Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit-alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekAv....gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Dava, taraflar arasında akdedilen ürün satış sözleşmesinin davalı tarafından haksız feshi nedeniyle ödenen tutarın iadesi ile davalı elinde karşılıksız kalan çeklerden dolayı borçlu olunmadığının tespiti ve ceza-i şart alacağının tazmini istemine ilişkindir....

    Sözleşmenin 22. maddesi gereğince, müşterilerden tahsil edilen tutarların günlük olarak Sayın Muhatap tarafından bilinen şirketimiz banka hesabına yatırılması gerekirken, yatırılmadığı; ayrıca, mevcut sözleşmenin "acentenin sorumlulukları" alt başlıklı 5 maddesinde "----- ve şubeler ite ilgili düzenleme ve talimat hükümlerine,------ kararlarına ve bundan sonra bildirilecek olan talimat hükümlerine tam olarak uymayı, iş ve işlemlerini bu hükümlere göre yürütmeyi bağımsız ve basiretli bir tacir sıfatıyla kabul ve taahhüt ettiği hususu düzenlendiği halde, bu taahhütlere aykırı davranıldığı tespit edilmiştir. Anılan taahhüde aykırılığın sözleşmenin feshi sonucunu doğuracağı açıktır. Anılan sebeplerle tarafınızla akdedilen Sözleşme'nin yukarıda anılan sözleşmeye aykırı fiilleriniz nedeniyle ----- tarihi itibariyle feshine karar verilmiştir.” şeklinde belirtilmiştir....

      Dosyanın yapılan incelemesinde tapu kaydındaki şerhin silinmesine ilişkin talep ve dava bulunmadığı, kesin yetkinin söz konusu olmadığı ve usulüne uygun süresinde bir yetki itirazı yapılmadığı tespit edilmekle dava dilekçesindeki taraf adresleri de göz önünde bulundurulduğunda sözleşmenin feshi ve alacağa yönelik taleple ilgili davanın Bakırköy 4 Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Bu nedenle mahkemenin kesin yetki söz konusu olduğundan bahisle vermiş olduğu yetkisizlik kararı yerinde görülmemiştir. Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 2022/14828 Esas, 2023/2048 Karar sayılı ilamı da bu yöndedir. Açıklanan nedenlerle davacının istinaf başvurusunun kabulü işe mahkemece verilen kararın kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapmak üzere dosyanın mahkemesine iadesine ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

      Mahkemece tarafların tacir olup olmadıkları araştırılmalı, tacir olmadıklarının anlaşılması halinde dava asliye hukuk mahkemesi sıfatıyla görülmelidir. 2- )Dava sözleşmenin feshi ve çeklerin iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece, 3.000,00- TL harca esas değer gösterilerek açılan sözleşmenin feshi ve çeklerin iadesi davasında dava konusu sözleşmenin değeri olan 300.000,00- TL üzerinden nispi harç tamamlanmamıştır. Bu tür davalar, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 16. maddesi uyarınca nispi harca tabidir. Bu durumda mahkemece, dava konusu sözleşmenin değeri üzerinden hesaplanacak harcın ikmal ettirilmesi zorunludur. Harçlar Kanunu’nun 32. maddesi gereğince eksik harç tamamlanmadan müteakip işlemleri yapılmaz. Mahkemece harcın ikmali için aynı kanunun 30. maddesi uyarınca süre verilerek, re'sen eksik harcın tamamlatılması gerekirken eksik nispi harçla davanın yürütülüp karar verilmesi doğru olmamıştır. (Yargıtay 15. HD., 2018/4743 E., 2018/4335 K.; Yargıtay 23....

      , tarafların geçersiz sözleşme nedeniyle aldıklarını iade etmekle yükümlü oldukları, sözleşmenin feshi ve sözleşme bedelinin taleple bağlı kalınarak (HMK 26) faizsiz iadesi kararında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır....

      Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının sözleşmenin feshinden önceki döneme ilişkin alacak talebi hakkında açmış olduğu alacak davasına yönelik verilen kararın dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun olduğundan, bu hüküm yönünden yapılan istinaf sebebi yerinde görülmediği, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin, 01.06.2003 tarihinde davalı tarafından haksız şekilde feshedildiği, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle fesihten sonraki döneme ilişkin uğranılan zararların tazminine ilişkin tazminat talebi bakımından sözleşmenin feshi tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 818 sayılı Kanun'un 125 inci maddesi uyarınca ve 6098 sayılı Kanun'un 146 ncı maddesi uyarınca genel zamanaşımı süresinin 10 yıl olduğu, sürenin sözleşmenin fesih tarihi olan 01.06.2003 tarihinde başladığı, zamanaşımına konu alacak talebi sözleşmenin feshinden sonraki döneme ilişkin olduğundan dava açmadan önce sözleşmenin feshi ile öğrendiği gözetildiğinde dava tarihi...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Taraflar arasında sözleşmenin iptali, menfi tespit ve bedel iadesi davasının yargılaması sonucunda; davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, 9.8.2006 tarihli devre tatil sözleşmesi imzaladığını, ancak tatil hakkını hiçbir şekilde kullanmadığını, tarafına tatil hakkını kullanmak üzere yer teslimi yapılmadığını, sözleşmenin haksız şartlar içerdiğini, cayma belgesinin verilmediğini, bu nedenlerle fesih koşullarının oluştuğunu 26.5.2015 tarihli ihtarla sözleşmeyi feshederek, ödemiş olduğu paranın iadesini istemişse de talebinin kabul edilmediğini ileri sürerek, sözleşmenin feshi, borçlu olmadığının tespiti ile ödediği 22.036,00 TL’nin avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini...

          Verilen kararın hak ve menfaatler dengesini aşırı ölçüde bozması halinde; Mahkemece, ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme hakkının da değerlendirilmesi gerekecektir. Olayımız yönünden yapılan değerlendirmede ise aracın 2004 yılında satışının yapıldığı, ayıbın ortaya çıkması anına kadar yaklaşık 6,5 yıl boyunca (128.000 km) kullanıldığı dikkate alındığında sözleşmenin feshi ve aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine hükmedilmesinin hakkaniyet ilkesine aykırı olacağı açıktır. Bu durumda mahkemece yukarıda belirtilen ilkeler gereğince ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme hakkı üzerinde durulmadan, aracın değiştirilmesine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. 3- Bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali ve bedel iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalıdan mesken olduğu düşüncesi ile satın aldığı dairenin vasfının tapuda büro olarak göründüğünü, bu durumun düzeltilmesi için davalının taahhütte bulunduğunu ancak tapuda cins tahsisini yaptırmadığını, bu durumun hukuki ayıp niteliğinde olduğunu ileri sürerek sözleşmenin feshi ile davalıya ödemiş olduğu bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davacının tapudaki bu durumu bilerek taşınmazı satın aldığını, davacıya başka daire verilmesi için teklifte bulunulduğunu ancak kabul etmediğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur....

              Hukuk Dairesine gönderilmesi için mahkemesine iade edilmesine karar verildiği görülmüştür.Bölge Adliye Mahkemeleri 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun'un 25 ve geçici 2. maddeleri uyarınca kurulmuş ve Adalet Bakanlığının 07.11.2015 tarihli 29525 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan kararı uyarınca tüm yurtta 20.07.2016 tarihinde göreve başlamışlardır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar istinaf yoluna tabidir.Yerel mahkemece ayıplı, eksik iş sebebiyle sözleşmenin feshi ve ödenen sözleşme bedelinin iadesine ilişkin görülmekte olan davada nihai karar 20.07.2016 tarihinden sonra verilmiştir.Yukarıda açıklanan sebeple kanun yolu inceleme görevi Bölge Adliye Mahkemesine ait olduğundan, ilgili Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda gösterilen...

                UYAP Entegrasyonu