WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya kapsamına göre kira sözleşmesinde taşınmazın arazi olduğu belirtilip, tapu kaydına göre çay alım evi ve çay bahçesi vasfında olması sebebiyle kiralanan 6098 sayılı TBK'nın 338 ve devamı maddeleri dışında kalıp, aynı kanunun 299. maddesinde tanımı yapılan genel hükümlere (adi kira) tabi olup, 01/12/2015 ile 31/05/2016 tarihleri arasındaki ikinci altı aylık döneme nazaran ilk üç ay içerisinde 30/12/2015 tarihinde tebliğ edilen feshi ihbar ihtarnamesine istinaden 01/06/2016 tarihinde açılan davanın süresinde olduğu, kira sözleşmesinin niteliği dikkate alınarak kiralananın tahliyesi için feshi ihbar yeterli olup, başka bir sebep aramaya gerek olmamakla, mahkemece davanın kabulüyle davalının kiralanandan tahliyesine ilişkin verilen kararda isabetsizlik bulunmadığı, öte yandan davanın kabulüne karar verilmesi sebebiyle yıllık kira bedeli üzerinden harç alınması gerekirken kararda harca ilişkin herhangi bir hüküm kurulmaması isabetsiz ise de, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını...

Davalı; sözleşme konusu taşınmazın sonradan değer kaybına uğraması nedeniyle veya sözleşmeden kaynaklı borcun ödenemeyeceği ileri sürerek sözleşmenin iptalinin talep edilmesinin hukuken mümkün olmadığını, bu nedenlerin sözleşmenin feshi için haklı sebep teşkil etmeyeceğini, 2985 sayılı Yasanın 6.maddesi gereğince dava konusu sözleşme için bir şekil şartı aranmadığını, davacının sözleşmeyi serbest iradesi ile imzaladığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı eldeki dava ile öncelikle davalı ile imzaladığı gayrimenkul satış sözleşmesinin resmi şekilde yapılmaması ve sözleşme konusu taşınmazın sözleşme sonrasında değer kaybına uğraması nedeniyle sözleşmenin feshine ve davalıya sözleşme kapsamında ödediği taksitlerin şimdilik 10.000 TL’sinin tahsiline; bu talebinin yerinde görülmemesi halinde sözleşme bedelinin değişen koşullara uyarlanmasını talep etmiştir....

    Sözleşmenin bu hükmüne göre davalı ... tarafından süresinde feshi ihbarda bulunulmadığından kira sözleşmesi 15.06.2006 tarihinde süresiz hale gelmiştir. Konut ve çatılı işyerlerinde sözleşme süresiz yapılmış veya sonradan süresiz hale gelmiş ise bu durumda fesih bildiriminin dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK’nun 262. maddesindeki koşullara uygun olarak yapılması gerekir. Anılan madde hükmüne göre süresiz kira sözleşmelerinde altı aylık dönemler için üç ay evvel feshi ihbarda bulunmak ve altı ayın sonunda dava açmak suretiyle akdin feshi, kiralananın tahliyesi istenebilir. Altı aylık dönemin birinde tebliğ ettirilen feshi ihbar ancak o dönem sonunda dava açma hakkı verir. Bu feshi ihbar sonraki dönem için kullanılamaz....

      KARAR Davacı, davalı ile aralarında imzalanan gayrimenkul satış sözleşmesi hükümleri gereğince taşınmazın davalıya teslim edildiğini, fakat davalının sözleşmede belirlenen bedeli ödemeyerek yükümlülüklerini yerine getirmediğini ileri sürerek , sözleşmenin feshi ve taşınmaza el atmanın önlenmesi ile taşınmazın tahliyesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, duruşmalara katılmamış, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece dava konusu bağımsız bölümün boş olması sebebiyle dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, taraflar arasında taşınmaz satışına ilişkin yapılan sözleşmeye aykırı hareket edildiği iddiasına dayalı olarak yapılan fesih ve satışa konu taşınmaza vaki elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Davacı, dava dilekçesinde hem sözleşmenin feshi hem de taşınmaza el atmanın önlenmesini talep etmiştir....

        Taşınmazın aynından doğan davalarda yetki başlıklı 6100 sayılı HMK'nın 12. maddesinin birinci fıkrasında "Taşınmaz üzerindeki ayni hakka ilişkin veya ayni hak sahipliğinde değişikliğe yol açabilecek davalar ile taşınmazın zilyetliğine yahut alıkoyma hakkına ilişkin davalarda, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir" hükmüne yer verilmiştir. Bu kural kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece re'sen gözetilir. Somut olayda, dava devremülk sözleşmesinden cayma nedeniyle sözleşmenin feshi, verilenlerin iadesi ve tapu iptali istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın, dava konusu taşınmazın bulunduğu yer olan Afyonkarahisar 2. Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesi'nde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Afyonkarahisar 2....

          Davalı vekili ön sözleşmenin 2 maddesinde davacının taşınmazın kiralanmasında hak sahibi olduğunu ve kira süresi boyunca davalının kullanımına sunmak konusunda yetkin olduğunu beyan ve taahhüt ettiğini, yine 9. madde ile de bu sürede taşınma, başkasına kiralamama, devretmeme ve satmamayı taahhüt ettiğini, ancak kira konusu taşınmazın bir kısmının maliki olmadığı gibi, diğer bir kısmının tapu kayıtlarında ise satışa hazır şerhi, haciz şerhi ve ipotek tesis edildiğinin öğrenildiğini, bu nedenle ön sözleşmenin feshedildiğini savunarak davanın reddini istemiştir....

            Hukuk Dairesince, taraflar arasındaki sözleşmenin devre mülk sözleşmesi olduğu ve sözleşmeye konu taşınmazın ise davacı adına 06/10/2015 tarihinde tapuya tescil edildiği, sözleşmenin feshi ve ödenen bedelin iadesi halinde aynı zamanda tapu iptal ve tescil de gerekeceğinden davacı talep etmese de bu yönde karar verilmesi gerektiği, bu durumda taşınmazın aynına ilişkin olması nedeniyle taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin HMK m.12 gereği kesin yetkili olduğu gerekçesiyle İstinaf Başvurusunun kabulü ile HMK m. 353/1-a-3 uyarınca İstanbul Anadolu 7. Tüketici Mahkemesinin 10/04/2018 tarihli ve 2017/364 E. 2018/286 K. Sayılı kararının kaldırılmasına, İstanbul 7.Tüketici Mahkemesi'nin yetkisiliğine, dosyanın yetkili Yalova Asliye Hukuk Mahkemesi'ne (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) gönderilmek üzere kararı veren mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Yalova 3....

              Hukuk Dairesince, taraflar arasındaki sözleşmenin devre mülk sözleşmesi olduğu ve sözleşmeye konu taşınmazın ise davacı adına 26/01/2016 tarihinde tapuya tescil edildiği, sözleşmenin feshi ve ödenen bedelin iadesi halinde aynı zamanda tapu iptal ve tescil de gerekeceğinden davacı talep etmese de bu yönde karar verilmesi gerektiği, bu durumda taşınmazın aynına ilişkin olması nedeniyle taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin HMK m.12 gereği kesin yetkili olduğu gerekçesiyle İstinaf Başvurusunun kabulü ile HMK m. 353/1-a-3 uyarınca İstanbul Anadolu 1. Tüketici Mahkemesinin 03/07/2018 tarihli ve 2016/1898 E. 2018/524 K. sayılı kararının kaldırılmasına, İstanbul Anadolu 1.Tüketici Mahkemesi'nin yetkisiliğine, dosyanın yetkili Yalova Asliye Hukuk Mahkemesi'ne (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) gönderilmek üzere kararı veren mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Yalova 4....

                Bu durum sözleşmenin 1/a maddesine aykırılık oluşturmaktadır. Sorun da buradan kaynaklanmaktadır. Kiralananın doğrudan kullanımı ile ilgisi olmayan bu aykırılık, sözleşmenin sona erme nedeni olmasını mümkün kılar mı? Bu soruya olumlu cevap vermek hukuken mümkün bulunmamaktadır. Zira, az yukarıda açıklandığı üzere, konut ve çatılı işyeri kiralarında, sona erme nedenleri kanun tarafından tek tek sayılmıştır. Kanuna aykırı olacak şekilde yeni sona erme nedenleri benimsenmek suretiyle, sözleşmenin feshine karar verilemez. Bu bağlamda, sözleşmenin feshi ile, sözleşmenin sona ermesi terimlerinin aynı anlam ifade ettiğini belirtmekte yarar vardır. Zira fesih, bozma, bozulma, dağılma, dağıtma, kapatma, kapatılma anlamlarına gelmektedir. Sözleşmenin feshi denildiğinde, sözleşmenin sona erdirildiği herkesçe bilinen bir gerçektir. Öte yandan, bir taraftan tahliye istemi reddedilirken, diğer taraftan sözleşmenin feshine karar verilmesi açık bir çelişkidir....

                  Hukuk Dairesince, taraflar arasındaki sözleşmenin devre mülk sözleşmesi olduğu ve sözleşmeye konu taşınmazın ise davacı adına 24/03/2016 tarihinde tapuya tescil edildiği, sözleşmenin feshi ve ödenen bedelin iadesi halinde aynı zamanda tapu iptal ve tescil de gerekeceğinden davacı talep etmese de bu yönde karar verilmesi gerektiği, bu durumda taşınmazın aynına ilişkin olması nedeniyle taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin HMK m.12 gereği kesin yetkili olduğu, kesin yetki hususunun mahkemece resen yargılamanın her aşamasında göz önünde bulundurulması gerektiği, somut olayda dava konusu taşınmazı Yalova Termal ilçesinde olduğundan ... Asliye Hukuk Mahkemesi (tüketici mahkemesi sıfatıyla) ihtilafa bakmakla görevli olduğu gerekçesiyle İstinaf Başvurusunun kabulü ile ... 6. Tüketici Mahkemesi'nin 2017/1011 Esas, 2017/542 Karar sayılı mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın yetkili ve görevli ......

                    UYAP Entegrasyonu