Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalıların murisi olan arsa sahibi ... arasında 28.03.2011 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye istinaden muris ... adına davalılardan oğlu ... tarafından müvekkiline vekaletname verildiğini, sonrasında müvekkili tarafından gerekli olan inşaat malzemelerinin tedarik edildiğini, 16.01.2012 tarihli azilname ile müvekkilinin davalı ... tarafından vekillikten azledildiğini, ihtara rağmen proje bedelinin müvekkiline ödenmediğini, sözleşmenin feshinin haksız olduğunu ileri sürerek, müvekkilinin proje bedeli olarak ödemiş oludğu 24.000 TL.nin davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur....

    Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde davacının ıslah dilekçesinde "davalının eksik ve ayıplı ifasından kaynaklı zararın" tazmini olarak nitelendirdiği zararlarının menfi zarar olduğu ve mahkememizce bu hukuki nitelendirme ile hüküm kurulduğu ve fakat hüküm fıkrasında sehven "davacının müspet zararların tazmini gideri" olarak ifade edilmiştir. Hükümde yer alan "müspet" ifadesinin "menfi" olarak diğer bir deyimle hüküm fıkrasındaki müspet zararlara ilişkin alacak ve tazminat talebinin menfi zararlar olarak anlaşılması gerekmekle buna ilişkin ayrıca 6100 Sayılı HMK m.305 uyarınca tavzih şerhi düzenlenmiştir....

      HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, davacı ile davalı arasında imzalanan 17/12/2015 tarihli protokolün davalı idare tarafından fesih edilmesi nedeniyle uğranılan menfi ve müspet zararın tazmini amacıyla açılan tazminat davasıdır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 125. maddesi, sözleşmelerde borçlunun temerrüdü sonucu borç yerine getirilmemişse alacaklıya üç yetki tanımıştır. Alacaklı her zaman için ifa gecikme tazminatı isteğinde bulunabilir; derhal ifadan vazgeçip müspet zararının tazminini isteyebilir veya ifadan vazgeçip akdi fesheder ve menfi zararını isteyebilir. Mahkemece 26.065,45- TL müspet zarara hüküm edilmiş, fazlaya ilişkin talep red edilmiştir....

      yevmiye numaralı ihtarname ile sözleşmeye aykırı bir şekilde kira sözleşmesinin feshedildiğine dair müvekkil aleyhine ihtar çekildiğini, ihtarnamede feshe dayanak hususların gerçek ve somut durumu yansıtmadığını, müvekkilinin kesinlikle bahse konu kiralanan yeri terk etmediğini, faaliyetini durdurmadığını, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile öncelikle mahallinde yapılacak inceleme neticesinde kiraya verilmiş olan taşınmazda kiralayanın sözleşme, şartname ve yasal mevzuata uymadığının tespitiyle birlikte sözleşmenin haksız feshinin iptali ve buna bağlı olarak sözleşme ihlalinden kaynaklı kiralayanca ihlallerin giderilmesi ve aksi durumda ise müvekkilinin zararına konu müspet, menfi ve munzam zararlarının karşılanması amacı ile yargılama aşamasında yapılacak keşif ve bilirkişi raporundan sonra netleşecek rakamlar doğrultusunda değerini artırmak üzere şimdilik 50.000,00 TL tazminatın ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar...

      Davacının tüm dosya kapsamında sunulan belgelerden ve mahallinde yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporlarından ve bozma sonrası heyetten alınan rapordan da anlaşılacağı üzere; Dava, taraflar arasındaki eser sözleşmesinin haksız feshi sonucu uğranılan kâr kaybı, müspet ve menfi zararın tazmini ile imalat bedelinin tahsili, karşı dava ise ayıplı eser nedeniyle uğranılan zarar ve gecikme tazminatının tahsili istemidir.Davacı vekili, dava dilekçesinde eser sözleşmesine dayanarak sözleşmenin feshi nedeniyle imalat bedeli, menfi ve müspet zarar talebinde bulunmuştur....

        Dava kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan haksız fesih nedeniyle uğranılan müspet ve menfi zararın tazmini isteminde ilişkin olup mahkemce davanın kısmen kabulüne ilişkin hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, Yargıtay 23....

          Mahkeme gerekçesinde “ "davalının eksik ve ayıplı ifasından kaynaklı zararın" tazmini olarak nitelendirdiği zararlarının menfi zarar olduğu ve mahkememizce bu hukuki nitelendirme ile hüküm kurulduğu ve fakat hüküm fıkrasında sehven "davacının müspet zararların tazmini gideri" olarak ifade edilmiştir. Hükümde yer alan "müspet" ifadesinin "menfi" olarak diğer bir deyimle hüküm fıkrasındaki müspet zararlara ilişkin alacak ve tazminat talebinin menfi zararlar olarak anlaşılması gerekmekle buna ilişkin ayrıca 6100 Sayılı HMK m.305 uyarınca tavzih şerhi düzenlenmiştir.” yönünde açıklama yapılmıştır. Bu durumda, gerekçeli kararda çelişkinin varlığını ortaya koyacak nitelikte yapılan açıklamalar ile çelişkinin giderilmiş olduğundan söz edilemez. Tüm yukarıda açıklanan nedenlerle ve 1991/7 Esas, 1992/4 Karar sayılı ve 10.04.1992 tarihli Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince, kısa kararla gerekçeli kararın çelişik bulunması kaldırma nedenidir....

            Yukarıda açıklanan yasal ilkeler çerçevesinde, 6100 sayılı Yasanın 355.maddesi uyarınca ileri sürülen istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere ve fakat kamu düzenine ilişkin hususlarda re'sen, tekmil dosya kapsamı birlikte incelenip değerlendirilmekle, Davacının istemi, sözleşmenin feshine dair işlemin geçersizliğinin tespiti, menfi ve müspet zararlarının tahsili, kesin teminatın iadesi istemli davada, yasaklama işleminin durdurulması ve teminatın irat kaydının durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesidir. 4734 sayılı Yasanın 34.maddesi ve taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 10.3.maddesi uyarınca, her ne suretle olursa olsun idarece alınan teminatlar haczedilemez ve üzerine ihtiyati tedbir konulamaz....

            Mahkemece her ne kadar bozma ilamına uyulmasına karar verilmişse de gerekçede ''..davacının yerine getirilmeyen sözleşme nedeniyle cezai şartı talep etme hakkı olduğu anlaşılmış olup, ıslah talebi doğrultusunda davanın kabulüne..'' denilerek davacının cezai şarta ilişkin talebini menfi ve müspet zararlarının tazmini olarak ıslah ettiği hususu değerlendirilmeden yeniden cezai şarta ilişkin talebinin kabulüne karar verilmiştir.Bu durumda mahkemece davacının ıslah dilekçesindeki talepleri olan menfi ve müspet zararlarının tazmini talepleri değerlendirilerek ifanın imkansız hale geldiği tarih olan davalıların murisi ile dava dışı ...Kent Konut Yapı Kooperatif'yle imzalamış oldukları Taşınmaz Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi'nin ......

              Maddesi ile ihale sözleşmesinin eki niteliğindeki şartnamelere ve mevzuata uygun olduğunu beyanla, hukuka aykırı olan ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 355/1 maddesi gereğince istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin olarak yapılan incelemede; Dava; ihale sözleşmesinin feshinin geçersizliğinin tespiti ile menfi ve müspet zararın tahsili talebine ilişkindir....

              UYAP Entegrasyonu