"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 27.06.2007 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, tescil mümkün olmazsa maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 18.05.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, imar uygulaması ile 824 ada 7 parsel numarasını alan dava konusu 497 ada 7 parsel sayılı taşınmazı davalı belediyeye katılan ... Belediyesinin yaptığı ihale sonucu satın aldığını fakat adına tescil yapılmadığını belirterek tapu iptali ve tescil, tescil mümkün olmadığı takdirde ödediği bedelin karşılığı olarak 8.000,00 TL ile 2.000,00 TL manevi tazminatın davalı belediyeden tahsiline karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Uyuşmazlık, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı olup davalı yüklenicilerin edimlerini yerine getirmedikleri iddiası ile sözleşmenin feshi, tapu iptal tescil ve tazminat istemine ilişkindir. Davalılar vekilleri, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davaya bakmaya ... Tüketici Mahkemesi'nin görevli olduğundan bahisle, davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....
iptali ile davacının artık faaliyet gösteremeyeceği gerekçesiyle sözleşmenin hükümsüz hale geldiğinin ve bu nedenle başka bir dağıtıcıyla sözleme yapıldığının bildirildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir....
olduğuna yönelik haklı beklenti yaratılmadığı, ayrıca, 10 yıl çalışma süresini doldurduğundan bahisle sözleşmenin feshedilmesine yönelik işlemin iptali istemiyle açılan davada Mahkemenin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararı ile davanın reddine karar verildiği, bu durumda, mahkeme kararının uygulanması kapsamında 10 yıllık çalışma süresini dolduran özel halk otobüsü sözleşmesinin feshedilmesi nedeniyle ortada hizmet kusuruna dayalı tazmin sebepleri bulunmadığı gibi, kusursuz sorumluluk ilkesine göre de tazminat ödenmesini gerektirir bir durum bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
Davadaki istek, davacı idare tarafından sözleşmenin haklı nedenle feshedilmiş olması nedeniyle sözleşmenin eki şartnamenin 31.maddesi gereğince son bir yılın kirasının cezai şart olarak tahsili istemine ilişkindir. Sözleşmenin eki şartnamenin 31.maddesinde; “…kiraya veren idarenin belirleyeceği ve bu şartnameye ve kira sözleşmesinin özel şartlarına ekleyeceği kurallara kiracı tarafından riayet edilmediği takdirde 2886 sy nın 62.maddesine göre tebligat yapmaya gerek kalmaksızın feshedilecek, kesin teminatı irad kaydedilecek ve son bir yıl kira bedeli tazminat olarak tahsil edilecektir.” Düzenlemesine yer verilmiştir. Dosya kapsamına göre, kiralananın Borçlar Kanununun adi kiraya ilişkin hükümlerine tabi bir yer olduğu anlaşılmaktadır....
görmemekle ve sözleşmenin artık pratik sonuçları olmayıp hayata geçirilmesi mümkün olmamakla birlikte ilgili sözleşmenin 12. maddesi “Sözleşme 2 yıl için akdedilmiştir....
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre; taraflar arasındaki sözleşmenin davalı tarafça 31.08.2006 tarihli fesih bildirimi ile sözleşmenin X maddesinde belirlenen 2 aylık süreye uymadan yapıldığı, bu haliyle sözleşmenin X maddesine aykırı davranıldığı, sözleşmenin II maddesi ise somut olayda uygulanmasının söz konusu olması, haksız fesih nedeniyle davalının sözleşmenin V. maddesinde belirtilen kıdem tazminatları ve yıllık ücretli izin alacaklarını ödemesi gerektiği, sözleşmede ihbar tazminatlarından bahsedilmediği için davacının ihbar tazminatlarına yönelik talebinin yerinde olmadığı gerekçeleriyle davanın kısmen kabulü ile takibin 15.320,85 TL üzerinden, bu bedele takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmak suretiyle devamına, fazla talebin reddine, %40 tazminat talebinin de koşulları bulunmadığından reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
İtirazın iptali davaları, icra takibine bağlı davalar olup, takibe dayanak belgelere bağlı olarak yargılama yapılır. Yargıtay HGK’nun 11/02/2020 tarih, 2017/... E. ve 2020/... K. sayılı ilamında belirtildiği üzere itirazın iptali davaları icra takibine bağlı davalardır. Alacağın varlığının genel hükümlere göre ispatlanması imkânı, takip talebinde yer alan borç sebebinden ve takip dayanağından uzaklaşmak anlamında düşünülmemelidir. Burada sadece icra mahkemesinin dar yetkisi nedeniyle inceleyemediği delillerin genel mahkemede serbestçe ancak borca bağlı olarak ileri sürülmesi olanağının varlığı söz konusu olmaktadır. Bu sebeple itirazın iptali davalarında alacaklı, takipte dayanmadığı belgeler dışındaki başka belgelere dayanamaz. Bu davaların konusu, icra takibine konu alacağın varlığıdır. Bu yönüyle itirazın iptali davalarının alacak davalarından farklı bir yönü bulunmamaktadır....
de, davacının sözleşmeye dayanarak takip başlattığı, kötüniyetinden söz edilemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine, davalının tazminat isteminin reddine karar verilmiştir....
Davacı taraf, İlk Derece Mahkemesince eksik inceleme ile karar verildiğini, yapılan fesih işleminin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, İlk Derece Mahkemesince maddi tazminat talebi yönünden kısmen kabul kararı verilmesinin yerinde olmadığını, manevi yönden yıprandığını, mesleki ve kişisel itibarının zedelendiğini, bu nedenle eksik inceleme ile verilen kısmen kabul kararının kaldırılarak yeniden yapılacak yargılama ile sözleşmenin haksız olarak feshedildiğinin tespiti ile fesih işleminin iptali, sözleşmenin aynen devamı, maddi ve manevi tazminat yönünden davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı taraf ise; sözleşmenin haklı olarak feshedildiğini, davacının sözleşme hükümlerine aykırı davrandığını, davacı eczaneye karşı yapılan işlemlerin OHAL kapsamında ilgili KHK'lar sebebi ile gerçekleştiğini, davacının herhangi bir maddi zararının bulunmadığını ve bu yöndeki kararın kaldırılmasını talep etmiştir....