuk Mahkemesi (İş Mahkemesi sıfatıyla) ve Adıyaman İş Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, taraflar arasındaki sözleşmenin feshinin iptali ve fesih nedeniyle alacak istemine ilişkindir. Adıyaman 2.Asliye Hukuk Mahkemesi( İş Mahkemesi sıfatıyla), yargılama sırasında ayrı bir iş mahkemesi kurulduğunu, ayrı mahkeme kurulduğu için Asliye hukuk mahkemesince iş mahkemesi sıfatıyla davaya bakılamayacağı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir....

        Davalı, cevabında satın alınan mal bedelinin ödendiğini, akdin feshinin haksız olduğunu ve süre dolmadan taahhüdün ihlalinden söz edilemeyeceğini beyan ederek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, taraflar arasındaki sözleşmenin 03.10.2012 tarihli olduğu, akdin ise henüz 1 yıllık süre dolmadan 01.08.2013 tarihinde fesih edildiği, bu durumda taahhüdü ihlalden söz edilemeyeceği gibi akdin feshinin de haksız olduğu, mal bedeli alacağı yönünden ise feragat edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 26.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre; taraflar arasındaki sözleşmenin davalı tarafça 31.08.2006 tarihli fesih bildirimi ile sözleşmenin X maddesinde belirlenen 2 aylık süreye uymadan yapıldığı, bu haliyle sözleşmenin X maddesine aykırı davranıldığı, sözleşmenin II maddesi ise somut olayda uygulanmasının söz konusu olması, haksız fesih nedeniyle davalının sözleşmenin V. maddesinde belirtilen kıdem tazminatları ve yıllık ücretli izin alacaklarını ödemesi gerektiği, sözleşmede ihbar tazminatlarından bahsedilmediği için davacının ihbar tazminatlarına yönelik talebinin yerinde olmadığı gerekçeleriyle davanın kısmen kabulü ile takibin 15.320,85 TL üzerinden, bu bedele takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmak suretiyle devamına, fazla talebin reddine, %40 tazminat talebinin de koşulları bulunmadığından reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            KARAR Davacı, eczacı olduğunu, davalı kurum ile yaptığı sözleşmenin 14.9.2006 tarihinde davalıca feshedildiğini, el konulan küpürler ve küpürleri kesik ilaçların hepsinin mevzuata uygun reçetesinin bulunduğunu, reçetelerdeki ilaçlarıda reçete sahiplerine verdiğini, feshin sözleşmeye aykırı olduğunu ileri sürerek sözleşmenin feshinin haksız olduğunun tesbiti ile bu husustaki muarazaanın giderilmisini istemiştir. Davalı, kurum mensuplarının bilgisi dışında reçetelere ilaç yazıldığının ve bazı hastaların raporlarının davacı eczanesince çıkarıldığının belirlenmesi nedeniyle sözleşmenin haklı olarak feshedildiğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, alınan bilirkişi raporu ile benimsenmek suretiyle davanın kabulüne, feshin iptali ile muarazaanın giderilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir....

              - K A R A R - Davacı vekili, davalının müvekkili ile 14/11/2009 tarihinde alım satım sözleşmesi imzaladığını, sözleşmenin gereğinin yerine getirilmediğini, malların teslim alınmadığını ve davalı tarafın sözleşmeden caydığını, bu sözleşmeye göre cayan tarafın 25.000,00 TL cezai şart ödemesi gerektiğini ileri sürerek, 25.000 TL cezai şartın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin sözleşmeye taraf olarak değil şirket yetkilisi sıfatıyla imza attığını, 25.000,00 TL cayma tazminatına hak kazanılabilmesi için sözleşmenin hiç yerine getirilmemesi gerektiğini, olayda sözleşmenin ifa edildiğini, dava dışı ... . Şti.'nin sözleşme gereği davacı tarafa ödeme yaptığı gibi sözleşmeye konu bahçeden sözleşmeden sonra mal topladığını, sözleşmenin tek taraflı feshinin söz konusu olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....

                - KARAR - Davacılar vekili, müvekkillerine ait taşınmaz üzerinde inşaat yapımı konusunda davalı ile ........2006 tarihli sözleşmenin akdedildiğini, davalının inşaatla ilgili hiçbir işlem yapmadığını, halihazırdaki durum gözönüne alındığında davalının sözleşme ile ilgili edimlerini tamamlayabilmesi için oldukça uzun bir süreye gereksinim duyduğunu, sözleşmenin geriye doğru feshinin davalı tarafa ihtar edildiğini, ihtara cevap olarak "taşınmaz üzerine sit alanı şerhi konulması sebebiyle inşaata başlanılamaması ve sözleşmenin feshinde kusurlarının bulunmadığının" bildirildiğini, TBK'nın 136. maddesi gereği davalının savunmasında haklı olmadığını, müvekkiline izafe edilebilecek bir kusur bulunmadığını ayrıca davalıdan elde ettiği herhangi bir menfaatinin de olmadığını ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile taşınmazın müvekkillerine teslimine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen sözleşmenin feshi, tazminat, tapu iptali ve tescil davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 04.11.2014 gün ve 2014/4792 Esas, 6928 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü. - KARAR - Davacı vekili, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince davalı yüklenicinin edimlerini yerine getirmediğini, inşaata başlamadığı gibi kendi payına düşecek daireleri üçüncü şahıslara sattığını ileri sürerek, sözleşmenin geriye etkili feshi ile cezai şartın tahsiline ve tapu iptal ve tescile karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, 10.01.2014 tarihli duruşmadaki beyanında; akdin geriye yönelik feshinin kabul edilmesi halinde, ifaya ekli cezanın reddi ile imalat bedelinin tahsiline karar verilmesini istemiştir....

                    Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde, sözleşmenin davacı yönünden davalı tarafın davranışları nedeniyle çekilmez hale geldiği hususunun davacı tarafından kanıtlanamadığı, sözleşmenin davacı tarafından haksız olarak feshedilmesi nedeniyle sözleşmenin 10. maddesi uyarınca karşı davacıların 20.000 USD cezai şart talep edebileceği, diğer cezai şart istemlerinin yerinde olmadığı gerekçeleri ile ispatlanamayan asıl davanın reddine, karşı davanın kısmen kabulüne, 20.000 USD cezai şart bedelinin davacı-karşı davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı-karşı davalı vekilince temyiz edilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu