Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı tarafından taraflar arasında imzalanan sözleşmenin haksız olarak feshedildiği; alınan bilirkişi raporuna göre haksız fesih nedeni ile davacının dava tarihi itibariyle 25.285,56 TL menfi ve 6.308,26 TL müspet zararının olduğunun tespit edildiği; her iki zarar kalemi yönünden davanın kabulüne ilişkin ilk hükmün Yargıtay (Kapatılan) 19....
Menfi zarar, sözleşmenin yapıldığı tarihte başkasıyla davaya konu arsa üzerinde ne miktarda daire ve arsa payı karşılığı sözleşme yapılabileceğinin belirlenmesi, bu miktar ile mevcut duruma yahut akdedilmiş yeni sözleşmeye göre yapılabilecek inşaatlardan verilecek arsa payı ve bağımsız bölüm arasındaki fark tutarıdır. Yapılan bu yasal ve genel açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davacı arsa sahipleri vekili 11/03/2019 havale tarihli dilekçesi ile menfi zarar talebinde bulunmuş ise de, ileri sürülen talepler müspet zarar olarak nitelendirilebilecek talepler olduğu gibi, bu kapsamda somut delil ve belgeler de sunulmadığından davacıların zarar talebinin reddi kararının yerinde olduğu anlaşılmıştır. 3....
Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, taraflar arasında 24/01/2007 tarihli hizmet sözleşmesi ile 03/08/2007 tarihli distribütörlük sözleşmesi imzalanmasına rağmen davalının distribütörlük sözleşmesine aykırı davranarak sözleşmeyi haksız biçimde fesh ettiğini, davacının bu nedenle müspet ve menfi zarara uğradığını ileri sürerek, şimdilik 10.000,00 TL'nin haksız fesih tarihi olan 21/12/2009 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline istemiş, ıslah dilekçesi ile istemini 84.766,06 TL'ye yükseltmiştir....
Diğer bir söyleyişle, genel olarak menfi zarar, sözleşmenin kurulmamasından veya geçerli olmamasından; müspet zarar ise, ifa edilmemesinden doğan zararı ifade eder (HGK’ nun 29.09.2010 gün ve 2010/14-386 E. 2010/427 K.). Öte yandan, menfi zarar kavramına şunların gireceği kabul edilmektedir ( Tandoğan, age.,s. 427-428 ): a- Sözleşmenin yapılmasına ilişkin giderler: Harçlar, posta giderleri, noter ücreti gibi, b- Sözleşmenin yerine getirilmesi ve karşılık edanın kabulü için yapılan masraflar, c- Sözleşmenin yerine getirilmesi dolayısıyla uğranılan zarar; gönderilen şeyin yolda kaybolması gibi, ç- Sözleşmenin geçerliğine inanılarak başka bir sözleşme fırsatının kaçırılması dolayısıyla uğranılan zarar; hükümsüz sayılan sözleşmeyle satın alınan şey, örneğin o zaman başkasından 100 liraya alınabilirken şimdi 120 liraya alınabilmesi, d- Başka bir sözleşmenin yerine getirilmemesi dolayısıyla uğranılan zarar, e- Dava masrafları (HGK’ nun 05.07.2006 gün ve 2006/13-499 E. 2006/507 K)....
başvurulmadığı ve taraflar arasında davacının bu talepleri yönünden görüşme yapılmadığı, dolayısıyla dava konusu revizyon bedeli ve sözleşmenin haksız fesihi nedeniyle menfi ve müspet zarar talebi yönünden arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediği anlaşılmakla bu taleplere ilişkin davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 29.06.2006 gününde verilen dilekçe ile sözleşmenin feshi ve zararın tazmini, birleşen davada, 20.10.2010 gününde verilen dilekçe ile de sözleşmenin feshi ve zararın tazmini, istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın kabulüne, birleşen davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen 30.12.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl dava 30.03.2006 başlangıç tarihli ve 3 yıl süreli zirai ürün kira sözleşmesinin feshi istemi ile açılmıştır. Davacı kiracı Yargıtay bozmasından sonra açtığı birleşen davasında sözleşmenin ademi ifası sebebiyle uğradığı kar yoksunluğu zararı 33.951.12. TL’nin davalıdan tahsili isteminde bulunmuştur....
Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacılar vekili, taraflar arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri gereğince, davalı yüklenicilerin, süresinde inşaatı tamamlamadığını ileri sürerek, sözleşmenin geriye etkili feshinin haklı olduğunun tespiti ile uğradıkları zararın tahsilini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalının süresinde edimini yerine getirmediği gerekçesiyle, sözleşmenin geriye etkili feshinin haklı olduğunun tespitine ve hesaplanan kira mahrumiyetinin davalıdan tahsiline karar verilmiştir....
Menfi zarar ise, uyulacağı ve yerine getirileceğine inanılan bir sözleşmenin hüküm ifade etmemesi ve yerine getirilmemesi yüzünden güvenin boşa çıkması dolayısıyla uğranılan zarardır. Başka bir anlatımla, sözleşme yapılmasaydı uğranılmayacak olan zarardır. Menfi zarar, borçlunun sözleşmeye aykırı hareket etmesi yüzünden sözleşmenin hüküm ifade etmemesi dolayısıyla ortaya çıkar. Bu husus, Borçlar Kanununun 108.maddesindeki düzenlemeden- bilahare de Türk Borçlar Kanununun 125.maddesindeki düzenlemeden kaynaklanmıştır. Burada, alacaklının sözleşmenin hükümsüzlüğünden kaynaklanan zararının tazmini söz konusudur. Çünkü, sözleşme fesih edilerek hükümsüz olduktan sonra tekrar sözleşmeye dayanarak borcun ifa edilmemesinden doğan zarardan söz edilemez; istenilecek zarar menfi zarardır. Diğer bir söyleyişle, genel olarak menfi zarar, sözleşmenin kurulmamasından veya geçerli olmamasından; müspet zarar ise, ifa edilmemesinden doğan zararı ifade eder..."...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak-Menfi tespit-Tazminat Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak, menfi tespit, tazminat davasına dair karar davacı ve davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kiracının yeni malik aleyhine açtığı kira sözleşmesinin haklı nedenle feshi nedeniyle sözleşmenin geçersizliğinin tespiti, haklı fesih nedeniyle uğranılan menfi ve müspet zararların tazmini, ödenen kira bedellerinin iadesi ile kira borcu bulunmadığının tespiti ve kira alacağı nedeniyle uygulanan hapis hakkının kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Dava dosyası kapsamı, toplanan deliller, yerel mahkeme gerekçesi ve bilirkişi raporu içeriği, taraflar arasındaki sözleşmenin geçersiz olmakla ona bağlı talep durumundaki cezai şartın da geçersiz olması, taraflarca geçersiz sözleşmeye dayanılarak menfi ve müspet zarar talep edilemeyip sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanılarak tarafların ancak birbirlerine verdiklerini talep edilebilecekleri (Bkz. Yargıtay 14....