"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, eczane işlettiğini, davalı kurumun 18/01/2012 tarihli yazısı ile 2011 protokolünün 6.3.3. ve 6.3.10 maddeleri gereğince para cezası uyguladığını, yine aynı protokolün 6.7 ve 6.9 maddeleri gereğince sözleşmenin 6 ay süreyle feshedildiğini, yapılan işlemin hatalı olduğunu ileri sürerek sözleşmenin feshi işlemin iptaline ve borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı, yapılan işlemin sözleşmeye ve hukuka uygun olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir....
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; verilen süre içinde işin tamamlanmaması nedeniyle sözleşmenin davacı kurum tarafından 10/04/2013 tarihinde feshedildiği, davacı kurumun fen ve sanat kurallarına aykırı imalat nedeniyle oluşan zararının, noter ve ilan masrafları ile SGK borcuna ilişkin kesintinin menfi zarar kapsamında olduğu, sözleşmenin feshedilmesi nedeniyle oluşan menfi zararların davalılardan talep edilebileceği ancak sözleşmenin 26. maddesinde kararlaştırılan cezai şart işin süresinde bitirilmemesi halinde ödenmek üzere kararlaştırılmış olduğundan sözleşmenin feshi halinde iş sahibinin yalnızca menfi zarar kapsamında tazminat isteminde bulunabileceği, davacı kurum ile davalılar arasındaki sözleşmenin 26. maddesinde öngörülen gecikme tazminatının ifaya ekli olup müspet zarar kapsamında olduğu, sözleşmede de, sözleşmenin feshedilmesi halinde dahi gecikme tazminatının ödeneceğine ilişkin bir düzenleme bulunmadığı, bu nedenle davacı kurumun gecikme tazminatı talebinde...
Davacı yan vekili tarafından açılan işbu davada Konya ili, Ilgın/Yunak-Hortu ilçesi 2016 Yılı Ilgın-Yunak- Hortu Mahalleleri Kanalizasyon İnşaatı İşinin 12.07.2016 tarihinde en uygun teklifi veren davalılara yapılması ve fakat işin eksik yapılması ve uyarılara rağmen tamamlanmaması nedeniyle sözleşmenin feshi ve yeniden yapılan ihale nedeniyle tespit edilecek her türlü zarar ve ziyanın davalılardan tazmini talep edilmiş olup, dosyaya alınan her üç heyet raporda da davacının işbu ihalenin feshinden sebep menfi bir zararının yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre oluşmamış olduğu belirlenmiş, raporlarda da ifade edildiği üzere bu meyanda davacının menfi zarar talep edemeyeceği vurgulanmış, raporların birbirini teyit etmesi ve hüküm kurmaya elverişli olması nedeniyle davacının ispatlanamayan davasının reddine karar vermek gerekmiştir.'' gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, ticari işletmenin devri konusunda yapılan sözleşmeye aykırılık ve hile hukuki nedenine dayalı sözleşmenin iptali, sözleşme uyarınca ödenen bedelin iadesi, verilen çeklerin ve devredilen taşınmazın iptali ile uğranılan zarar nedeniyle tazmini istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 3....
Menfi zarar kavramına, sözleşmenin yapılmasına ilişkin giderler, sözleşmenin yerine getirilmesi ve karşılık edanın kabulü için yapılan masraflar, sözleşmenin yerine getirilmesi dolayısıyla (gönderilen şeyin kaybolması gibi) uğranılan zarar, sözleşmenin geçerliğine inanılarak başka bir sözleşme fırsatının kaçırılması dolayısıyla uğranılan zarar, başka bir sözleşmenin yerine getirilmemesi dolayısıyla uğranılan zarar ve dava masrafları, noter masrafı, karar pulu, KİK payı, gerçekleştirilen imalat bedeli, personel gideri vb kalemler örnek olarak verilebilir. Bu tür bir zarar ayrımı, sözleşme sorumluluğunda söz konusu olmaktadır. Genel olarak menfi zarar; sözleşmenin kurulmamasından veya geçerli olmamasından, müspet zarar ise; ifa edilmemesinden doğan zararı ifade eder (Prof. Dr. Fikret Eren, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 8....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Tarih : 06.04.2010 Nosu : 542-168 Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek.Av.... ile davalı vek.Av....'in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Dava, telallık sözleşmesi gereğince davalının herhangi bir hizmet sunmadığı, kira sözleşmesine aracılık etmediği iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkindir. Davalı vekili, müvekkilinin komisyon sözleşmesi kapsamında, sözleşmede yazılı taşınmazları gezdirdiğini, kiralanması yönünde çalışma yapıldığını, bildirerek davanın reddini istemiştir....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali-menfi tespit-istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili; tarafların sponsorluk sözleşmesi ile...'nün bünyesindeki tüm futbol takımlarında “umbro” markalı ürün ve malzemelerin kullanılması konusunda anlaştıklarını,... bünyesinde dava dışı ...Sportif Ürünler San. ve Tic....
Hukuk Dairesi'nin 2013/12489- 15543 E-K sayılı ve özellikle Yargıtay 15. Hukuk Dairesi'nin karar düzeltme yoluyla yapılan başvuru üzerine vermiş olduğu 2020/917- 3079 E-K sayılı ilamlarında da ayrıntılarıyla açıklandığı üzere; takibin ve itirazın iptali davasının, menfi tespit davasının kesinleşmeden önce açıldığı gözetildiğinde, davacının takip başlatmakta ve itirazın iptali davası açmakta hukuki yararının bulunduğu kuşkusuzdur. Menfi tespit davasının itirazın iptâli davasından sonra açılması halinde, itirazın iptâli davasında borçlunun borçlu bulunup bulunmadığı zorunlu olarak inceleneceğinden bu halde borçlunun menfi tespit davası açmakta hukuki yararının bulunmadığı kabul edilmekle birlikte, menfi tespit davası icra takibinden önce ya da sonra açılmış olsa dahi, icra takibine yapılan itiraz üzerine duran takibe devam edilebilmesi ve alacaklının cebri icra işlemlerini sürdürebilmesi için itirazın iptâli ya da alacak davası açması zorunludur....
Dava, icra takibine konu genel kredi sözleşmesinden borçlu olunmadığı iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkindir. Bu nedenle mahkemece takip konusu genel kredi sözleşmesinden dolayı davacı tarafın borcu olup olmadığı incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, takip ve dava konusu olmayan genel kredi sözleşmelerinden kaynaklı borç bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 18.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
arasındaki Taşıt Rehni Sözleşmesi'nin iptali ve buna bağlı yapılan takiplerin de iptali talebi ile açmış ve dava dilekçesinde harca esas değeri 50.000,00- TL beyan ederek bu tutar üzerinden ödemişse de peşin harcın eksik olduğunu, davacı işbu esas davadan tefrik edilen ve halihazırda İstanbul 1....