Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesince, taraflar arasındaki sözleşmenin devre mülk sözleşmesi olduğu ve sözleşmeye konu taşınmazın ise davacı adına 26/01/2016 tarihinde tapuya tescil edildiği, sözleşmenin feshi ve ödenen bedelin iadesi halinde aynı zamanda tapu iptal ve tescil de gerekeceğinden davacı talep etmese de bu yönde karar verilmesi gerektiği, bu durumda taşınmazın aynına ilişkin olması nedeniyle taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin HMK m.12 gereği kesin yetkili olduğu gerekçesiyle İstinaf Başvurusunun kabulü ile HMK m. 353/1-a-3 uyarınca İstanbul Anadolu 1. Tüketici Mahkemesinin 03/07/2018 tarihli ve 2016/1898 E. 2018/524 K. sayılı kararının kaldırılmasına, İstanbul Anadolu 1.Tüketici Mahkemesi'nin yetkisiliğine, dosyanın yetkili Yalova Asliye Hukuk Mahkemesi'ne (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) gönderilmek üzere kararı veren mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Yalova 4....

    Hukuk Dairesince, taraflar arasındaki sözleşmenin devre mülk sözleşmesi olduğu ve sözleşmeye konu taşınmazın ise davacı adına 06/10/2015 tarihinde tapuya tescil edildiği, sözleşmenin feshi ve ödenen bedelin iadesi halinde aynı zamanda tapu iptal ve tescil de gerekeceğinden davacı talep etmese de bu yönde karar verilmesi gerektiği, bu durumda taşınmazın aynına ilişkin olması nedeniyle taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin HMK m.12 gereği kesin yetkili olduğu gerekçesiyle İstinaf Başvurusunun kabulü ile HMK m. 353/1-a-3 uyarınca İstanbul Anadolu 7. Tüketici Mahkemesinin 10/04/2018 tarihli ve 2017/364 E. 2018/286 K. Sayılı kararının kaldırılmasına, İstanbul 7.Tüketici Mahkemesi'nin yetkisiliğine, dosyanın yetkili Yalova Asliye Hukuk Mahkemesi'ne (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) gönderilmek üzere kararı veren mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Yalova 3....

      Hukuk Dairesince, taraflar arasındaki sözleşmenin devre mülk sözleşmesi olduğu ve sözleşmeye konu taşınmazın ise davacı adına tapuya tescil edildiği, sözleşmenin feshi ve ödenen bedelin iadesi halinde aynı zamanda tapu iptal ve tescil de gerekeceğinden davacı talep etmese de bu yönde karar verilmesi gerektiği, bu durumda taşınmazın aynına ilişkin olması nedeniyle taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin HMK m.12 gereği kesin yetkili olduğu gerekçesiyle İstinaf Başvurusunun kabulü ile HMK m. 353/1-a-3 uyarınca İstanbul 5. Tüketici Mahkemesinin 17/10/2017 Tarih, 2016/751 Esas, 2017/976 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, İstanbul 5. Tüketici Mahkemesi'nin yetkisiliğine, dosyanın yetkili Yalova Asliye Hukuk Mahkemesi'ne (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) gönderilmek üzere kararı veren mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Yalova 4....

        Akaryakıt Dağ. ve Pazl A.Ş vek. Av. ... ile davalı karşı davacılar 1- ... Petrol Kimya Doğal Gaz Turz. Gıda Otomotiv Ltd. Şti. Temsilcileri ... vek. Av. ... 2- ... LPG Dağt. Tic. ve San. A.Ş vek. Av. ... aralarındaki sözleşmenin feshi, müdahalenin önlenmesi, ecrimisil çeklerin iadesi - alacak davası hakkında Nazilli 2. Asliye Hukuk(Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesinden verilen 22.11.2012 gün ve 2012/413-2012/258 sayılı hükmün davalı karşı davacılardan ... Petrol Ltd. Şti vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu. - K A R A R - Hükmü temyiz eden davalı (karşı davacı) ... Petrol Kimya Doğalgaz Turz. Gıda Oto. Ltd....

          -TL aidat ve müvekkiline vadesi geçmiş 36.454,16 TL borcu bulunduğunu, her iki sözleşmeden kaynaklı borcu sebebiyle ödeme ıhlan gönderilmesine rağmen davacının yaklaşık 10 aydır oturduğu daireyle ilgili borcunu ödemek yerine sözleşmenin kanuni olmayan gerekçelerle feshini talep ettiğini, davacı sözleşmelerin kendisiyle müzakere edilmeden yapıldığını iddia etse de sözleşme maddelerinin müzakere edildiğini ve davacının sözleşmesini noter huzurunda imzaladığını, resmi merciler önünde imzalanan sözleşmenin şartları incelenmeden ve yeteri kadar bilgi verilmeden imzalandığı İddiasının abesle iştigal olduğunu, sözleşmenin cezai şartlar dâhil birçok maddesinin karşılıklı hükümler içeren adil bir sözleşme olduğunu, müvekkilinin aleyhine ve ciddi maddi sorumluluk getiren 4/c maddesi gibi düzenlemeler bulunduğunu, bu açıdan sözleşmenin haksız şartlar İçerdiği ve tüketici aleyhine uygulandığı, bu sebeple feshi gerektiği talebinin gerçekçi olmadığını; davacının Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin 2006/14920...

          Davalının delil olarak sunduğu sözleşmeler ve Beşiktaş 6. Noterliğinin 16/01/2015 tarih ve ... yevmiye numaralı ihtarname birlikte değerlendirildiğinde taraflar arasındaki sözleşmenin bayilik sözleşmesi niteliğinde olduğu değerlendirilmiş, bayilik sözleşmesine ilişkin olarak, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle açılan alacak davası sözleşmenin feshi tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK'nın 146.maddesi uyarınca on yıllık zaman aşımına tabi olup, Davalının zamanaşımı itirazı dava ve cevap dilekçelerinde fesih tarihinin tespiti için gerekli belge bulunmadığından değerlendirilememiş, daha sonra sunulan delillerden sözleşmenin Beşiktaş 6....

            -K A R A R- Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 25.09.2008 tarihinde üç yıl süreli hizmet sözleşmesi imzalandığını, davalı tarafça 28.02.2010 tarihinde sözleşmeye tek taraflı olarak son verildiğini, sözleşmenin haklı nedenle feshi için öngörülen şartların mevcut olmadığını, davalı iş yerinde yapılan mutfak yatırımının halen davalı iş yerinde bulunduğunu, sözleşmenin 10. maddesine göre, söz konusu demirbaşların aidiyetine ilişkin hizmetin üç yıldan evvel sona erdirilmesi durumunda, bitiş tarihine kadar olan süredeki amortisman bedelinin hesaplanarak toplam amortisman bedelinden düşülmesi ve geriye kalan tutarın davalıya fatura edilmesi şeklinde olduğunu, fakat demirbaşların bedel ödenmeksizin davalıda kaldığını, sözleşmenin 10. maddesi kapsamında 12.956,36 TL tutarında yatırım yapıldığını, amortisman bedelinin bu meblağ üzerinden hesaplanması gerektiğini, sözleşmenin haksız yere feshedilmesi nedeniyle müvekkilinin sözleşmenin sona ereceği tarihe kadar elde edeceği 24.260,00...

              Davacı asıl alacak ile gecikme zammı talebinde bulunduğundan,gecikme zammı tutarı harcı yatırılan müddeabihe dönüştüğünden tüm toplam alacak tutarı için faiz yürütülmesinde aykırılık olmadığı kabul edilmelidir.Genel işlem kurallarına aykırılık da görülmediğinden,aslında uygulama aşamasında sözleşmenin inkar edilmediği gözetilerek ,sözleşmede bazı nüshaların imzasız olduğu hususu sözleşmenin geçerliliğini etkileyecek unsur olarak görülmemelidir.Davacı davasını ispatlamıştır.Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir....

                Her ne kadar mahkemece sözleşmede belirlenen bedelin tarafların gerçek iradelerini yansıtmadığından muvazaa sebebi ile sözleşmenin iptaline karar verilmiş ise de, 14.11.2000 tarihinde düzenlenen "gayrimenkul satış protokolü" ve "süre uzatım protokolü" başlıklı belgeler taraflarca kabul edildiğinden bedel konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Belirtilen nedenle, taraflar arasında ihtilafsız olan bedel hususunun muvazaa nedeni olarak kabul edilip sözleşmenin geçersiz sayılması yerinde değildir. Mahkemece dava, karşı dava ve birleşen davaların esasına girilerek tüm deliller toplandıktan sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Tarafların temyiz itirazlarının yukarıda açıklanan nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 550.00 YTL....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak hukukuna ilişkin davada ... 1. Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesince verilen görevsizlik kararının davacı vekili tarafından temyiz edilmesi nedeni ile gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -KARAR- Dava, satın alınan malın ayıplı çıkması nedeni ile sözleşmenin feshi, ödemenin iadesi, zararın tazmini istemine ilişkindir. H.Y.U.Y.’nın 25/II. maddesinde “iki mahkemenin aynı dava hakkında göreve veya yetkiye ilişkin olarak verdikleri kararlar temyiz edilmeksizin kesinleştiği takdirde görevli veya yetkili mahkeme Yargıtay’ca belirlenir” hükmü yer almaktadır. Somut olayda; dosya içerisinde, ... 1....

                    UYAP Entegrasyonu