Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MÜSPET ZARARIN TAZMİNİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı müspet zararın tazmini istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 02.07.2021 tarihli ve 211 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 09.07.2021 günü Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 3. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 25/01/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    HD. 20.07.2011 T. 2011/864 E. 2011/4787 K. ) Menfi zarar ise uyulacağı ve yerine getirileceğine inanılan bir sözleşmenin hüküm ifade etmemesi ve yerine getirilmemesi yüzünden güvenin boşa çıkması dolayısıyla uğranılan zarardır. Başka bir anlatımla sözleşme yapılmasaydı uğranılmayacak olan zarardır. Menfi zarar borçlunun sözleşmeye aykırı hareket etmesi yüzünden sözleşme hüküm ifade etmemesi dolayısıyla ortaya çıkar (Tandoğan, age., s. 427). Bu husus Borçlar Kanunu'nun 108. ( 6098 sayılı TBK'nın 125/son) maddesindeki düzenlemeden kaynaklanmıştır. Burada alacaklının sözleşmenin hükümsüzlüğünden kaynaklanan zararının tazmini söz konusudur....

      K sayılı kararı ile onandığını, müvekkili ile davalı arasında akdedilen bayilik sözleşmesinin davalı tarafından haksız olarak feshedilmesinden dolayı müvekkilinin maddi ve manevi zarara uğramasına sebebiyet verdiğini, müspet zararın tazmini gerektiğini, uğradığı zararın tespiti ile müvekkil şirketin yapmış olduğu tüm masraflar, meydana gelen tüm müspet ve menfi zararlar ile kar mahrumiyeti ve denkleştirme bedelinin davalıdan tanzimini, şimdilik menfi ve müspet zarar ile mahrum kalınan kar tazminat için ...TL, denkleştirme tazminatı için ... TL olmak üzere ... TL tazminatın sözleşmenin fesih tarihi olan 12.12.2016 tarihinden itibaren avans faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....

        Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki asıl davada sözleşmenin haksız feshedildiğinin tespiti ve alacak, karşı davada sözleşmenin feshi isteminden dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davada sözleşmenin haksız feshedildiğinin tespiti ile davanın menfi zararla sınırlı olarak kısmen kabulüne, müspet zarar talebinin reddine, karşı davada karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....

          DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK.nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda, Dava taraflar arasında adi yazılı şekilde düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin haklı sebeple feshi ile müspet ve menfi zararların davalıdan tazmini, karşı dava ise, bu sözleşmenin resmi şekilde düzenlenmemiş olması sebebiyle geçersizliğinin tespiti ve davacı iş sahibi yararına yapılan imalat bedellerinin ve davalı-karşı davacı yüklenicinin bu inşaat sebebiyle yapmış olduğu harcamaların sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca davacı-karşı davalıdan tahsili isteğine ilişkindir....

          Menfi zarardan maksat; sözleşmenin uygulanacağına güvenilerek yapılan ve malvarlığını eksilten harcama ve giderler, sözleşmenin hükümsüz kalması nedeniyle iş sahibinin yapmak zorunda kalacağı giderler, özellikle ilk yüklenici ile sözleşme yapması nedeniyle başka bir yüklenici ile daha elverişli sözleşme yapma fırsatının kaçırılması ya da işin tamamlanması için ilk yükleniciye ödenmesi gerekenden daha fazla ödenecek bedel nedeniyle ortaya çıkan zararların tamamına denir. Menfi zarar, sözleşmenin geriye etkili feshinin hüküm ve sonuçlarını doğurduğu tarih esas alınarak hesaplanır. Nitekim 15.Hukuk Dairesi bir kararında, “menfi zarar kapsamına, sözleşmenin ifa ile bitirileceğine güvenilerek başka bir yüklenici ile sözleşme yapma fırsatının kaçırılmasından doğan zararın da gireceğini” belirtmiştir. (15. Hukuk Dairesi, 27.2.2006....

            Mahkemeden sözleşmenin feshi talep edilebilmesi için sözleşmede imzası bulunan tüm maliklerin davayı birlikte açmaları ya da davalı safhında bulunmaları gerekir. Sözleşmenin geçersizliğinin tespiti ise sözleşmede yer alan herhangi bir akit tarafından açılabilir. Yani arsa sahiplerinden bir tanesi sözleşmenin geçersizliği yönünde dava açabilir....

              Hukuk Dairesinin 2020/7511 Esas ve 2021/339 Karar sayılı, 21/01/2021 tarihli ilamı ile harç yönünden düzeltilerek onandığı anlaşıldığı, davacının, işbu dosyada sözleşmenin feshi nedeniyle kar kaybını istediği, kar kaybı talebinin, müspet zarar olup sözleşmenin ayakta tutulduğu durumlarda dile getirilebildiği ve sözleşmenin feshi halinde mahrum kalınan gelir kaybına ilişkin talepte bulunulmasının mümkün olmadığı, sözleşmesel ilişkide menfi ve müspet zararın birlikte talep edilemeyeceği, menfi zararın sözleşmeden dönmenin, kar kaybı ise ifanın devamını istemenin sonuçlarından biri olduğu, zira, menfi zararın tazmini istenebiliyorsa borcun hükümsüz sayıldığı kabul edildiği, hüküm ifade etmeyen borcun ifasına ilişkin çıkarın tazmini istenemeyeceği, davacının, aynı sözleşme nedeniyle menfi zararının tazmini için dava açtığı ve davanın kabulüne dair kararın kesinleştiği, mahkemece, davacının müspet zarar kapsamında bulunan kar kaybını talep edemeyeceği gözetilerek davanın reddine karar verilmesi...

                ya servis taşımacılığı hizmetini devam ettirdiğini, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin muhatap firma tarafından haksız ve yasal olmayan bir şekilde sonlandırıldığını, müvekkilinin uğradığı müspet ve menfi zararın tazmini maksadıyla 09.12.2020 tarihinde Kartal ... Noterliği ... yevmiye no.lu ihtarname düzenlenerek davalı şirkete tebliğ edildiğini, davalı şirketin müvekkili ile akdetmiş olduğu sözleşmeyi reddederek müvekkilinin bu sözleşmeden kaynaklanan zararını tazmin etmediğini, müvekkilinin davaya konu sözleşmenin 1 yıllık süresi bitmeden usulsüz ve haksız feshedilmesi nedeniyle müspet ve menfi zarara uğradığını, bu nedenlerle fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL müspet ve menfi zararın işleyecek yasal faizle birlikte davalı şirketten tahsilini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesini talep ve dava etmiştir....

                  Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin sürekli bir borç ilişkisi doğuran ve her iki tarafa borç yükleyen sözleşme olup, davacının aynı anda hem menfi hem de müspet zararını isteyemeyeceği, davacının talebinin müspet zararın tazmini olarak nitelendirilmesi gerektiği, bu itibarla menfi zararın tazmini istemi açısından gereken koşulların oluşmadığı, davalının sözleşmeyi haklı nedenlerle feshettiği, davacının sözleşmenin haklı sebeple sona erdiği 15.02.2008 tarihine kadar geçen sürece ilişkin olarak kâr mahrumiyetini talep edebileceği gerekçeleriyle davacının kanıtlanamayan menfi zarar talebinin reddine; davacının kâr mahrumiyeti talebinin kabulü ile 10.000 TL alacağın dava tarihinden,12.873,96 TL alacağın ıslah tarihi olan 21.02.2011 tarihinden itibaren değişen ve değişecek olan avans faiz oranları uygulanmak suretiyle hesaplanacak faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu