Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tic A.S adına kayıtlı olduğunun tespit edildiği" tespit ve görüşlerine yer verilmiştir. *19.02.2019 tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde; "davacının sosyal medya hesaplarında yapılan inceleme sonucunda, sözleşmenin feshedildiği 28/09/2016 tarihinden önce ...'...

    gereği gibi ifa edilmemesi halinde sözleşmenin feshine ve zararların tazminine yönelik dava ikame edilebileceğinin belirtildiğini, sözleşmenin akdedilmesinin üzerinden bir yıl geçmiş olmasına rağmen, bilirkişi raporları da dikkate alınarak inşaatın geç başladığı ve ağır seyir gösterdiğini iddia etmiş ve taraflar arasında akdedilen 29.03.2016 tarihli sözleşmenin gereği gibi ifa edilip edilmediğinin tespit edilmesini talep ve dava etmiştir....

    GEREKÇE: Davanın, davacı şirket ile davalı kurum arasında akdolunan ticari nitelikteki yolcu taşıma ve bilet satımına ilişkin sözleşmenin davalı kurum tarafından usulsüz şekilde fesholunduğu iddiası ile feshin geçersizliğinin talep olunduğu tespit davası olduğu anlaşılmıştır. Dava dilekçesi ekinde mevcut taraflar arasında akdolunan 2018/616 nolu, 16/02/2018 tarihli sözleşmenin incelenmesi neticesinde; sözleşmenin Konya Gar Bağlantılı Kombine Taşımacılık (Yüksek Hızlı Tren+Otobüs) işine ilişkin olup, Ankara-Konya-Ankara ve Konya-İstanbul(Pendik)-Konya arasında işletilmekte olan davalı ......

      Borçlu, açtığı davayı açıkça menfi tespit davası olarak nitelendirmemiş olsa bile, tarafların hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayan mahkeme, davanın menfi tespit davası olduğunu kendiliğinden belirler (KURU, Baki, Prof. Dr., İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, ... 2004, s. 302- 303). Somut olayda, davacı tarafça dava konusu çeklerin taraflar arasındaki sözleşmenin ifası karşılığında davalı tarafa keşide edilerek teslim edildiği, ancak davalı tarafından sözleşmenin gereğinin yerine getirilmediği gerekçesiyle bedelsizlik iddiasının ileri sürüldüğü dikkate alındığında, davanın menfi tespit davası olup, çekişmesiz yargıya konu olmadığı anlaşılmakla, mahkemece yazılı gerekçelerle davanın reddi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 22.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Davalı vekili, sözleşmenin davacı tarafça yanlış yorumlandığını, sözleşmenin bitimine bir buçuk sene varken tespit yapıldığını, tespit raporunun müvekkiline tebliğ edilmediğini, bu nedenle tebliğ edilmeyen bir rapordan ve tespitten sorumlu olunamayacağını, sözleşmede öngörülen sürenin sona ermediğini, sözleşmenin feshi şartlarının oluşmadığını, müvekkilinin temerrüde düşürülmediğini, inşaatın sözleşmede belirlenen sürede veya mahkemece verilecek makul sürede bitirilip teslim edileceğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı müteahhidin inşaatı teslim etmesi gereken 02.06.2010 tarihinin geçmesine rağmen inşaatı tamamlayamadığı, inşaatın halen %46,80 seviyesinde olduğu, temerrüde düştüğü, temerrüt nedeniyle davacının sözleşmenin feshini talep edebileceği gerekçesiyle, davanın kabulü ile taraflar arasında yapılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshine karar verilmiştir....

          Davacı tarafça dava dilekçesi ve netice talebinde; dayanak adi yazılı tarihsiz 14.000.000,00 bedelli gayrimenkul alım satım sözleşmesinin davalı edimini yerine getirmeyip sözleşmenin ifasının imkansız hale geldiği gerekçeleriyle sözleşmenin hükümsüz olduğu gerekçeleriyle sözleşmenin hükümsüzlüğünün tespitiyle sözleşme nedeniyle davalıya verildiği ileri sürülen ve icra işlemine konu edilen çekle ilgili de icra zoruyla ödemede bulunduğunu ileri sürdüğü bedelin istirdatını istemiş olmakla tespit ve eda davalarının niteliğinin ne olduğunun açıklanması gerekmektedir. Dava tarihinde yürürlükte olan HMK'nın 106. maddesinde düzenlenen tespit davaları, bir hukuki ilişkinin var olup olmadığının tespitine ilişkin davalardır ve eda davasının öncüsü durumundadır. Henüz koşulları tamam olmadığı için açılamayan eda davası için ilerdeki hukuki ilişkinin açıklığa kavuşturulması bakımından, kesin delil olarak kullanılmak üzere tespit davası güncel bir yarar var ise açılabilir....

