ifaya eklenen cezai şart mı olduğu hususu mahkemenin takdirinde olduğunu, bunun dışında karşı taraftan cezai şartın talep edilebilmesi için sözleşmenin varlığını sürdürüyor olması gerektiğini, başka ifadeyle sözleşmenin feshedildiği durumlarda aksi sözleşmede belirtilmediği sürece cezai şart talep edilebilmesinin mümkün olmadığını, dava konusu uyuşmazlıkta taraflar arasındaki sözleşmenin davalı tarafından Akyurt ......
ifaya eklenen cezai şart mı olduğu hususu mahkemenin takdirinde olduğunu, bunun dışında karşı taraftan cezai şartın talep edilebilmesi için sözleşmenin varlığını sürdürüyor olması gerektiğini, başka ifadeyle sözleşmenin feshedildiği durumlarda aksi sözleşmede belirtilmediği sürece cezai şart talep edilebilmesinin mümkün olmadığını, dava konusu uyuşmazlıkta taraflar arasındaki sözleşmenin davalı tarafından Akyurt ......
Edimin ifası, sözleşmenin kurulmasından önce imkânsız halde bulunmaktaysa, sonraki imkânsızlık değil, başlangıçtaki imkânsızlık söz konusu olur. Bu takdirde de borcun sona ermesinden değil, sözleşmenin butlanından söz edilir (TBK. m. 27/1). b)Edimin ifası objektif olarak imkânsızlaşmalıdır. Borçlanılan edim borçlu da dahil hiçkimse tarafından ifa edilemiyorsa, objektif imkânsızlık söz konusu olur. Borçlanılan edimin yalnız borçlu tarafından ifasının mümkün olmamasına, sübjektif imkânsızlık denir. Kişiye sıkı sıkıya bağlı edimlerde borçlunun edimi ifası imkânsız hale gelirse, sübjektif değil, objektif imkânsızlık söz konusu olur. c)Sonraki imkânsızlık sürekli olmalıdır. Geçici imkânsızlık borcu sona erdirmez. Sonraki imkânsızlık tam olabileceği gibi, kısmî de olabilir. d)Borçlu imkânsızlıktan sorumlu olmamalıdır: Borçlu, edimin imkânsız hale gelmesinden sorumlu olmamalıdır....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinin ayıplı ifası nedeniyle borçlu bulunulmadığının tespiti, sözleşmenin feshi ve sözleşme gereği verildiği belirtilen çeklerin iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece sözleşmenin feshine, istirdat ve yapılan ödeme ile verildiği ispatlanamadığından çeklerle ilgili talepler yönünden davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir....
İlçesi, ... köyü, 237 ada ... parsel sayılı arsa üzerinde toplam ... adet villa yapılması konusunda ....09.2005 tarih ve ... yevmiye sayılı gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinin düzenlendiğini, sözleşmenin hukuki şartnamesinin .... maddesi gereğince davalıların arsanın .../... payını müvekkili şirkete satmayı taahhüt ettiğini, sözleşmenin imzalanmasından sonra belediyenin şuyuulandırma işlemlerinin 2007 yılı sonunda tamamlanarak kesinleştiğini ve şuyuulandırma sonucunda davalılara ait taşınmazın 1474 ada ... parsel olarak adlarına tescil edildiğini, arsa sahipleri tarafından, şuyuulandırma sonucu arsanın yeri ve tapu kaydının değiştiği, fiili imkansızlık nedeniyle sözleşmenin geçersiz hale geldiğinin bildirildiği, müvekkili tarafından gönderilen cevabi ihtarnamede bu durumun fiili imkansızlık yaratmadığının ve sözleşmeyi ifa etmeye hazır olduğunun bildirilmesine rağmen, olumlu cevap alamadığın ileri sürerek, taraflar arasındaki sözleşmenin aynen ifasına, sözleşmeye...
ya 25.000 TL borç verdiğini, bu borcun 05/06/2010 tarihinde ödeneceğine dair 19/05/2010 tarihli sözleşmenin düzenlendiğini fakat borcun ödenmediğini ileri sürerek başlattığı takibe vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini isemiştir. Davalı, bahsi geçen sözleşmede davacının imzası bulunmadığını, sözleşmenin dava dışı ... İşçi ile yapıldığını ve kimin borçlu olduğunun sözleşme metninden anlaşılamadığını bu kapsamda davacının talep hakkı bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir....
Sözleşmenin ifasını geçici olarak imkansız hale getiren bu durum, esasen, davacılar tarafından daha önce açılan .....Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2005/27 Esas ve 2006/188 Karar sayılı dosyasında görülen ve reddedilerek kesinleşen fesih davasında da tespit olunmuştur. Bu durumda, sözleşmenin ifası geçici olarak imkansız olup, davalı yükleniciden inşaata devam etmesi beklenemeyeceğinden, davacı arsa sahipleri tarafından başka yükleniciye işin tamamlatılma yani eksik işler bedelinin de talep edilmesi mümkün olmayacaktır. Açıklanan sebeplerle, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
- KARAR - Davacı vekili, müvekkilinin, taraflar arasında düzenlenen basın ve iletişim danışmanlığı ve organizasyon hizmeti sözleşmesi uyarınca hizmetlerin sözleşmeye uygun ve eksiksiz bir şekilde yerine getirildiğini, sözleşmenin 4. maddesinde ücretin, 01.08.2010-31.12.2010 tarihleri arasında beş aylık sürede aylık 8.000,00 TL+KDV, 01.01.2011-31.12.2011 tarihleri arasında ise 10.000.00 TL+KDV olarak belirlenerek sözleşme süresinin bir takvim yılını karşılayacak şekilde yıllık hale getirildiğini, sözleşmenin 01.01.2012 tarihinde bir yıl daha uzatıldığını, müvekkili şirkete aylık 10.000,00 TL+KDV ücret ödenmek suretiyle davalı şirkete hizmet verilmeye devam edildiğini, sözleşmenin herhangi bir bilgi vermeksizin 27.07.2012 tarihinde davalı tarafından tek taraflı feshedildiğini, müvekkili şirketin gönderdiği ihtarname neticesinde davalı tarafça sözleşmenin ifası istenmediği gibi müvekkili şirket zararı da ödenmediğini, davalı şirket hakkında 59.000,00 TL asıl, 378,58 TL işlemiş faiz...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali, tazminat, sözleşmenin uyarlanması davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde asıl davada davacılar-birleşen davada davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
Davacı iş bu davada; 2004 yılındaki sözleşmenin aynen ifası ile bu sözleşmenin 2004 yılı mart ayında uygulanmaması sebebiyle uğradığı 27 günlük kar kaybını istemektedir. Ne var ki, davalı kurumun 2003 yılına ait sözleşme dönemi için (1) yıllık fesih işlemi hataen uygulanmamış ve 1.3.2004 tarihinde ... sözleşme taraflarca imzalanmıştır. Fesih işlemi uygulanmadan hataen yapılan ... sözleşme davacı için kazanılmış bir hak oluşturmaz. Kimse kendi kusurundan yararlanıp lehine sonuç çıkaramaz ve MK.nun 2. maddesi uyarınca; herkes haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Kaldı ki, davacı verilen ilaçlarla ilgili iş bu davada bir istemde bulunmamaktadır....