Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

. - K A R A R - Davacı vekili, davalı aleyhine daha önceden açılmış bulunan İstanbul Anadolu 3 Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2014/597 Esas sayılı, menfi tespit talepli davada davalının 31.07.2008 tarihli sözleşme sunduğunu, sunulan sözleşmenin ilk 3 sayfasında imza bulunmadığını, 4. sayfadaki imzanın davacının yetkili temsilcisine ait olmadığını, bu sözleşme nedeniyle davacının sorumlu tutulamayacağını ileri sürerek, bu sözleşmenin geçersiz olduğunun tespitini ve iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dava konusu sözleşmedeki imzanın davacı şirket temsilcisine ait olduğunu, İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesindeki davada sözleşmenin taraflar arasında uygulandığının ikrar edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir....

    Noterliğinin 20.01.2016 tarihli ihtarla sözleşmenin "aralarında akdedilen sözleşmenin çeşitli hükümlerine, ticari teammüllere, ...'...

      Sözleşmenin 16/1.maddesine göre, sözleşme süresi imza tarihinden itibaren 1 yıldır. Taraflardan herhangi biri sözleşme süresinin sona ereceği tarihden 15 gün önce ihbarda aksi yönde yazılı ihbarda bulunmaz ise sözleşme aynı şartlarda 1 yıl süreyle yenilenmiş sayılır. Buna göre taraflar arasındaki sözleşmenin 01.10.2015 tarihinden itibaren 1 yıl süreyle yenilendiği ve sözleşme süresinin 01.10.2016 tarihinde dolacağı görülmüştür. Davalı tarafından yenileme süresi içerisinde keşide edilen Beşiktaş 4.Noterliğinin 20.01.2016 tarihli ihtarı ile davacının sözleşmenin çeşitli hükümlerine ticari teamüllere, Dıgıturk'ün gerekli gördüğü ticari ve idari prosedürlere ve çalışma koşullarına uyulmaması nedeniyle davacının sözleşmeye aykırı davrandığının tespit edilmesi nedeniyle ihtarın tebliğinden itibaren 15. Günün sonunda hüküm ifade edilmek üzere sözleşmenin fesih edildiği bildirilmiştir....

      Ancak 2018 Yılı Sosyal Güvenlik Kurumu Görmeye Yardımcı Tıbbi Malzemelerin Teminine İlişkin Sözleşme’nin 5.4.16. maddesinde “Bu sözleşmenin yürürlük tarihinden önceki sözleşme hükümlerine göre Kuruma fatura edilen ve kontrolleri Kurum tarafından bu sözleşmenin imzalandığı tarihten sonra yapılan ya da kontrolleri yapılmış olmakla birlikte fesih ile ilgili işlemlerin henüz tamamlanmadığı durumlarda tespit edilen fiil/fiiller için Kurumca bu sözleşmenin (5) numaralı maddelerinde yer alan hükümleri uygulanır. Ancak tespiti yapılan fiil/fiiller için reçetenin veriliş tarihinde geçerli olan sözleşme hükümlerinin uygulanması optisyenlik müessesesi tarafından Kurumdan yazılı olarak talep edilirse reçetenin veriliş tarihinde yürürlükte olan sözleşmedeki ceza koşulu ve fesih hükümleri uygulanır.” hükmü yer almaktadır....

        Sözleşmenin 27. maddesinin (a)bendinde "Yüklenicinin taahüdünü ihale dökümanı ve sözleşme hükümlerine uygun olarak yerine getirmemesi (b) bendinde "sözleşmenin uygulanması sırasında Yüklenicinin 4735 sayılı Kamu İhale Kanununun 25. maddesinde belirtilen yasak fiil ve davranışlarda bulunduğunun tespit edilmesi durumunda ayrıca protesto çekmeye gerek kalmaksızın kesin teminat ve varsa ek kesin teminatların gelir kaydedileceği hükmü mevcuttur. Sözleşmenin 28. maddesinde " yüklenicinin ihale sürecinde 4734 sayılı kanuna göre yasak fiil ve davranışlarda bulunduğunun sözleşme yapıldıktan sonra tespit edilmesi halinde kesin teminat gelir kaydedilir. Yüklenicinin yasak fiil veya davranışının taahüdünü tamamlamasını engelleyecek nitelikte olmaması hallerinde, idare sözleşmeyi feshetmeksizin yükleniciden taahüdünü tamamlamasını isteyebilir ve bu takdirde yüklenici taahüdünü tamamlamak zorundadır....

          - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 2 adet 2005 model pamuk hasat makinasının leasing yoluyla kiralanması konusunda sözleşme imzalandığını, makinalardan bir tanesinin hasat esnasında yanması üzerine sigorta şirketi tarafından düzenlenen raporda makinanın 1998 model olduğunun tespit edildiğini ve sigorta bedelinin davalıya ödendiğini, müvekkilinin talebi üzerine yapılan tespit sonucunda da makinaların 1998 model olduğunun bilirkişi tarafından tespit edildiğini, davalıya ihtarname gönderildiğini ancak sonuç alınamadığını belirterek yanan ve perte ayrılan makina yönünden sözleşmenin feshine, sigorta şirketi tarafından ödenen miktarın mahsubu ile kalan miktarın iptaline, diğer makinanın müvekkilinin uhdesinde kalmak kaydıyla sözleşmenin yeniden uyarlanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesine konu raporda sözleşmenin feshine davacının birinci dereceden yakınları olan kişilere doktor veya sağlık kurulu raporuna dayalı olmadan ilaç verildiği, bu kişiler tarafından alınan ilaçları kullanmadıklarını belediye ve sağlık ocaklarına verdiklerini beyan ettikleri dikkate alındığında davacının sözleşme ile yasaklanmış fiilleri gerçekleştirdiği ve davalı kurumca yapılan fesih işleminin haklı olduğu tespit edilmiştir. Davacı ile yapılan sözleşmeye ilişkin fesih işleminin uygulanmasına esas teftiş incelemesi sırasında tespit edilen hususlar itibariyle davalı kurumun sözleşmenin feshini düzenleyen bölümün III. Bölümünün 1/j.fıkrasına aykırı davranıldığı gerekçesi ile sözleşmeyi feshetmesinde, tazminat ödemesini gerektiren kusurlu bir davranışı yoktur. Fesih hakkının kötüye kullanıldığından söz edilemez....

              Yüklenici firmaların aldığı 571 günlük süre uzatımına rağmen nihai işin bitiş tarihi olan 18.05.2010'da işin yalnızca % 10,17 kısmının bitirilmiş olduğu tespit edilerek sözleşmenin 31. maddesi gereği ihtar gönderilerek sözleşmenin fesih edildiği taraflara bildirilmiştir. Akdedilen sözleşmenin 31. maddesinde taraflar arasındaki sözleşmenin feshinden sonra tespit komisyonu oluşturularak 'hali hazır durum tespit tutanağının' düzenleneceği ve buna göre yapılacak işlemlerin ayrıntısı ile kayıt altına alınacağı belirtilmiştir. Sanıkların sözleşme gereği suç tarihinde yapmak istedikleri, hali hazır inşaatın durumuna vaziyet ederek durum tespiti yapmaya yönelik 'Kaymakamlık oluru' ile görevlendirilen yeterli sayıdaki kamu gücünü de yanlarına alıp inşaat sahasına girebilmek ve tespit yapabilmektir....

                ın tespit mahallinde 2017 yılı Yevmiye Defteri Envanter Defteri, 2018 yılı Defteri Kebir Envanter ve 2020 yılı Defteri Kebir Envanter defterleri tespit mahallinde tespit edilememiştir. Davalı ...'ın 2018 ve 2020 yılları Yevmiye Defterinin 6455 sayılı T.T.K.’nın 64. Maddesine uygun olarak kapanış tasdiki bulunmaktadır.Davalı ...'ın 2019 yılı İşletme Defteri olduğu için tasdik zorunluluğu bulunmamaktadır. Dava dosyasındaki evraklara istinaden davacı ....’nin davalı ...'a tutarlı 205.815,92 TL tutarlı fatura düzenlendiği tespit edilmiştir. Dava dosyasındaki evraklara istinaden ...'ın davacı...Ş.’ne 72.268,00 TL tutarlı ödemede bulunduğu tespit edilmiştir. Davalı ...'ın 2017(Yevmiye Defteri Tespit Mahallinde Bulunmadığından Muhasebe Programındaki Kayıtlara İstinaden Tespit Yapılmıştır.), 2018, 2019 ve 2020 yılları ticari defter kayıtlarına istinaden 31/12/2018 tarihi itibariyle davalı ...'ın davacı ....’ne 45.947,13 TL borçlu görüldüğü tespit edilmiştir. Davalı ...'...

                  Davalı vekili, 34.580 TL tutarındaki işletme katkı bedelinin nakit olarak verilmediğini, davacının taşeron firmaya yaptırdığı tamirat, tadilat ve iç dekorasyon için verilen malzemelerin toplam tutarı olduğunu, sözleşmenin 9/c maddesinde müvekkilin satışı için kota konulmamasına rağmen 2008 yılında müvekkilin işletmesinin işlerinin azaldığı bahane edilerek davacı şirketin yaptığı 14.560 TL tutarındaki ayni yardımı (masa, sandalye, bardak vs.) geri alındığını ve işletmenin devamını imkansız hale getirdiğini, devamında ise davacının 29.06.2009 tarihinde İpsala Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2009/13 değişik iş sayılı dosyasında kendileri tarafından boşaltılan işyerinin boş olduğunu tespit ettirdiklerini, sözleşmenin devamını imkansız kılan tarafın davacı olduğunu, müvekkilin kendi imkanlarıyla iç ve dış dekorasyonu yeniden yaparak işletmeyi 25.08.2009 tarihinde tekrar çalışır hale getirdiğini ve sözleşme şartlarına uyarak davacı şirketin mamüllerini satmaya devam ettiğini, sözleşmenin sona ermemesi...

                    UYAP Entegrasyonu