            Davacı tarafça dava dilekçesi ve netice talebinde; dayanak adi yazılı tarihsiz 14.000.000,00 bedelli gayrimenkul alım satım sözleşmesinin davalı edimini yerine getirmeyip sözleşmenin ifasının imkansız hale geldiği gerekçeleriyle sözleşmenin hükümsüz olduğu gerekçeleriyle sözleşmenin hükümsüzlüğünün tespitiyle sözleşme nedeniyle davalıya verildiği ileri sürülen ve icra işlemine konu edilen çekle ilgili de icra zoruyla ödemede bulunduğunu ileri sürdüğü bedelin istirdatını istemiş olmakla tespit ve eda davalarının niteliğinin ne olduğunun açıklanması gerekmektedir. Dava tarihinde yürürlükte olan HMK'nın 106. maddesinde düzenlenen tespit davaları, bir hukuki ilişkinin var olup olmadığının tespitine ilişkin davalardır ve eda davasının öncüsü durumundadır. Henüz koşulları tamam olmadığı için açılamayan eda davası için ilerdeki hukuki ilişkinin açıklığa kavuşturulması bakımından, kesin delil olarak kullanılmak üzere tespit davası güncel bir yarar var ise açılabilir....

            feshinin haksız olduğu, sözleşmenin yürürlükte olup tarafları bağlayıcı bulunduğunun, idareye teslim edilen ayakkabıların teknik şartnameye uygun olduğunun tespiti ve sözleşmenin aynen ifa edilmek suretiyle devamına karar verilmesini talep etmiş, mahkemece davalının sözleşmenin feshi işleminin yasa ve sözleşmeye aykırı olduğunun tespitine, sözleşme bedelinin 3.039.795,00 TL olarak belirlenmesine, belirlenen sözleşme bedeline göre sözleşmenin aynen ifasına karar verilmiş, hüküm davalı idare vekilince temyiz olunmuştur....

              D.İş dosyasında 09.03.2016 tarihinde tespit yapıldığı ve tespit tarihinin sözleşmenin başlangıcından itibaren 5 yıl içinde yapılmış olduğu, 2 yıl süre ile imzalanan sözleşmenin kendiliğinden 5 yıl süreye uzadığı kanaatine varılması durumunda sözleşmenin geçerli olduğu süre işletmede ... dışında farklı ürün bulunduğu tespiti doğrultusunda sözleşme koşullarının ihlal edilmiş olduğu sonucuna varılması ile takdir ve değerlendirme Sayın Mahkeme'ye ait olmak üzere sözleşmenin ihlal edilmiş olduğa yönünde kanaate varılması durumunda Davalı ... A.Ş'nin aldığı nakit iskonto bedeli 35.000,00 TL kadar davacıya borçlu olduğu sonucuna varıldığı tespit edilmiştir. Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ...'in 14.10.2019 Tarihli Ek Raporunda;Davacının bayisi Davadışı ... A.Ş tarafından Davalı ...Ş.'...

                Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre sözleşmenin tüm paydaşların katılımı ile yapılmasının sorunlu olduğu veya sözleşmeye onay vermeleri gerektiği, diğer paydaşların ve davacının başka bir yüklenici ile sözleşme yaptıkları ve inşaatın tamamlandığı, taraflar arasındaki sözleşmenin geçersiz olduğu gerekçesi ile sözleşmenin geçersizliğinin tespitine, senedin sözleşmenin teminatı olarak verildiğinin ispat edilemediği gerekçesi ile menfi tespit talebinin reddine, geçersiz sözleşmeye göre zarar istenilemeyeceği ancak sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre masrafların istenebileceği, karşı davacının masraf yaptığını ispatlayamadığı gerekçesi ile karşı davanın reddine karar verilmiştir. Karar, asıl davada davalılar– karşı davada davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu