Esas sayılı dosyası ile; davalı alacaklının davalı borçlu ve dava dışı ...... Sitesi B Blok Apartmanı hakkında 02.08.2010 tarihli sözleşmeye dayalı 13.240,00.-TL ve işlemiş 618,97 TL nin tahsili için başlatılan takipte, diğer borçlu ...... Sitesi B Blok Apartman Yöneticiliği takibe itiraz etmesi üzerine durmasından dolayı ..... Asliye Hukuk Mahkemesinin ...... sayılı doysası ile itirazın iptali davası açıldığı, davacının ise takibe itiraz etmemesi sebebiyle takibin kesinleştiği ve eldeki menfi tespit davasının açıldığı anlaşılmıştır. Bakırköy .... Asliye Hukuk Mahkemesinin ..... Esas, .... Karar sayılı dosyasında; dosya kapsamına göre davalı sitenin asansör bakımı ile ilgili davacı tarafın edimini yerine getirdiği gerekçesi ile açılan davanın kabulüne, davalının Bakırköy ...... İcra Müdürlüğünün .........
Mahkemesi'nin yetkili olduğunun belirlenmesi nedeniyle davanın yetki yönünden reddi gerektiği gibi davanın hasımlı olarak senet iptali olarak açıldığını, menfi tespit davası açılmadığından reddi gerektiğini, davalılardan ...'ın sözleşmede taraf olmadığından aleyhine dava açılamayacağını, senedin alt ilişkiden bağımsız ödeme aracı olup, iddianın ispatı gerektiğini, davalı şirketin davacı ile olan sözleşmeye riayet ettiği halde davacının sözleşmeyi tek taraflı feshettiğini belirterek davanın reddini istemiştir....
;Davacının sözleşmenin sona ermesini müteakiben keşide ettiği 08.04.2014 tarihli ihtarname ile menfi zararlar talebine ilişkin seçiminden dönmesinin mümkün olmadığını, bu bağlamda dilekçe içeriğinde atıf yapılan içtihatlar ile doktrin görüşleri çerçevesinde Mahkemece verilen kararın kaldırılması gerektiğini, Mahkemece yalnızca 08.04.2014 tarihli ihtarname içeriğinde belirtilen menfi zarara yönelik hüküm kurulması gerektiğini, bir üst başlıkta yer alan beyanları doğrultusunda zararı kabul anlamına gelmemek ve husumet itirazı baki kalmak üzere olay kapsamında yalnızca menfi zarar kaleminin değerlendirilebileceğini, menfi zararın; uyulacağı ve yerine getirileceğine inanılan bir sözleşmenin hüküm ifade etmemesi ve yerine getirilmemesi yüzünden güvenin boşa çıkması dolayısıyla uğranılan zarar olduğunu, başka bir anlatımla sözleşme yapılmasa uğranılmayacak zarar olacağını, menfi zararın, borçlunun sözleşmeye aykırı hareket etmesi yüzünden sözleşmenin hüküm ifade etmemesi dolayısıyla ortaya çıkacağını...
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; inşaatın %...’inin tamamlandığı, davacı tarafından davalıya çekilen ihtarname ve dosya kapsamına göre sözleşmenin ifası davalı tarafça haksız olarak engel olunduğu, imalat bedeli, muhtelif proejeler bedeli toplamının 141.541,53 TL olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, imalat bedeli ile menfi ve müspet zararın tahsiline ilişkin olup, açılan bu dava ile tarafların fesih konusunda iradelerinin birleştiği ve sözleşmenin geriye etkili olarak feshedildiğinin kabulü gerekir. Sözleşme taraflarından kimin, hangi bedeli talep edebileceği kusur durumuna bağlı olduğundan mahkemece öncelikle kusur durumunun tespiti gerekmektedir....
Davacı tarafça açılan, sözleşmenin feshi, menfi tespit ile Ankara 14. İcra Müdürlüğü'nün 2018/7450 Esas sayılı takip dosyasında borçlu olunmadığının tespiti talepli açılan davaların reddine dair karar vermek gerekmiştir..." şeklinde belirtilen gerekçeler ile Davacı tarafça açılan, sözleşmenin feshi, menfi tespit ile Ankara 14. İcra Müdürlüğü'nün 2018/7450 Esas sayılı takip dosyasında borçlu olunmadığının tespiti talepli açılan davaların reddine, dair karar verilmiştir....
Nin 22.08.2022 tarihli sözleşmeye aykırı davranmasından kaynaklı olarak davalıların uğradığı menfi-müspet zararlar ve yoksun kalınan kar dahil olmak üzere tüm zararların tespit ve tahsiline yönelik .... esas sayılı dosyada dava ikame edildiğinden HMK. 166 maddesi kapsamında davalar arasında bağlantı olmasından kaynaklı olarak huzurda davalılar aleyhine açılan davanın .... esas sayılı dava dosyasında birleştirilmesine karar verilmesini, ... esas sayılı dosyada ve huzurdaki dava dosyasında ihtilafın temelini oluşturan 22.08.2022 tarihli ... sözleşmesi olduğunu, sözleşmenin tetkikinde görüleceği üzere müşteri tarafı olarak ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki asıl ve birleşen menfi tespit, birleşen sözleşmenin feshi işleminin iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl ve birleşen menfi tespit davalarının kısmen kabulüne, birleşen sözleşmenin feshi, işlemin iptali davasının kabulüne yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; asıl davada, hastanelerince Kurum mensubu hastalardan belirlenen ücretin %30'undan fazla ilave ücret alındığı, miadı geçmiş malzeme kullanıldığı, davalı Kuruma bildirilmeyen doktorlar tarafından verilen tedavi hizmetlerinin kuruma bildirilen doktorlar adına davalıya fatura edilmesi gerekçeleri ile haksız olarak tahakkuk ettirilen toplam 469.780,35 TL para cezası nedeniyle borçlu olmadığının tespitini, istirdat edilen bedelin...
Asliye Hukuk ve İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. İzmir 9. Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından ise iptali istenen sözleşmenin 17.12.2002 tarihli olduğu, sözleşmenin adi yazılı şekilde düzenlenen borç doğurucu bir sözleşme olup, genel mahkemede çözümlenmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur....
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre; davacının kefil olarak imzaladığı kredinin ödenerek kapatıldığı, sözleşmenin 70. maddesindeki düzenlemenin genel işlem şartı mahiyetinde olup, hukukun genel ilkelerine aykırı olduğu, yeni kullandırılan taksitli ticari krediden davacının sorumlu olduğunu iddia etmenin hakkaniyet kurallarına ve MK. 2. maddesine aykırı olduğu gerekçeleriyle asıl davanın kabulü ile davacının 04.08.2006 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi ve 31.03.2009 tarihli aylık taksit ödemeli ticari kredi ve becayiz kredisi nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, birleşen itirazın iptali davasının reddine karar verilmiş, hükmü davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davalı Banka ile dava dışı ... Ürünleri Ltd....
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sırasında dava konusu ceza-i işlemin, taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesinin 11.1.10. maddesine göre kesilmesi gerekirken anılan sözleşmenin 11.1.15. maddesine göre kesildiği, bu nedenle ceza-i işlemin usulsüz olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan değerlendirme usul ve yasaya aykırıdır. Zira burada ceza kesilmesi gereken eylem sabit olup, cezaya ilişkin sözleşmenin hükümlerinin yanlış uygulanması sözkonusudur. Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş; taraflar arasındaki sözleşmenin ilgili maddesine göre uyuşmazlık oluşturan ve o maddeye göre kesilebilecek cezanın miktarını belirleyerek, dava konusu ceza miktarından düşmek suretiyle kalan kısım varsa bu miktar yönünden menfi tespit isteminin kabulüne karar vermekten ibaret olup, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir....