HUKUK DAİRESİ DAVALILAR : Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen sözleşmenin feshi ve bedel iadesi davasının kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı ...Ş. vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davalı Türkiye Halk Bankası A.Ş. vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere ve özellikle, davalı bankanın 6502 sayılı Kanunun 35/(2) maddesi uyarınca müteselsilen sorumluluğunun kredi miktarı ile sınırlı olduğu; davalılar hakkında müşterek ve müteselsil olarak hükmedilen...
in satış sözleşmesinin tarafı olmadığı, sözleşmeyi kefil olarak imzaladığı, sözleşme uyarınca kefalete dayalı sorumluluğunun dava konusu taşınmaz üzerindeki ipotek ve hacizlerden dolayı davacının herhangi bir zarara uğraması halinde doğacağının düzenlendiği, satış sözleşmesinin feshi ve bedelin iadesi ile kira kaybı talepleri yönünden davalı ...'in kefalete dayalı sorumluluğunun doğmadığı, satış sözleşmesinin bu bağımsız bölüm yönünden feshi ve satış bedelinin iadesi gerektiği; B1 blok 11. kat 22 nolu bağımsız bölüm açısından sözleşmenin yapıldığı tarih itibariyle yürürlükte bulunan 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında değerlendirme yapıldığında davalı şirket ile davalı banka arasında imzalanan 01.10.2010 tarihli sözleşmenin "Konu" başlıklı 3 üncü maddesinde "İşbu sözleşmenin konusu firmanın malik olduğu Güney Mah. Yeni Ereğli Sok....
Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesinde, talep edilen sabit yatırım giderlerinin söz konusu hizmeti görecek bayi açısından hizmet gereklerine göre yapılması gereken zorunlu giderler olması sebebiyle bu bedellerin geri istenmesinin mümkün olmadığı, bu durumda asıl davanın reddi gerektiği, karşı dava yönünden karşı davacı şirketin bayilik teminatı olarak ödediği tutarın sözleşmenin feshi sonrasında iadesi gereken bedel açısından güncellenmiş değerinin 11.297,46 TL olduğu gerekçeleri ile asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne, 11.297,46 TL'nin karşı davalı ...'den alınıp, davacı ... ...'...
Tüm bu açıklamalar ışığında davacının bedel iadesi talebinin ancak davalı Hol-Tur'a karşı ileri sürülebileceği anlaşıldığından bu davalı yönünden bedel iadesi talebinin kabulüne, davalı arsa sahipleri hakkında açılan davanın sözleşmenin tarafı olmadıklarından reddine ve kira tazminatı talebinin ise akdin feshi ile bedel iadesi istendiğinden koşullar oluşmadığı için reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur." şeklindeki gerekçe ile "Davacılar tarafından davalılar T10, T8 T9 T7 T5 T6 T4 ve T11 aleyhine açılan bedel iadesi davasının işbu davalıların taraf sıfatının bulunmaması sebebiyle HMK 114/1.d, 115/1,2 maddeleri gereğince husumet yokluğundan usulden reddine, davacılar tarafından davalı T13 T13 aleyhine açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 19/01/2012 tarihli ''HOLTUR 2 Satış Sözleşmesi''nin feshine, Davacıların ödemiş olduğu 89.500,00- TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalı T13 alınıp davacılara verilmesine" karar verilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi bedel iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalıdan motorsiklet satın aldığını, ayıbı nedeni ile pek çok arıza meydana geldiğini ileri sürerek, satış bedelinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....
Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup, Somut uyuşmazlıkta, davacı ile davalı arasında 16/02/2015 tarihli Kozza Blue Beach Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesi düzenlenerek, Mersin İli Silifke İlçesi Olukbaşı Köyü, 427, 431 ve 432 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan Kozza Blue Beach Tatil Sitesi Tesisinde 4 B Blok Dubleks kat 3 numaralı 2+1 dairenin 8. Dönem kullanılmak üzere 1/52 hissesinin satışı hususunda anlaşmaya varıldığı, taraflar arasındaki sözleşmenin resmi şekilde yapılmaması nedeni ile geçersiz olduğu anlaşılmakla mahkemesince sözleşmenin feshi ile bedelin iadesine yönelik verilen kararda usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. Ancak, davacı tarafça sözleşmenin feshi ve bedel iadesi yanında 5.000,00.-TL....
Ankara 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2004/557 esas sayılı dosyasında açılan davada anılan sözleşmenin feshi de talep edilmiştir. Sözleşmenin feshi halinde bu davanın konusunun kalmayacağı gözetilerek Ankara 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2004/557 esas sayılı dosyasında görülen davanın bekletici mesele yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu yön gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 12.05.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk derece mahkemesince iddia, savunma, bilirkişi raporuna ve toplanan tüm delillere göre; sözleşmenin feshedilmiş olması nedeniyle devir işleminin yapılması ve işletmeye açılması için davacı tarafından, davalı adına yapılan zorunlu harcamalar ve ödemeler olan toplam 277.659,19 TL'nin davalıdan tahsili istemiyle açılan davada, bilirkişi heyeti raporlarıyla taraflar arasındaki sözleşme ve kayıtların incelenmesi neticesinde davacı şirket tarafından, davalı namına ve davalıya yapılan toplam ödeme tutarının 278.351,88 TL olduğunun belirlendiği, dava özü itibariyle sözleşmenin feshi nedeniyle edimlerin iadesi talebine ilişkin olup, bu noktada sözleşmenin feshedilip edilmediğinin tespiti gerektiği, davacı tarafça sözleşmenin 20/04/2016 tarihinde feshedildiği beyan edilmiş ise de ikinci sözleşmenin bu tarihten sonraki tarih olan 10/08/2016 tarihinde yapıldığı, bu yönde taraf vekillerine beyanda bulunmaları yönünde süre verildiği, diğer taraftan, akit şirketlerin fesih...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk derece mahkemesince iddia, savunma, bilirkişi raporuna ve toplanan tüm delillere göre; sözleşmenin feshedilmiş olması nedeniyle devir işleminin yapılması ve işletmeye açılması için davacı tarafından, davalı adına yapılan zorunlu harcamalar ve ödemeler olan toplam 277.659,19 TL'nin davalıdan tahsili istemiyle açılan davada, bilirkişi heyeti raporlarıyla taraflar arasındaki sözleşme ve kayıtların incelenmesi neticesinde davacı şirket tarafından, davalı namına ve davalıya yapılan toplam ödeme tutarının 278.351,88 TL olduğunun belirlendiği, dava özü itibariyle sözleşmenin feshi nedeniyle edimlerin iadesi talebine ilişkin olup, bu noktada sözleşmenin feshedilip edilmediğinin tespiti gerektiği, davacı tarafça sözleşmenin 20/04/2016 tarihinde feshedildiği beyan edilmiş ise de ikinci sözleşmenin bu tarihten sonraki tarih olan 10/08/2016 tarihinde yapıldığı, bu yönde taraf vekillerine beyanda bulunmaları yönünde süre verildiği, diğer taraftan, akit şirketlerin fesih...
Davalı, sözleşme imzalanmadan önce davacıya deneme süresi tanıdığını ve henüz deneme süresi bitmeden tesisten çok memnun kaldığını ifade eden davacının üyelik sözleşmesi akdekmek istediğini belirttiğini ve 13.01.2009 tarihinde ödeme yaptığını, sözleşmesinin ise 31.01.2009 tarihinden başlatılarak bir yıllık üyelik ücretinin davacı adına fatura 2011/6193-13078 edildiğini, davacı tarafından dava tarihinden önce tesis ile ilgili hiçbir yazılı veya şifahi şikayeti, ayıp ihbarı veyahut üyelik iptal talebinin bulunmadığını, davacı yanın tüm kış boyunca tesisi hiçbir şikayet veya ihbarı olmaksızın kullandığını, sözleşmenin feshinin talep edilmesi üzerine davacıya üç aylık üyelik dondurma hakkınını hatırlatıldığını ancak davacının bunu kabul etmediğini, haksız ve asılsız hizmet ayıbı iddilarına dayanarak sözleşmenin feshi ve bedel iadesi taleplerinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir....