Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

haksız feshi nedeniyle uğranılan zarar karşılığı 1.282.908.812.500 TL müsbet zararın ticari faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir....

    e ait olduğu ve ...'...

      Mahkemece, davacının tüm taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, yapılan inceleme sonucunda tesis edilen sözleşmenin feshi, cezai şartın tahsili, alacağın mahsubu ile cezai şartın kalan kısmının ödenmesi talebinin yersiz olduğu ayrıca haksız fesih nedeniyle uğradığı 19.683.44 TL zararın 2013/31688-2014/13968 tazmin edilmesi gerektiği iddiası ile eldeki davayı açmış olup davalı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davalı tarafından tesis edilen işlemlerin haklı ve sözleşmeye uygun olduğu, yapılan araştırma sonucunda davacının sözleşmeyi ihlal ettiğinin ve davacının davasının haksız olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davacının tüm taleplerinin reddine karar verilmiştir....

        Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 30.12.2008 gün ve 2007/765-2008/796 sayılı hükmü onayan Dairemizin 28.04.2010 gün ve 2009/2574-2010/2503 sayılı ilamı aleyhinde davalılar vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Asıl dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin yüklenicinin temerrüdü nedeniyle feshi ve kira bedelinin tahsili, birleşen dava ise müspet ve menfi zararların ve yapılan masrafların tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece, davaların birleştirilerek yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kısmen kabulü ile sözleşmenin feshine, gecikme tazminatı isteminin reddine, birleşen davanın reddine dair verilen kararın yükleniciler vekilince temyizi üzerine Dairemizden verilen 28.04.2010 gün, 2009/2574 Esas, 2010/2503 Karar sayılı onama ilâmına karşı yine yüklenici vekilince karar düzeltme talebinde bulunulmuştur. 1-Yargıtay...

          Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 30.12.2008 gün ve 2007/765-2008/796 sayılı hükmü onayan Dairemizin 28.04.2010 gün ve 2009/2574-2010/2503 sayılı ilamı aleyhinde davalılar vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Asıl dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin yüklenicinin temerrüdü nedeniyle feshi ve kira bedelinin tahsili, birleşen dava ise müspet ve menfi zararların ve yapılan masrafların tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece, davaların birleştirilerek yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kısmen kabulü ile sözleşmenin feshine, gecikme tazminatı isteminin reddine, birleşen davanın reddine dair verilen kararın yükleniciler vekilince temyizi üzerine Dairemizden verilen 28.04.2010 gün, 2009/2574 Esas, 2010/2503 Karar sayılı onama ilâmına karşı yine yüklenici vekilince karar düzeltme talebinde bulunulmuştur. 1-Yargıtay...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kiralayan tarafından açılan sözleşmenin haksız feshi nedeniyle mahrum kalınan kira bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ : Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 6. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 21.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Maddesinde sözleşmenin davalı tarafından feshi halinde sözleşme feshi neticesinde oluşabilecek personel kıdem, ihbar v.s. Tazminatların davalı tarafça ödeneceğinin kararlaştırıldığı ancak sözleşmenin davacı tarafça feshedilmesi halinde bu tür zararlara kimin katlanacağının düzenlenmediği anlaşılmıştır. Sözleşmede davacı tarafından sözleşmenin feshi durumunda davacının zararlarına kimin katlanacağı düzenlenmemiş ise de TBK 126. Maddesinde yer alan; "İfasına başlanmış sürekli edimli sözleşmelerde, borçlunun temerrüdü hâlinde alacaklı, ifa ve gecikme tazminatı isteyebileceği gibi, sözleşmeyi feshederek, sözleşmenin süresinden önce sona ermesi yüzünden uğradığı zararın giderilmesini de isteyebilir. " şeklindeki düzenleme uyarınca davacı tarafça sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğinin ispatlanması halinde sözleşme yapılmasaydı uğramayacağı zararı isteyebileceğini kabul etmek gerekmiştir....

                Davalı vekili, taraflar arasında bağıtlanan sözleşme içeriğini doğrulamış sözleşmenin 9. maddesi ile müvekkilinin bu sözleşmede belirtilmeyen bir gerekçeyi ileri sürerek sözleşmeyi sona erdirmek istediği takdirde en az 3 ay önceden noter marifeti ile feshi ihbar yapabileceğinin kararlaştırıldığını, müvekkilinin sözleşmenin aradığı süre ve şekil şartını yerine getirdiğini, Beşiktaş 25....

                  ./2013 gün ve 2009/682 - 2013/307 sayılı kararı bozan Daire'nin 09/04/2015 gün ve 2014/7689 - 2015/5058 sayılı kararı aleyhinde taraf vekilleri tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü: Davacı vekili, taraflar arasında "toptan dağıtım ve lojistik sözleşmesi" imzalandığını, buna göre sözleşme kapsamındaki malların davalı şirket tarafından belirlenen üreticilerden müvekkili şirket tarafından temin edilerek, ...... ürün ve hizmetlerini "........." ismiyle abone ve tüketicilere satış, pazarlama ve dağıtımını yapan satış noktalarına ve tüketicilere satış ve pazarlamasının yapılacağını, müvekkili şirketin taraflar arasındaki sözleşmenin kendisine yüklediği şartları yerine getirmek için büyük emek ve para harcadığını, ancak davalının...

                    Davalılar vekili ; kira bedelinin uyarlanması ve ihale sırasında mevcut olan şartların kiracı aleyhine değişmesi nedeniyle uğranılan zararın tazmini amacıyla dava açıldığını ve bu davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Taraflar arasında akdedilen 02/06/2010 noter tasdik tarihli, üç yıl süreli kira sözleşmesi ile dava konusu kantinin ilk yıl için 135.000,00 TL bedelle kiralandığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı alacaklı,11/02/2013 tarihinde başlattığı icra takibi ile 2012 yılı Haziran ayı ila 2013 yılı Mart ayı arasına ait 106.352,00 TL kira ve aynı döneme ait 21.375,36 TL KDV , 6.545,96 TL gecikme zammı, 2.215,13 TL önceki dönem faizi olmak üzere toplam 137.913,23 TL alacağın tahsilini istemiştir. Davalılar, taraflar arasında bulunan kira uyarlama ve tazminat davasının derdest olduğunu ve borçları bulunmadığını belirterek borca itiraz etmişlerdir....

                      UYAP Entegrasyonu