WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili, taraflar arasında bağıtlanan sözleşme içeriğini doğrulamış sözleşmenin 9. maddesi ile müvekkilinin bu sözleşmede belirtilmeyen bir gerekçeyi ileri sürerek sözleşmeyi sona erdirmek istediği takdirde en az 3 ay önceden noter marifeti ile feshi ihbar yapabileceğinin kararlaştırıldığını, müvekkilinin sözleşmenin aradığı süre ve şekil şartını yerine getirdiğini, Beşiktaş 25....

    Uyuşmazlık, sözleşmenin feshi, ödenen bedelin iadesi ve 2016 yılında ödenmiş aidat bedelinden dolayı davalının sorumlu olup olmayacağı, dava dışı şirket ile davalı şirket arasında organik bağın bulunup bulunmadığı, sözleşmenin feshi ve ödenen bedelin iadesi talebinin davalı şirketten istenip istemeyeceği, bu talep yönünden davalı şirketin husumetinin bulunup bulunmadığı hususundadır. Dairemizce 21/12/2021 tarihinde verilen kararında, açıkça davada iki farklı talebin söz konusu olduğu, dolayısıyla husumetin hangi talep yönünden kabul edildiğinin açık olmadığı gerekçesiyle kaldırma kararı verilmiştir. Mahkemece bu karara karşı duruşma açılmaksızın dosya üzerinden inceleme yapılarak ve bir önceki kararından farklı tüm delillerin gerekçelendirilerek organik bağın bulunduğundan bahisle sözleşmenin feshi ile ödenen bedelden davalı şirketin sorumlu olacağı yönünde karar verildiği anlaşılmıştır. Dosyada toplanan delillerde sözleşmenin dava dışı şirket tarafından imzalandığı açıktır....

    TL sözleşmenin feshi ile yoksun kalınan kâr bedelinin ve.. TL cezai şart bedelinin sözleşmenin feshi tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili davacı şirketin müvekkili ile akdedilen sözleşmeden önce kurulduğunu, müvekkili ile yapılan sözleşmenin ifası amacıyla kurulmuş olmadığından kuruluş masraflarının istenemeyeceğini, istenen masrafların davacının kendi varlığını sürdürmek için yaptığı olağan giderler olduğunu, müvekkilinin sözleşmenin feshi için haklı nedenleri olmasına rağmen, davacıya keşide edilen ihtarda yükümlülüklerini yerine getirmesi için süre verildiğini, müvekkilinin sözleşmeyi feshetmediğini, davacının sözleşmeyi feshinin haklı olmadığını, davacının cezai şart ve yoksun kalınan kar talebinin dayanaktan yoksun olduğunu, savunarak davanın reddini istemiştir....

      Davacı vekili, dava dilekçesinde, müvekkiline ait dükkanın davalı şirket tarafından 23.06.2008 tarihinde on yıllığına kiralandığını, sözleşme yapılırken davalı şirket yetkililerinin aylık ciroya iştirak suretiyle kira bedelinin ödenmesinin kiralayan lehine netice doğuracağını, kiralananın sezon içinde kapatılmayacağı, cironun yüksek olacağı söylenerek kandırıldığını ve sözleşmenin yapılmasının sağlandığını, hata ve hile oluşturulan sözleşmenin çekilmez hale geldiğini belirterek kira sözleşmesinin feshi ile kiralananın tahliyesini istemiştir. Davalı vekili, kiralananın ... ..'ne devir edildiğini, müvekkili şirketin kiracılık sıfatının kalmadığını ve davanın reddini savunmuştur....

        Ancak davacı vekilince, yeni araçlar satın alınarak davacının davalı ile arasındaki sözleşme uyarınca taşıma yaptığı, sözleşmenin feshi nedeniyle zararın artmaması, yeni iş de bulunamaması nedeniyle davacının--- zorunlu olarak piyasa değerinin altında sattığı ileri sürülmüşse de davacı vekilinin bu iddialarını ispatlayamadığı anlaşılmaktadır. Davada taraflar arasındaki sözleşmenin imzalanmasıyla davacı tarafından ödenen --- davalıdan tahsili istenmektedir. Müspet zarar, sözleşmenin hiç veya gereği gibi ya da vaktinde ifa edilmemesinden doğan alacaklının mal varlığının mevcut durumuyla, borç ifa edilseydi alacağı durum arasındaki farkı; menfi zarar ise sözleşmenin geçerli olarak kurulduğu inancının boşa çıkmasından doğan zararı ifade eder. Somut olayda sözleşmenin süresinden önce davalı tarafından feshi nedeniyle uğranılan zararların tazmini istenebilecek olup, davalının karşılamakla sorumlu olduğu zarar, alacaklının müspet zararıdır, davacı menfi zararını isteyemez....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında düzenlenen devremülk sözleşmesinin feshi, hisseli tapu kayıtlarının iptali ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada ... 12. Tüketici ve ... 4....

            Yeniden yapılan inceleme neticesinde; Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan sözleşmenin ifası talebine ilişkindir. Her ne kadar dairemizin yukarıda açıklanan bozma ilamıyla, taraflar arasında arsa sahibinin gecikmiş ifayı kabul ettiği, tarafların ifa iradesini ortaya koyduğu belirtilerek kararın bozulmasına karar verilmişse de, yargılama sırasında taraflar arasında sözleşmenin feshi ile ilgili olarak Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan dava sonucunda verilen kararın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesince kaldırılmasına karar verildiği ve kararın kesinleşmediği anlaşılmakla, mahkemece yapılması gereken iş; 6100 sayılı HMK'nın 165/1. maddesi hükmü gereğince Bakırköy 2....

              Davalı vekili, finansal kiralama sözleşmesi gereğince ödemekle yükümlü olduğu kira bedellerini ödemediğinden sözleşmenin feshedildiğini, davacı tarafın sözleşmenin feshine kadar ki ödemiş olduğu kira ödemelerinin sözleşme gereğince kullanımının bir karşılığı olduğunu, sözleşmenin feshi halinde bunların iadesinin mümkün olmadığını, kiracı tarafın ayrıca Finansal Kiralama Kanunu'nun 25. maddesi hükmü uyarınca sözleşmenin feshi halinde vadesi gelmemiş kiraları ve müvekkili kiralayan şirketin bunu aşan zararlarını da ödemekle yükümlü olduğunu ileri sürerek bu nedenlerle davanın reddini istemiştir....

                Davacı arsa sahibi sözleşmenin feshi nedeni ile bu isteminin yanında gecikme cezası ve sözleşmenin 14/b yazılı bulunan cezayı da talep etmiştir. Sözleşmede kararlaştırılan bu ceza taraflar arasındaki sözleşmenin niteliği ve ilgili maddedeki cümlenin bütünü gözetildiğinde, sözleşmenin düzenlendiği tarihte yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı TBK'nın 158/1 maddesi uyarınca seçimlik ceza olup, anılan madde uyarınca davacı ya borcun ifasını ya da cezai şartı isteyebilir. Sözleşmenin bu niteliği seçimlik ceza olup davacı 13. maddedeki gecikme cezasını da istediğine göre seçimlik hakkını sözleşmenin ifa edilmesi yönünde kullanmış olup bu durumda 14/b'deki 100.000 ABD doları cezanın istenmesi mümkün değildir. Seçimlik hakkın sözleşmenin ifa edilmesi yönünde kullanılması nedeniyle davacı sadece 13. maddede düzenlenen ve fesihe kadar olan cezayı isteyebilecektir....

                  Mahkemece sözleşmenin feshi talebinin kabulü ile tahliye talebinin üçüncü kişinin oturması nedeniyle reddine karar verilmiştir. Taraflar arasındaki sözleşmenin 9.4. Maddesinde, ”Sözleşmenin feshi halinde taşınmazı 15 gün içinde tahliye ederek idareye teslim ile yükümlüdür.”9.5. Maddesinde ise özetle, taşınmazın üçüncü kişilere 2010/8469-17000 kiralanması yada işgal ettirilmesi halinde de 15 gün içinde tahliye edilmemesi halinde fesih tarihi ile tahliye tarihi arasındaki süreye tekabül eden emsal kira bedelinin alıcıdan tahsil edileceği belirtilmiştir. Sözleşmenin bu maddeleri hükmüne göre taşınmazın üçüncü kişiye işgal ettirilmesi yada kiraya verilmesi, kullandırılması halinde de alıcının sorumluluğu devam ettiğinden davacının tahliye talebinin davalı yönünden kabulüne bu konuda çıkan muarazanın men’i ile davalının müdahalesinin menine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde tahliye talebinin reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....

                    UYAP Entegrasyonu