Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2019/52 Esas KARAR NO: 2021/766 DAVA: Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 06/09/2019 KARAR TARİHİ: 19/10/2021 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin ---- tarihinde davalı ---- olarak faaliyete başladığını, sözleşmenin feshi tarihi olan --- tarihine kadar müvekkilinin üretim yaparak davalı şirkete ---- kazandırdığını, davalı şirketin,--- nolu azilnamesi ile sözleşmeyi, ---- azledildiğini ihbar ederek sözleşmeyi ani bir biçimde sonlandırdığını, feshin iyi niyet kurallarına uymadığı gibi gerekli görülen lüzum üzerine gibi şablon bir gerekçeyle tek yanlı ve ani yapıldığını, bu sebeple feshin haksız bir fesih olduğunu ve müvekkilinin ticari açıdan zor durumda kaldığını, müşterileri karşısında da zor durumda kaldığını ve iş kaybına uğradığını, acenteliğin haksız ve hukuksuz olarak feshinin...

    Davalı vekili, müvekkilinin sözleşmeyi 30.06.2006 tarihi itibariyle feshettiğini, sözleşme hukuken sona erdikten sonra da müvekkilinin hizmet almaya 6 ay daha devam ettiğini ve bedelini ödediğini, ancak bu durumun sözleşmenin 30.06.2006 tarihinden sonra da hüküm ifade edeceği anlamına gelmeyeceğini, fiili anlamda da hizmet alımı tamamen sona erdikten sonra 12.01.2007 tarihinde hür iradeleri ile davacı şirketten ayrılan üç kişinin müvekkili şirkette çalışmaya başladığını belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller, benimsenen bilirkişi raporuna göre sözleşmenin 11. maddesi uyarınca davacının tazminat isteyebileceği gerekçeleri ile davanın kabulüne, 3.685.14.-YTL.alacağın 30.01.2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık, taraflar arasındaki sözleşmenin 11. maddesi hükmünden kaynaklanmaktadır....

      olmadığı alacak olarak talep edilen maddi tazminatın ariyet sözleşmesi ve ana sözleşme hükümleri denetlendiğinde davacıların sözleşmenin feshi ile bu malları ve teçhizatı iade yükümlülüğünün olup, sökümdeki zarara ilişkin dayanak ve malzemelerin götürüldüğüne ilişkin belgeleri olmayıp, kira kaybı taleplerinin ise 01.12.2010 tarihinde imzalanan kira sözleşmesi ile kiralamanın sözleşmenin feshinden sonra gerçekleştiği, ancak yeni kiracı ile sözleşmedeki şartlardan kira ödemesinin Şubat 2011 tarihi itibariyle başlayacağı yönündeki hüküm davalıyı bu anlamda bağlamayacağı, yine 18.09.2010-31.11.2010 tarihleri arasındaki boş kalan mecura ilişkin kira bedelinin tahsili istemininde yerinde olmadığı, zira davacıların beyanları ile sözleşmenin yenilenemeyeceğinin de belirtildiği düşünüldüğünde basiretli tacir gibi davranarak sonuçlarını idrak etmesi gerekeceği, manevi tazminat taleplerinin de bu koşullarda oluşmadığı, ariyet malzemelerinin söküm ve teslimine ilişkin tutanaklarda iddialar yönünden...

        olmadığı alacak olarak talep edilen maddi tazminatın ariyet sözleşmesi ve ana sözleşme hükümleri denetlendiğinde davacıların sözleşmenin feshi ile bu malları ve teçhizatı iade yükümlülüğünün olup, sökümdeki zarara ilişkin dayanak ve malzemelerin götürüldüğüne ilişkin belgeleri olmayıp, kira kaybı taleplerinin ise 01.12.2010 tarihinde imzalanan kira sözleşmesi ile kiralamanın sözleşmenin feshinden sonra gerçekleştiği, ancak yeni kiracı ile sözleşmedeki şartlardan kira ödemesinin Şubat 2011 tarihi itibariyle başlayacağı yönündeki hüküm davalıyı bu anlamda bağlamayacağı, yine 18.09.2010-31.11.2010 tarihleri arasındaki boş kalan mecura ilişkin kira bedelinin tahsili istemininde yerinde olmadığı, zira davacıların beyanları ile sözleşmenin yenilenemeyeceğinin de belirtildiği düşünüldüğünde basiretli tacir gibi davranarak sonuçlarını idrak etmesi gerekeceği, manevi tazminat taleplerinin de bu koşullarda oluşmadığı, ariyet malzemelerinin söküm ve teslimine ilişkin tutanaklarda iddialar yönünden...

          -KARAR- Davacı vekili, intifa hakkı müvekkiline ait olan taşınmaz üzerinde davalı tarafından kurulan petrol istasyonu için 5 yıllığına bayilik sözleşmesi imzalandığını, davalının akde aykırı davranması nedeniyle sözleşmenin 20.09.2006 tarihinde feshedildiğini, Bolu 2.Asliye Hukuk Mahkemesinde davalıya karşı meni müdahale, çekişmenin giderilmesi ve taahhüdün ihlalinden kaynaklanan kar mahrumiyetinin tazmini davası açıldığını, bu dava ile müvekkili tarafından davalıya nakden ve ayni olarak ödenen 300.000.-TL bayilik hizmet bedeli talep edildiğini, akdin feshi nedeniyle sözleşme sırasında davalıya ödenen bayilik hizmet bedelinin tazminini talep etmiştir....

            "İçtihat Metni" DAVA...Davacı, maddi, manevi tazminat, ücret ... fazla mesai ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir. Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Davacı vekili, müvekkili ... davalılar arasında davalıların ...'taki... yerinde çalışmak üzere.......2013 tarihinde ... ... süreli hizmet sözleşmesinin yapıldığını, müvekkilinin... yerinde kalıp ustası olarak çalışırken... akdinin işveren tarafından.......2013 tarihinde haklı neden olmadan feshedildiğini beyanla müvekkilinin çalıştığı sürelere ilişkin ücret alacağı ... sözleşmenin feshinden kaynaklanan bakiye ücret alacaklarının tespitini talep etmiştir. Davalılar vekili, müvekkili şirketin...-...'a bağlı... ......' ... ......

              . - K A R A R - Davacı vekili, sözleşmenin feshinden sonra davalıda kalan paranın ödenmeyen 7.967,00 TL kapital faizi ile davalının temerrüdü sonucu kömür teslim borcunun yerine getirilmemesi nedeniyle uğranılan maddi zarar ve kar kaybına mahsuben 2.033,00 TL olmak üzere toplam 10.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari temürrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine, faiz ve tazminat yönünden fazlaya ilişkin dava ve talep haklarının saklı tutulmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir....

                feshinden sonra önemli menfaat elde edilmesi ve acentenin ücret kaybına uğraması gerektiğini, davacının bu talebinin değerlendirilebilmesi için de öncelikle müşteri çevresi listesinin mahkemeye ibrazı gerektiğini, yine aynı şekilde sözleşmenin feshinden sonra müvekkili şirket tarafından kullanıldığı iddia edilen müşteri portföyünün de bildirmesi gerektiğini, denkleştirme talep eden acentenin, müvekkili şirketin sözleşmenin feshinden sonra acente sayesinde önemli menlaat elde ettiğini ve ücret kaybına uğradığını ispat etmek zorunda olduğunu, acentelerinin üretimlerinin tamamına yakınının trafik üretimi olduğunu, müşterilerin de fiyat odaklı oldukları için, acentenin şirkete sağlamış olduğu müşteri bulunmadığını, fesih tarihinden sonra herhangi bir poliçe üretimi olmadığını, müvekkili şirketin davacının portföyünden önemli bir menfaat elde etmediğini, ayrıca davacı hali hazırda münhasır bir acente olmadığından müvekkili şirketin sözleşmeyi feshetmesi sebebi ile ücret kaybına uğradığı da...

                  Yerleşik Yargıtay içtihatlarında belirtildiği üzere, uzun süreli sözleşmelerin süresinden önce feshedildiği hallerde kar mahrumiyetinden kaynaklanan maddi zararın tespitinde öncelikle davacının sözleşmenin feshinden sonra aynı veya emsal nitelikte bir işi ikame etmesi için gereken makul sürenin ve bu süreye karşılık gelen zarar miktarının tespit edilmesi gerekmektedir (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 08/01/2019 tarihli 2017/1390 E. 2019/118 K.). Makul sürenin tespitinde aynı iş olabileceği gibi emsal nitelikte işler de dikkate alınabilir....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, davalı yüklenicinin sözleşme tarihinden itibaren uzunca bir süre geçmesine rağmen yapı ruhsatını alarak inşaata başlamaması sebebiyle, müvekkilinin haklı olarak sözleşmeyi feshettiğini, sözleşmenin feshinden dolayı müvekkilinin uğradığı menfi zararın, taşınmazı başka yükleniciye arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ile vermesi durumunda bağımsız bölümleri alması için gereken iki yıllık süre için uğradığı ....200,00 TL kira kaybı alacağı olduğunu, ayrıca sözleşmenin ikinci ve üçüncü maddeleri uyarınca ....328,00 TL cezai şart bedelinin ödenmesi gerektiğini ileri sürerek, toplam ....528,00 TL' nin tahsilini talep ve dava etmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu