Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2017/2445 KARAR NO : 2017/2459 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ÇAYELİ SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/07/2017 NUMARASI : 2017/249 E 2017/320 K DAVA KONUSU : Kiralananın Tahliyesi (Ticari İşletme Kirası Sözleşmesinden KARAR : DAVA DİLEKÇESİNİN ÖZETİ: Davacılar vekili dava dilekçesi ile; Rize İli Çayeli İlçesi Sabuncular Mh 1400 ada 129 parselin davacılar tarafından davalıya 5 yıllığına kiralandığını, fesih bildirimi için gereken süreye uyarak davalıdan taşınmazı tahliye etmesi istenmesine rağmen taşınmazın tahliye edilmediğini belirterek, taşınmazın tahliyesine ve noter ihtarı için yapılan masrafın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

Anılan maddeye göre, süresiz kira sözleşmelerinde altı aylık dönemler için üç ay önce feshi ihbarda bulunmak ve altı ayın sonunda dava açmak suretiyle akdin feshi ve kiralananın tahliyesi istenebilir. Altı aylık dönemin birinde tebliğ ettirilen feshi ihbar ancak o dönem sonunda dava açma hakkı verir. Bu feshi ihbar sonraki dönem için kullanılamaz. 30. Kanun koyucu kiracının fesih tarihine kadar tahliye için hazırlıklarını yapması ve yeni bir yer bulması, kiralayanın ise yeni bir kiracı bulabilmesi için böyle bir süre öngörmüştür. Amaç tarafların zarar görmemesidir. 31. Borçlar Kanunu’nun 262. maddesinde düzenlenen süreler kamu düzenine ilişkin olmayıp bu sürelerden daha fazla süre tayin edilmesi de mümkündür (Hukuk Genel Kurulunun 30.06.2010 tarihli ve 2010/6-320 E., 2010/349 K. sayılı kararı). 32....

    Hukuk Dairesince, taraflar arasındaki sözleşmenin devre mülk sözleşmesi olduğu ve sözleşmeye konu taşınmazın ise davacı adına 24/03/2016 tarihinde tapuya tescil edildiği, sözleşmenin feshi ve ödenen bedelin iadesi halinde aynı zamanda tapu iptal ve tescil de gerekeceğinden davacı talep etmese de bu yönde karar verilmesi gerektiği, bu durumda taşınmazın aynına ilişkin olması nedeniyle taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin HMK m.12 gereği kesin yetkili olduğu, kesin yetki hususunun mahkemece resen yargılamanın her aşamasında göz önünde bulundurulması gerektiği, somut olayda dava konusu taşınmazı Yalova Termal ilçesinde olduğundan ... Asliye Hukuk Mahkemesi (tüketici mahkemesi sıfatıyla) ihtilafa bakmakla görevli olduğu gerekçesiyle İstinaf Başvurusunun kabulü ile ... 6. Tüketici Mahkemesi'nin 2017/1011 Esas, 2017/542 Karar sayılı mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın yetkili ve görevli ......

      Taraflar arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden sonra makul süre içerisinde yüklenici tarafından inşaat ruhsatı için müracaatta bulunulduğu ve belediye tarafından verilen cevabi yazıda dava konusu taşınmazın bir kısmının yeşil alana ayrılması nedeniyle inşaat ruhsatı verilmediği bildirildiğinden artık yüklenicinin edimini süresinde ifa etmediğinden bahsedilemez. Ancak dava konusu taşınmazın bir kısmının yeşil alan olarak ayrılması ve sözleşmenin ifasını imkansız kılabilir. Bu durumda, mahkemece mahallinde keşif yapılıp belediyenin yeşil alan ile ilgili karar uygulanarak kalan arsada sözleşmenin ifasının mümkün olup olmayacağı değerlendirilerek, sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır....

        Mahkemece, davalının sözleşmenin 1/a maddesine aykırı davrandığı, ancak aykırılığın kiralananın doğrudan kullanımı ile ilgili olmadığından, bunun tahliyeyi gerektirmediği, sözleşmenin feshi sebebi olduğu gerekçesiyle, tahliye isteminin reddine, sözleşmenin feshine karar verilmiştir. Uyuşmazlık, kiralananın doğrudan kullanımıyla ilgili olmayan sözleşmeye aykırılık halinin, sözleşmenin feshini gerektirip gerektirmediği noktasındadır. Kira sözleşmesi, 1.7.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı TBK.nun dördüncü bölümünde üç ayırım halinde düzenlenmiştir. Birinci ayırımda genel hükümler (adi kira), ikinci ayırımda konut ve çatılı işyeri kiraları, üçüncü ayırımda ise ürün kirası (hasılat kirası) düzenlenmiştir. İkinci ayırımda düzenlenen konut ve çatılı işyeri kiraları, mülga 6570 sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanuna denk gelmektedir....

          Mahkemece, davanın taşınmazın aynına ilişkin olduğu ve bu nedenle taşınmazın bulunduğu yer olan İhsaniye Mahkemelerinin yetkili bulunduğu gerekçesiyle, yetkisizlik kararı verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı eldeki davada, davalıyla aralarında yapılan hisseli gayrimenkul satış sözleşmesinin feshini, tapuların iptalini ve ödediği bedelin iadesini istemekte olup, davanın tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılmak üzere açıldığı, davacının tüketici olduğu ve taraflar arasındaki ihtilafın 4077 sayılı yasa kapsamında bulunduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Davacı eldeki davada, iradesinin sakatlandığından bahisle sözleşmenin feshini, ödediği bedelin tahsilini ve adına olan tapuların iptalini istemekte olup, davacının asıl talebi sözleşmenin feshi ile ödediği bedelin istirdadına ilişkindir. Sözleşmenin feshine karar verilmesi halinde, davacı adına olan tapuların iptali uyuşmazlığın ve davanın doğal sonucudur....

            Asliye Hukuk (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: -KARAR- Dava, devremülk sözleşmesinden cayma nedeniyle sözleşmenin feshi ve verilenlerin iadesi istemine ilişkindir. İstanbul Anadolu 6. Tüketici Mahkemesince, davanın taşınmazın aynına yönelik olması nedeniyle taşınmazın bulunduğu Yalova Tüketici Mahkemelerinin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizliğine karar verilmiştir. Karar davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18....

              HD 11/10/2017 tarih ve 2017/5558 E 13783 K) Somut olayda, uyuşmazlık kiralanın tahliyesi istemine ilişkin olup kamu düzenine ilişkin kesin bir yetki kuralı olmadığına göre, genel yetki kuralına göre uyuşmazlık çözülmelidir. Tahliye davası para borcu olmayıp, somut olayda davalı yerleşim yeri ile sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemeleri yetkili mahkemedir. Davalının yerleşim yeri Atakum/Samsun olduğu, tahliye borcunun para borcu olmadığı, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin de taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi olduğu, davacının yerleşim yerinin yetkili mahkemelerden biri olmadığı ortadadır. Taraflar tacir olmayıp sözleşmede kararlaştırılan yetki şartı da geçerli değildir....

              Mevcut uyuşmazlığın tüketici mahkemelerinde görülmesi için davaya konu sözleşmenin resmi şekilde düzenlenmesi gerekli olmayıp, şekil şartına uyulup uyulmadığı hususunun tüketici mahkemesince tartışılarak bir karara varılması gerektiğinden, 6502 sayılı Kanun kapsamındaki uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. Somut olayda, dava taraflar arasındaki devremülk sözleşmesinin cayma hakkı kullanıldığından bahisle sözleşmenin feshi ve verilenin iadesi istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır. Sözleşmenin feshi ve verilenlerin iadesi istemine ilişkin davalarda yetki konusunda özel bir düzenleme bulunmadığına göre, yetkili mahkeme genel yetki kuralı gereği davalının yerleşim yeri mahkemesidir. HMK'nın 6/1. maddesi uyarınca "Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir."...

                Mevcut uyuşmazlığın tüketici mahkemelerinde görülmesi için davaya konu sözleşmenin resmi şekilde düzenlenmesi gerekli olmayıp, şekil şartına uyulup uyulmadığı hususunun tüketici mahkemesince tartışılarak bir karara varılması gerektiğinden, 6502 sayılı Kanun kapsamındaki uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. Somut olayda, dava taraflar arasındaki devremülk sözleşmesinin cayma hakkı kullanıldığından bahisle sözleşmenin feshi ve verilenin iadesi istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır. Sözleşmenin feshi ve verilenlerin iadesi istemine ilişkin davalarda yetki konusunda özel bir düzenleme bulunmadığına göre, yetkili mahkeme genel yetki kuralı gereği davalının yerleşim yeri mahkemesidir. HMK'nın 6/1. maddesi uyarınca "Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir."...

                  UYAP Entegrasyonu