Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda temlike konu sözleşmede alacağın devri yasağı bulunmakta olup, davalı bunu da ileri sürmüştür. Temlik alan HMK 125. madde gereğince davacı yerine geçmiş ve usul yetkilerini kullanmış ise de maddi hukuk anlamında alacaklı olduğunu yani geçerli bir temlikle davalıdan isteyebileceği alacak bulunduğunu kanıtlayamamıştır. Davalı ise sözleşmedeki devir yasağı nedeniyle temlik alacaklısı yani davacının kendisinden talep edebileceği alacak bulunmadığını ispatlamış olup davanın reddi kararı doğru olduğu için hükmün onanması görüşünde olduğumdan çoğunluk görüşüne katılmıyorum....

    AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu bedelin garanti tutarı olarak diğer davalı şirkete ödendiğini, otelin davacıya borcu olmadığını, ... yılında sözleşmenin feshedilmediğini ... yılında infaz edildiğini, sözleşme metninde değişiklik yapıldığını, sözleşmenin genel işlem şartları gereği geçersiz olduğunu, otelin devri olmadığını, taşınmazın tapusunun devredildiğini belirterek davanın reddini ve %40 lehine tazminat verilmesini talep etmiştir....

      borçlandığını; davalı/Yılmaz Karadeniz'in de bu sözleşmeyi garantör sıfatıyla imzaladığını, davacıların uzunca bir süre çatının kapatılmasını bekledikleri halde, dava dışı/Ertan Öztan tarafından gerekli izinler alınamayınca çatının kapatılmadığını ve bu nedenle otelin odalarının yağmur suyu alarak zarar gördüklerini; bu nedenle de davacının otelden beklediği geliri elde edemeyerek zarara uğradığını, çatının kapatılmaması nedeniyle, 17.10.2016 tarihli ihtarname ile, yukarıda anılan sözleşmelerin feshedildiğini, yaptırılan delil tespiti neticesinde hazırlanan bilirkişi raporunda, sözleşmenin feshine sebep olan çatının yaklaşık üç yıl boyunca kapatılmadığını, "ticari işletmenin devri için davalıya ödenmiş olan 817.500 USD'lik tutarın, sözleşmenin zamanından önce sona ermesi nedeniyle boşa giden (kullanılmayan sözleşme süresine ilişkin) kısmının davacıya ödenmesini, şimdilik 50,000 USD'lik alacak tutarının, sözleşmenin fesih tarihi olan 15.11.2016 tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi...

      in de bu sözleşmeyi garantör sıfatıyla imzaladığını, davacıların uzunca bir süre çatının kapatılmasını bekledikleri halde, dava dışı/... tarafından gerekli izinler alınamayınca çatının kapatılmadığını ve bu nedenle otelin odalarının yağmur suyu alarak zarar gördüklerini; bu nedenle de davacının otelden beklediği geliri elde edemeyerek zarara uğradığını, çatının kapatılmaması nedeniyle, 17.10.2016 tarihli ihtarname ile, yukarıda anılan sözleşmelerin feshedildiğini, yaptırılan delil tespiti neticesinde hazırlanan bilirkişi raporunda, sözleşmenin feshine sebep olan çatının yaklaşık üç yıl boyunca kapatılmadığını, "ticari işletmenin devri için davalıya ödenmiş olan 817.500 USD'lik tutarın, sözleşmenin zamanından önce sona ermesi nedeniyle boşa giden (kullanılmayan sözleşme süresine ilişkin) kısmının davacıya ödenmesini, şimdilik 50,000 USD'lik alacak tutarının, sözleşmenin fesih tarihi olan 15.11.2016 tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi (reeskont faizi) ile birlikte davalıdan tahsiline...

        borçlandığını; davalı/Yılmaz Karadeniz'in de bu sözleşmeyi garantör sıfatıyla imzaladığını, davacıların uzunca bir süre çatının kapatılmasını bekledikleri halde, dava dışı/Ertan Öztan tarafından gerekli izinler alınamayınca çatının kapatılmadığını ve bu nedenle otelin odalarının yağmur suyu alarak zarar gördüklerini; bu nedenle de davacının otelden beklediği geliri elde edemeyerek zarara uğradığını, çatının kapatılmaması nedeniyle, 17.10.2016 tarihli ihtarname ile, yukarıda anılan sözleşmelerin feshedildiğini, yaptırılan delil tespiti neticesinde hazırlanan bilirkişi raporunda, sözleşmenin feshine sebep olan çatının yaklaşık üç yıl boyunca kapatılmadığını, "ticari işletmenin devri için davalıya ödenmiş olan 817.500 USD'lik tutarın, sözleşmenin zamanından önce sona ermesi nedeniyle boşa giden (kullanılmayan sözleşme süresine ilişkin) kısmının davacıya ödenmesini, şimdilik 50,000 USD'lik alacak tutarının, sözleşmenin fesih tarihi olan 15.11.2016 tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi...

        Hukuk Dairesi’nin istikrar kazanan içtihatlarında da, sözleşmenin resmi şekilde yapılmadığı durumlarda sözleşme geçersiz kabul edilmiş, uyuşmazlık konusu devre mülk sözleşmelerinin/hisseli gayrimenkul satış sözleşmelerinin taşınmaz devrini içermesi nedeniyle adi yazılı şekilde yapılmasının geçersiz olmasına rağmen taşınmazın tapu kaydının devri halinde geçersiz olan sözleşmenin geçerlilik kazanacağı, bu durumda mahkemece tapu kaydının tüketiciye devredilip devredilmediği, devredilmişse devre mülk satış sözleşmesinin feshine ilişkin koşulların oluşup oluşmadığı belirlenip sonucuna göre karar verilmesi gerektiği açıklanmıştır (Y.13. HD’si 2016/14228- 2016/18433 ;2016/30487- 2017/9755; 2017/3973- 2018/1117 ve 23.5.2019 T, 2019/2239- 2019/6480 sy. kararları)....

        Arsa payı devri karşılığı inşaat sözleşmelerinin Türk Medeni Kanunu’nun 706, Borçlar Kanunu’nun 213, Tapu Kanunu’nun 26, Noter Kanunu’nun 60. maddesi uyarınca düzenleme şeklinde noter tarafından yapılması zorunludur. Bu husus sözleşmenin geçerlilik şartıdır. Düzenleme şeklinde noterler tarafından yapılmayan sözleşmelerde, inşaat büyük oranda tamamlanmışsa veya arsa sahibi tarafından yükleniciye tapuda pay devri yapılmışsa adî yazılı olarak yapılan sözleşmenin dahi bağlayıcı olacağı, Daire’mizin yerleşmiş uygulamasına göre kabul edilmektedir. Somut olayda taraflar arasındaki 04.03.1996 tarihli sözleşmenin adî yazılı olarak yapıldığı anlaşılmaktadır. Sözleşme adî yazılı yapılmış olması nedeniyle zorunlu şekil şartına uygun değildir. Bu haliyle sözleşme geçerli kabul edilemez. Ancak, yukarıda açıklanan sözleşmenin tarafları bağlayıcı olma şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği de mahkemece araştırılmamıştır....

          Arsa payı devri karşılığı inşaat sözleşmelerinin Türk Medeni Kanunu’nun 706, Borçlar Kanunu’nun 213, Tapu Kanunu’nun 26, Noter Kanunu’nun 60. maddesi uyarınca düzenleme şeklinde noter tarafından yapılması zorunludur. Bu husus sözleşmenin geçerlilik şartıdır. Düzenleme şeklinde noterler tarafından yapılmayan sözleşmelerde, inşaat büyük oranda tamamlanmışsa veya arsa sahibi tarafından yükleniciye tapuda pay devri yapılmışsa adî yazılı olarak yapılan sözleşmenin dahi bağlayıcı olacağı, Daire’mizin yerleşmiş uygulamasına göre kabul edilmektedir. Somut olayda taraflar arasındaki 04.03.1996 tarihli sözleşmenin adî yazılı olarak yapıldığı anlaşılmaktadır. Sözleşme adî yazılı yapılmış olması nedeniyle zorunlu şekil şartına uygun değildir. Bu haliyle sözleşme geçerli kabul edilemez. Ancak, yukarıda açıklanan sözleşmenin tarafları bağlayıcı olma şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği demahkemece araştırılmamıştır....

            Sözleşmenin devri başlıklı TBK m.205'te "Sözleşmenin devri, sözleşmeyi devralan ile devreden ve sözleşmede kalan taraf arasında yapılan ve devredenin bu sözleşmeden doğan taraf olma sıfatı ile birlikte bütün hak -- anlaşmadır." düzenlenmiş olup somut olayda davacı, davalılar ile -- tarihli taşınmaz satım vaadi sözleşmesini akdettikten sonra,--- düzenleme şeklinde sözleşme ile, sözleşmeden kaynaklanan borçlarını ve haklarını dava dışı olan-- devretmiş olup davacı, bu sözleşmeyle, taşınmaz satım vaadi sözleşmesi'ni devrettiğinden, TBK madde 205 gereği sözleşmenin devri durumu gerçekleşmiş olup dolayısıyla da sözleşmeden kaynaklanan bütün hak ve borçları devretmiş ve sözleşmenin tarafı olmaktan çıkmıştır....

              Taraflar arasında düzenlenen --- tarihli sözleşmenin bedeli sözleşmede ---- denk gelen kısmının barter olarak davacıya verileceği ----düzenlenmiştir. --- bağımsız----- verileceği kabul edilmiştir. Bahsi geçen bağımsız bölümlerden ----- davacıya devri yapılmış ve her bir taşınmaz için düzenlenen ----bedelli faturalar davacı tarafından cari hesap borcundan düşülmüş ve bu şekilde cari hesap alacağı-----olarak belirlenmiştir. --- sözleşmede bedeli karşılığı olarak kararlaştırılan --- devri nedeniyle toplam ---hesaptan düşümü yapılarak bakiye ------borç bakiyesinin kaldığı defterlerde kayıtlıdır. Davacı devri yapılmayan taşınmazların bedeli kadar cari hesap alacağı dışında ------daha cari hesap alacağı olduğunu belirterek dava açmış, devri yapılmayan taşınmazlar yönünden davası tazminat davası haline gelmiştir....

                UYAP Entegrasyonu