ya servis taşımacılığı hizmetini devam ettirdiğini, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin muhatap firma tarafından haksız ve yasal olmayan bir şekilde sonlandırıldığını, müvekkilinin uğradığı müspet ve menfi zararın tazmini maksadıyla 09.12.2020 tarihinde Kartal ... Noterliği ... yevmiye no.lu ihtarname düzenlenerek davalı şirkete tebliğ edildiğini, davalı şirketin müvekkili ile akdetmiş olduğu sözleşmeyi reddederek müvekkilinin bu sözleşmeden kaynaklanan zararını tazmin etmediğini, müvekkilinin davaya konu sözleşmenin 1 yıllık süresi bitmeden usulsüz ve haksız feshedilmesi nedeniyle müspet ve menfi zarara uğradığını, bu nedenlerle fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL müspet ve menfi zararın işleyecek yasal faizle birlikte davalı şirketten tahsilini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin sürekli bir borç ilişkisi doğuran ve her iki tarafa borç yükleyen sözleşme olup, davacının aynı anda hem menfi hem de müspet zararını isteyemeyeceği, davacının talebinin müspet zararın tazmini olarak nitelendirilmesi gerektiği, bu itibarla menfi zararın tazmini istemi açısından gereken koşulların oluşmadığı, davalının sözleşmeyi haklı nedenlerle feshettiği, davacının sözleşmenin haklı sebeple sona erdiği 15.02.2008 tarihine kadar geçen sürece ilişkin olarak kâr mahrumiyetini talep edebileceği gerekçeleriyle davacının kanıtlanamayan menfi zarar talebinin reddine; davacının kâr mahrumiyeti talebinin kabulü ile 10.000 TL alacağın dava tarihinden,12.873,96 TL alacağın ıslah tarihi olan 21.02.2011 tarihinden itibaren değişen ve değişecek olan avans faiz oranları uygulanmak suretiyle hesaplanacak faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalıların murisi olan arsa sahibi ... arasında 28.03.2011 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye istinaden muris ... adına davalılardan oğlu ... tarafından müvekkiline vekaletname verildiğini, sonrasında müvekkili tarafından gerekli olan inşaat malzemelerinin tedarik edildiğini, 16.01.2012 tarihli azilname ile müvekkilinin davalı ... tarafından vekillikten azledildiğini, ihtara rağmen proje bedelinin müvekkiline ödenmediğini, sözleşmenin feshinin haksız olduğunu ileri sürerek, müvekkilinin proje bedeli olarak ödemiş oludğu 24.000 TL.nin davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur....
Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde davacının ıslah dilekçesinde "davalının eksik ve ayıplı ifasından kaynaklı zararın" tazmini olarak nitelendirdiği zararlarının menfi zarar olduğu ve mahkememizce bu hukuki nitelendirme ile hüküm kurulduğu ve fakat hüküm fıkrasında sehven "davacının müspet zararların tazmini gideri" olarak ifade edilmiştir. Hükümde yer alan "müspet" ifadesinin "menfi" olarak diğer bir deyimle hüküm fıkrasındaki müspet zararlara ilişkin alacak ve tazminat talebinin menfi zararlar olarak anlaşılması gerekmekle buna ilişkin ayrıca 6100 Sayılı HMK m.305 uyarınca tavzih şerhi düzenlenmiştir....
yevmiye numaralı ihtarname ile sözleşmeye aykırı bir şekilde kira sözleşmesinin feshedildiğine dair müvekkil aleyhine ihtar çekildiğini, ihtarnamede feshe dayanak hususların gerçek ve somut durumu yansıtmadığını, müvekkilinin kesinlikle bahse konu kiralanan yeri terk etmediğini, faaliyetini durdurmadığını, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile öncelikle mahallinde yapılacak inceleme neticesinde kiraya verilmiş olan taşınmazda kiralayanın sözleşme, şartname ve yasal mevzuata uymadığının tespitiyle birlikte sözleşmenin haksız feshinin iptali ve buna bağlı olarak sözleşme ihlalinden kaynaklı kiralayanca ihlallerin giderilmesi ve aksi durumda ise müvekkilinin zararına konu müspet, menfi ve munzam zararlarının karşılanması amacı ile yargılama aşamasında yapılacak keşif ve bilirkişi raporundan sonra netleşecek rakamlar doğrultusunda değerini artırmak üzere şimdilik 50.000,00 TL tazminatın ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar...
ile kira sözleşmesini feshettiğini, müvekkili firma ihtarnameye karşı -------- tarihli ihtarnamesi düzenlendiğini, ihtarnamenin 16/12/2016 tarihinde davalıya tebliğ edildiğini, ihtarname ile sözleşmeye aykırılık ve uygunsuzluklarının bulunmadığını, sözleşmenin feshinin haksız olduğunu beyanla hizmet süresine ait alacaklarının ödenmesini talep ettiğini, buna rağmen davalı tarafından ihtarnamede bahsedilen cezai ödemeler ve zararlar bulunmadığından, müvekkiline yapılacak ödemelerde hiçbir kesinti yapılmadan, sadece işçi servisi ücretleri kesilerek ödeme yapıldığını, 01.01.2019 tarihine kadar bağıtlı sözleşmenin haksız olarak erken feshi nedeniyle, mahrum kalınan kar bedeli ile tüm müspet zararının tespiti ile temerrüt tarihinden itibaren ticari temerrüt (avans) faizi ile tahsiline karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir....
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, davacı ile davalı arasında imzalanan 17/12/2015 tarihli protokolün davalı idare tarafından fesih edilmesi nedeniyle uğranılan menfi ve müspet zararın tazmini amacıyla açılan tazminat davasıdır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 125. maddesi, sözleşmelerde borçlunun temerrüdü sonucu borç yerine getirilmemişse alacaklıya üç yetki tanımıştır. Alacaklı her zaman için ifa gecikme tazminatı isteğinde bulunabilir; derhal ifadan vazgeçip müspet zararının tazminini isteyebilir veya ifadan vazgeçip akdi fesheder ve menfi zararını isteyebilir. Mahkemece 26.065,45- TL müspet zarara hüküm edilmiş, fazlaya ilişkin talep red edilmiştir....
Uyuşmazlığın; Taraflar arasında tek elden dağıtım sözleşmesi imzalanmış olup, davalının bu sözleşmeye 20/01/2023 tarihinde fesih ihbarında ve cevap dilekçesinde yazılı nedenlerle fesih etmesi nedeniyle, bu feshin haklı mı haksız mı olduğunun tespiti, fesih haksız ise davacının 03/08/2023 tarihinde sunduğu dilekçesindeki 5 kalem menfi zarar kalemini isteyip isteyemeyeceği - isteyebilecek ise miktarının tespiti, yine bu talep dilekçesinde 2 kalem halinde müspet zarar ve 2 kalem halinde munzam zarar talep edilmesi nedeniyle davacının dilekçesindeki müspet zararları ve munzan zararları isteyip isteyemeyeceği, isteyebilecek ise miktarlarının tespiti ayrıca aynı anda menfi hemde müspet zararın talep edilmesinin mümkün olup olmadığı, menfi ve müspet zarar birlikte istenemeyecek ise dava konusu itibarı ile davacının menfi zarar mı yoksa müspet zarar mı isteyebileceği ve miktarları ile davacının manevi zararının bulunup bulunmadığının tespiti noktalarında toplanmaktadır....
Davacının tüm dosya kapsamında sunulan belgelerden ve mahallinde yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporlarından ve bozma sonrası heyetten alınan rapordan da anlaşılacağı üzere; Dava, taraflar arasındaki eser sözleşmesinin haksız feshi sonucu uğranılan kâr kaybı, müspet ve menfi zararın tazmini ile imalat bedelinin tahsili, karşı dava ise ayıplı eser nedeniyle uğranılan zarar ve gecikme tazminatının tahsili istemidir.Davacı vekili, dava dilekçesinde eser sözleşmesine dayanarak sözleşmenin feshi nedeniyle imalat bedeli, menfi ve müspet zarar talebinde bulunmuştur....
Yukarıda açıklanan yasal ilkeler çerçevesinde, 6100 sayılı Yasanın 355.maddesi uyarınca ileri sürülen istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere ve fakat kamu düzenine ilişkin hususlarda re'sen, tekmil dosya kapsamı birlikte incelenip değerlendirilmekle, Davacının istemi, sözleşmenin feshine dair işlemin geçersizliğinin tespiti, menfi ve müspet zararlarının tahsili, kesin teminatın iadesi istemli davada, yasaklama işleminin durdurulması ve teminatın irat kaydının durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesidir. 4734 sayılı Yasanın 34.maddesi ve taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 10.3.maddesi uyarınca, her ne suretle olursa olsun idarece alınan teminatlar haczedilemez ve üzerine ihtiyati tedbir konulamaz....