HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - TAZMİNAT Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil - tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin istinafı üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, hile hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel isteğine ilişkindir. 6.2. İlgili Hukuk Bilindiği üzere, "hile"(aldatma); genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevk etmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hatada yanılma, hilede ise yanıltma söz konusudur. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun(TBK) 36/1. (818 sayılı Borçlar Kanunu'nun(BK) 28/1.) maddesinde açıklandığı gibi; taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse, yanılma(hata) esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz. Değinilen koşulların varlığı halinde aldatılan taraf bu hakkını kullanarak hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable şamil) olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir....
TBK' nun 39. maddesinde; "Yanılma veya aldatma sebebiyle ya da korkutulma sonucunda sözleşme yapan taraf, yanılma veya aldatmayı öğrendiği ya da korkutmanın etkisinin ortadan kalktığı andan başlayarak bir yıl içinde sözleşme ile bağlı olmadığını bildirmez veya verdiği şeyi geri istemezse, sözleşmeyi onamış sayılır. Aldatma veya korkutmadan dolayı bağlayıcılığı olmayan bir sözleşmenin onanmış sayılması, tazminat hakkını ortadan kaldırmaz." şeklinde hüküm altına alınmıştır. Bilindiği üzere, sözleşmenin konusu, niteliği ve ödenecek miktar gibi hususlarda dikkatsizliği veya bilgisizliği sonucu gerçek iradesine uymayan beyanda bulunmak suretiyle esaslı hataya düşen tarafın sözleşme ile bağlı sayılamayacağı kuşkusuzdur. Hemen belirtmek gerekir ki, 6098 s. Türk Borçlar Kanunu'nda (TBK) tıpkı 818 s. Borçlar Kanunu (BK) gibi esaslı hatanın (yanılmanın) tanımı yapılmamış, 31 ve 32. maddede sınırlayıcı olmamak üzere örnekler gösterilmiştir....
nin etkisi altında kalarak yaptığı yönündeki beyanları noktasında ise,mahkemece yukarıda ifade edilen iptal nedenlerinden ikinci bentte belirtilen ''Vasiyetnamenin yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmış olması'' yönünden de herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmadığı da açık olmakla,bu husus da doğru görülmemiş,bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla,davacının ehliyetsizlik ve vasiyetnamenin yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmış olması iptal nedenlerine dayandığı gözetilmek suretiyle,gerekli inceleme ve araştırmalar yapılmak suretiyle sonucuna uygun hüküm tesisi gerekirken,eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş,bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, peşin ödenen kira bedeli, depozito, emlakçı komisyon ücreti ve mimari proje bedelinin tahsili istemi ile başlatılan takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde, müvekkilinin 01/04/2013 tarihli kira sözleşmesi ile 26 bağımsız bölüm numaralı taşınmazı davalılardan ...'...
Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, aldatma ( hile ) hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin karara karşı ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla, dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, hile (aldatma) hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....
Mahkemece, ispat külfetinin yer değiştirdiğini, davalının da taşınmazı devralmasının haklılığını ispatlayamadığı gerekçesiyle, tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir. Hile (aldatma), genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevk etmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hata da yanılma, hilede ise yanıltma söz konusudur. 6098 s. Türk Borçlar Kanununun (TBK) 36/1. (818 s. Borçlar Kanunun (BK) 28/1.) maddesinde açıklandığı üzere taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse yanılma (hata) esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz. Değinilen koşulların varlığı halinde aldatılan taraf hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable şamil) olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - ALACAK Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde alacak davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, tapu iptali-tescil, olmadığı takdirde alacak isteğine ilişkindir. Davacı, davalı kardeşinin kredi temin edeceği telkiniyle dava konusu 4 parça taşınmazın üzerine devrini sağladığını, ancak sonradan taşınmazları iade etmeye yanaşmadığını ileri sürerek tapu iptali-tescile karar verilmesini; ıslahen de, iptal-tescil talebi kabul görmezse alacağa hükmedilmesini istemiştir....
Bu anlatımlardan anlaşılacağı üzere, hilenin varlığından ve hile ile bir sözleşmenin sakatlanmasından söz edebilmek için hilenin sözleşmenin tarafları arasında yapılmış olması gerekir. Bundan dolayıdır ki, aldatma kural olarak sözleşmenin karşı tarafından yapılır ve bu aldatma sayesinde hileye uğrayan tarafın gerçek iradesi bertaraf edilerek kötü bir amaca ulaşmak için sözleşme yapılması sağlanır. Hile üçüncü kişi tarafından yapılmış olsa da üçüncü kişinin amacı taraflardan birinin hilenin varlığını bilse idi yapmayacağı sözleşmenin yapılmasını sağlamak olduğundan önemli değildir. Somut olayda; az yukarıda sözü edildiği üzere, bağımsız bölüm satış sözleşmesi davalı ile dava dışı ... arasında düzenlendiğinden hukuki işlemin tarafı olmayan davacı hile savına dayanamaz. Taşınmazın satış bedelini kendisinin ödediğini kanıtlarsa davalıya karşı açacağı davada ancak ödediği satış bedelinin istirdatını isteyebilir....