Üçüncü kişi yararına sözleşme, Türk Borçlar Kanunu'nun 129’uncu maddesinde düzenlenmiştir. Bir sözleşmede ifanın taraflarca üçüncü kişiye yapılmasının kararlaştırılmasına, üçüncü kişi yararına sözleşme denir. Burada sözleşmenin alacaklı ve borçlu tarafı, sözleşmeye taraf olmayan üçüncü kişi yararına bir edim kararlaştırmaktadır. Üçüncü kişi yararına sözleşmede, sözleşmenin taraflarından biri, borçlu; diğer tarafa, alacaklıya, üçüncü kişi yararına bir edimde bulunmayı üstlenmektedir. Bu bakımdan üçüncü kişi yararına yapılan sözleşmede borçlu, sözleşmeye taraf olmayan ve temsilci sıfatı da bulunmayan bir kişiye ifa ile yükümlüdür. Türk Borçlar Kanunu'nun 129’uncu maddesinde üçüncü kişi yararına sözleşmenin tabi olacağı şekil düzenlenmiş değildir. Bununla birlikte, tarafların yapmak istedikleri asıl sözleşme için kanun hangi şekli öngörmüşse, bunun üçüncü kişi yararına yapı iması halinde de aynı şekle uymak gerekir. (Prf. Dr....
feshi ile bağımsız bölümlerin davalıya ait tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tescili ile şimdilik 10.000 müspet zararın faizi ile birlikte tahsilinin talep ve dava etmiştir....
Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacıların yapılan inşaattan sonra dairelerine taşınmış oldukları ve her bir davacının kendisine isabet eden daireyi fiilen kullandığı, inşaattaki imara aykırı bölümlerin de yapılacak bir tadilat projesiyle giderilebileceği ve bu tür tadilatlara belediye tarafından onay verildiği, davacı tarafın taleplerinde iyiniyetli olmadığı, var olan eksikleri tamamlama imkanının olduğu, yapılan sözleşmeyi ayakta tutma çabasında olmaları gerekirken bu çabayı göstermedikleri, imar tadilatı ile telafisi mümkün olan eksiklerin tamamlanması çabasına girmedikleri veya inşaatın eksik yapılan kısmının bedelinin talebi yönüne gitmeyerek yapılmış iş ve işlemler var iken sözleşmenin feshi, tapu iptali ve tescili, tecavüzün meni ve tahliye talebi gibi taleplerde bulunmalarının iyiniyetle bağdaşmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir....
Dosya kapsamı, toplanan deliller alınan bilirkişi raporuna göre yüklenicinin inşaatın %22' sini bitirmekle üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediğinden sözleşmenin geriye etkili feshinin yerinde olduğu sözleşmenin geriye etkili feshi ile herkes verdiğini geri alacağından yükleniciye düşen dairelere ilişkin tapu iptal ve tescil davasının kabulü isabetli olup yükleniciden daire alan üçüncü kişilerde bu kapsamda yüklenicinin halefi olarak yüklenicinin arsa sahibine karşı üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiği takdirde satın aldığı dairelere hak kazanacağını bilmesi gerekeceğinden iyiniyetli kabul edilemeyeceklerinden üçüncü kişiler üzerindeki tapularında iptalinin isabetli olduğu imalatları meydana getiren yüklenicide imalat bedelini şartları mevcutsa açaçağı bir eda davası ile sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre arsa sahiplerinden isteyebileceğinden davalıların bu yöne ilişkin tüm istinaf nedenlerinin reddine karar verilmiştir....
bağımsız bölümlerin inşaat henüz % 35-40 seviyesindeyken davalı yüklenici tarafından diğer davalılara devredildiğini, yükleniciden bağımsız bölüm devralan diğer davalıların dava konusu taşınmaz üzerindeki binanın fiili durumu itibariyle TMK'nın 1023. maddesindeki iyi niyet iddiasından yararlanamayacaklarını ileri sürerek müvekkilleri ile davalı yüklenici arasında düzenlenen sözleşmenin geriye etkili feshi ile tapuda davalılar ..., ..., ... ve ... adlarına kayıtlı 1, 2, 11 ve 12 no.lu bağımsız bölümlerin tapu kayıtların iptali ile sözleşme öncesi paylar itibariyle müvekkilleri adına tapuya tescili ile davalı kooperatif lehine tesis edilen ipoteğin terkinine karar verilmesini talep etmiştir....
Yüklenici talebiyle yaptırılan tespit sonucu alınan rapor ile, mevcut inşaatın yıkılarak yeniden yapılmasının statik açıdan zorunlu olduğu belirlendikten sonra davacı yüklenici keşide ettiği 07.07.2005 tarihli ihtar ile tesbit edilen yıkım ve yeniden yapım masraflarının ödenmesini talep etmiş, davalı arsa sahibi ise 28.06.2005 tarihli cevabi ihtarı ile sözleşmeyi feshettiği bildirmiştir. Düzenleme şeklinde yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmelerinin feshi için mahkeme kararı zorunludur. Davacı vekilinin 01.12.2005 tarihli cevaba cevap dilekçesi ile davalı arsa sahibince sözleşmenin feshi ve tapuya konulan şerhin terkini istemi ile 2005/375 E.sayılı dava açıldığı ve dava sonucu şerhin terkinine karar verildiği ileri sürülmüş, ancak mahkemece bu dava dosyası celbedilerek incelenmemiştir....
Bu seviye ne yüklenici ne de onun temlik işleminde bulunduğu üçüncü kişiye mülkiyet aktarımı isteme yetkisi vermez. Çünkü, yukarıda sözü edildiği üzere arsa sahipleri Borçlar Kanununun 167. maddesinden yararlanarak temlik ... üçüncü kişiye temlik işlemi olmasaydı yükleniciye karşı ne ileri sürebilecek idiyse aynı itiraz ve defileri üçüncü kişiye karşı da ileri sürebilme hakkı .... Ancak mahkemece bu husus üzerinde durulmamış, inşaatın yüklenici tarafından getirildiği seviyenin ne olduğu yeterince araştırılmamıştır. Diğer taraftan, 30.03.2005 tarihinde yetkili merci olan Belediye inşaatta proje hilafına imalatlar yapıldığını, yapıya oturma izni verilemeyeceğini bildirmiştir. Mahkemece, bu husus üzerinde de durulmamıştır....
Şu halde, dava dışı bir kişiye ait taşınmaz payını da içerir şekilde hüküm tesisi hatalı olmuştur. Usul yönünden ise; mahkemece esas dava dosyası üzerinden konulan ihtiyati haciz kararına itiraz üzerine asıl davada karar verilmesi gerekirken, istemin değişik ... esasına kaydedilerek ayrı bir şekilde karar verilmesi de yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, tapu maliki üçüncü kişi ... ve davalı ...'ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harçların istek halinde temyiz edenlere iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 03.07.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı ... tarafından istenmiş ise de davetiye masrafı bulunmadığından duruşma isteğinin reddi ile incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmal edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ve davalıların vâki elatmalarının önlenmeleri istemlerine ilişkindir. 16.02.2004 tarihli bilirkişi raporuna göre; binanın genel olarak %90 seviyesinde tamamlandığı, davacı arsa sahibine ait üç adet bağımsız bölümün de tamamlanma oranının %97 seviyesinde olduğu anlaşılmıştır. Davalı yüklenici ise, inşaatın daha sonra tamamlandığını savunmuştur. Kat karşılığı inşaat sözleşmelerinin tek taraflı feshi mümkün değildir....
ün sözleşmeye onayı olup olmadığı araştırılmalı, onayı bulunmadığı taktirde sözleşmenin geçersizliğinin tespiti ile yetinilmelidir....'ün sözleşmeye onayı olduğunun tespiti halinde ise, sözleşmenin tarafı olan diğer arsa malikleri ile...'ün sözleşmenin feshi davasını birlikte açmaları ya da davaya onay vermeleri gerekir. Zira TMK'nun 692. madde hükmü uyarınca arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshine yönelik davalar olağanüstü tasarruf niteliğinde olduğundan, tüm paydaşlar tarafından açılmalı ya da davaya onayları alınmalı, onayları alınamayan paydaşlar varsa bunlar hakkında dava açılması için davacıya süre verilmeli, dava açılması halinde bu dosya ile birleştirilmesi sağlanmalıdır. Bu husus kamu düzeni ile ilgili olup, mahkemece de re'sen gözetilmelidir. Mahkemece, bu hususlar araştırılmadan işin esasına girilip yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. 2- Bozma nedenine göre, davacının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir....