Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Menfi zarar ise; uyulacağı ve yerine getirileceğine inanılan bir sözleşmenin hüküm ifade etmemesi ve yerine getirilmemesi yüzünden güvenin boşa çıkması dolayısıyla uğranılan zarardır. Başka bir anlatımla, sözleşme yapılmasaydı uğranılmayacak olan zarardır. Menfi zarar borçlunun sözleşmeye aykırı hareket etmesi yüzünden sözleşmenin hüküm ifade etmemesi dolayısıyla ortaya çıkar (Hâluk Tandoğan, age., s. 427). Bu husus BK’nun 108. Maddesindeki düzenlemeden kaynaklanmıştır. Burada alacaklı sözleşmenin hükümsüzlüğünden kaynaklanan zararının tazmini söz konusudur. Çünkü sözleşme fesih edilerek hükümsüz olduktan sonra tekrar sözleşmeye dayanarak borcun ifa edilmemesinden doğan zarardan söz edilemez; istenilecek zarar menfi zarardır....

Dava dosyası kapsamı, toplanan deliller, yerel mahkeme gerekçesi ve bilirkişi raporu içeriği, taraflar arasındaki sözleşmenin geçersiz olmakla ona bağlı talep durumundaki cezai şartın da geçersiz olması, taraflarca geçersiz sözleşmeye dayanılarak menfi ve müspet zarar talep edilemeyip sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanılarak tarafların ancak birbirlerine verdiklerini talep edilebilecekleri (Bkz. Yargıtay 14....

Burada alacaklının sözleşmenin hükümsüzlüğünden kaynaklanan zararının tazmini söz konusudur. Çünkü sözleşme feshedilerek hükümsüz olduktan sonra tekrar sözleşmeye dayanarak borcun ifa edilmemesinden doğan zarardan söz edilemez; istenilecek zarar menfi zarardır. Başka bir anlatımla, genel olarak menfi zarar, sözleşmenin kurulmamasından veya geçerli olmamasından; müspet zarar ise, ifa edilmemesinden doğan zararı ifade eder (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, Genel Hükümler, 12. Baskı, ... 2010, s. 482)....

    Taraflar arasındaki sözleşme tarihinde yürürlükte olan 818 Sayılı BK'nın 106 ve 108. maddeleri hükmünce sözleşmeyi fesheden taraf kural olarak, menfi zararlarını isteyebilir. Menfi zarar, akdin hükümsüzlüğünden kaynaklanan zarara ilişkindir. Sözleşmenin feshi halinde, sözleşme ortadan kalktığından sözleşmeye dayanılarak zarar istenemez. Bir başka anlatımla, sözleşmenin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesinden doğan müspet zarar fesih halinde talep edilemez. Eksik imalât bedeli akdin ifasına yönelik olumlu zarar niteliğindedir. Bu nedenle somut olayda sözleşmeyi fesheden davacı idarenin sözleşmenin ifasını talep anlamına gelen eksik ve ayıplı imalât bedeline ilişkin talebinin reddi yerine kabulü doğru olmamış, kararın temyiz eden davalılar yararına bozulması gerekmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Sözleşmenin iptali, menfi tespit Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı sözleşmenin iptali ve menfi tespit davasına dair karar Dairemizin 09.09.2013 gün ve 10062-12003 sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmesi üzerine bu defa davalı tarafından yasal süresinde karar düzeltme isteminde bulunulmuş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Mahkemenin kararında ve Yargıtay ilamında yazılı sebeplere göre 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 440.maddesinde yazılı hallerden hiçbirine uymayan karar düzeltme isteminin REDDİNE ve aynı Yasanın 442.maddesi gereğince takdiren 226.00.-TL para cezası ile aşağıda yazılı harcın karar düzeltme isteyenden alınmasın, 31.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Bu istek BK. 106. md. uyarınca sözleşmenin feshi niteliğindedir. Sözleşmeyi fesheden davacı iş sahibi ancak menfi zararının tazminini isteyebilir. Mahkemece menfi zarar kapsamında olan kumaş bedeli yanında kar mahrumiyeti de karar altına alınmıştır. Kar mahrumiyeti müspet zarar kapsamındadır. Sözleşmeyi feshedenin müspet zarar isteme hakkı yoktur....

          İşte müspet zarar bu iki bedel arasındaki farktan ibarettir. Müspet zarar, alacaklının ifadan vazgeçerek zararının tazminini istemesi halinde söz konusu olur. Sözleşme ortadan kalkmamaktadır, yalnız alacaklının ifaya ilişkin talep hakkının yerini müspet zararının tazminine dair talep hakkı olmaktadır. Burada borcun ifa edilmemesinden doğan zararın söz konusu olduğu gözardı edilmemelidir. Menfi zarar ise; uyulacağı ve yerine getirileceğine inanılan bir sözleşmenin hüküm ifade etmemesi ve yerine getirilmemesi yüzünden güvenin boşa çıkması dolayısıyla uğranılan zarardır. Başka bir anlatımla, sözleşme yapılmasaydı uğranılmayacak olan zarardır. Menfi zarar borçlunun sözleşmeye aykırı hareket etmesi yüzünden sözleşmenin hüküm ifade etmemesi dolayısıyla ortaya çıkar (Hâluk Tandoğan, age., s. 427). Bu husus BK’nun 108. Maddesindeki düzenlemeden kaynaklanmıştır. Burada alacaklı sözleşmenin hükümsüzlüğünden kaynaklanan zararının tazmini söz konusudur....

          Ekonomik hayatta kar ve zarar her zaman mümkün olmakla birlikte davacının zarar olgusunun franchise sözleşmesinin bağımlı bir sözleşme olması nedeniyle davacıdan kaynaklanan sebeblerle olduğunu kabul mümkün görülmemiştir.Davacı tarafından ibraz edilen 2013 ve 2014 yıllarına ait gelir vergisi beyannamelerine göre, davacının 2013 yılında 39.738,03-TL zarar ettiği ve 2014 yılında 90.171,48-TL zarar ettiği tespit edilmiştir. Menfi zarar; uyulacağı ve yerine getirileceğine inanılan bir sözleşmenin hüküm ifade etmemesi ve yerine getirilmemesi yüzünden güvenin boşa çıkması dolayısıyla uğranılan zarardır. Başka bir anlatımla, sözleşme yapılmasaydı uğranılmayacak olan zarardır. Menfi zarar, alacaklının sözleşmenin geçerliliğine güvenerek yaptığı masraflar olup, bu kapsama sözleşmenin tesisine ilişkin vergi ve harç ödemeler, noter masrafı, yol giderleri gibi giderler dahildir. Faaliyetin yürütülmesi için yapılmış olan masraflar ise menfi zarar olarak nitelendirilemez....

            Mahkemece, uyulan Hukuk Genel Kurulu bozma ilamı ve dosya kapsamına göre; davada menfi zarar talep edildiği, davacının önceki davada verdiği ....03.2004 tarihli ıslah dilekçesi ile tek taraflı fesih hakkını kullandığı, taraflar arasındaki sözleşmenin münfesih olduğu konusunda tereddüt bulunmadığı, ancak bu nedenle oluştuğu iddia edilen zararın davacı tarafça ispatlanması gerektiği, sözleşme gereği sökülen ağaçların zarar olarak gösterilmesinin mümkün olmadığı, sözleşme gereği yapılan işlerin kaldırılması için yapılacak masrafın zarar olduğunun söylenebilmesi için davacının bu nedenle aynı koşullarda arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapmasına engel olma durumunun ve elde edeceği menfaatin bu nedenle azaldığının ortaya konulması gerektiği, ancak davacı tarafça böyle bir olay bildirilmediği, sadece taşınmazda yapılan işin kaldırılma bedelinin tazminat olarak talep edildiği, sonuç olarak oluşmuş ve talep edilebilecek bir menfi zarar bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir...

              İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Bitlis PTT Başmüdürlüğü'nce gerçekleştirilen "Temizlik ve Kalorifer Yakma İşi Hizmet Alımı" ihalesi üzerinde kalan ve kendisiyle sözleşme imzalanan davacı tarafından, ihalenin mahkeme kararı ile iptal edilmesi sonucunda sözleşmenin feshi nedeniyle ödemiş olduğu tüm vergi, harç ve KİK paylarının ve sözleşmenin tek taraflı feshi nedeniyle oluşan zararlarının tazmini istemiyle yaptığı başvurusunun reddine dair davalı idarenin … tarih ve … sayılı işleminin iptali istenilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu