sürece önceki şartlarla sözleşmenin ifası davalılar zararına sonuç doğuracağından sözleşmenin geçerli hale geldiği de söylenemeyecektir.Bu durumda mahkemece, 13.07.2010 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin tüm arsa sahiplerinin katılımıyla yapılmamış olması nedeniyle geçersiz olması ve sonradan diğer arsa sahibinin muvafakatı sağlanmak ya da ayrı bir arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapılmak suretiyle geçerli hale getirilmemesi göz önünde bulundurularak, geçersiz sözleşmenin tarafı olan arsa sahiplerinden işbu geçersiz sözleşmeye dayanılarak cezai şart istenemeyeceği gerekçesiyle cezai şart isteminin reddine karar verilmesi gerekir....
-K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin de aralarında bulunduğu bir kısım arsa sahipleri ile davalı arasında 27.07.2004 tarihinde düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ile yüklenicinin sözleşme konusu olan 7 parselde inşaat yapmayı taahhüt ettiği, sözleşmenin tüm arsa sahipleriyle yapılmaması nedeniyle geçersiz olduğu, bir kısım paydaşlarla halen dahi sözleşme yapılamadığı, sözleşme sonrası imar planının iptal edilmesi nedeniyle sözleşmenin ifasının mümkün olmadığını, kaldı ki sözleşme tarihinden uzun zaman geçmesine rağmen ifasına başlanmaması nedeniyle ifanın davacı açısından öneminin kalmadığı gerekçesiyle sözleşmenin feshine ve tapudaki şerhin terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, gerek imzalandığı tarihte ve gerekse sonradan sözleşmenin ifasının imkansız hale gelmediğini, sözleşme uyarınca yüklenicinin ediminin ifası koşullarının henüz oluşmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi:Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle mahkemece karar altına alınan gecikme tazminatı yönünden davacı arsa sahibi vekili tarafından kararın onanmasının istenmesine, bu durumda davacı arsa sahibinin seçimlik hakkını akdin ifası yönünde kullandığının anlaşılmasına, mahkemece sözleşmenin feshi konusunda hüküm kurulmamış olmasının sonuca etkili görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2,75 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 29.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Mahkemesi:Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle mahkemece karar altına alınan gecikme tazminatı yönünden davacı arsa sahibi vekili tarafından kararın onanmasının istenmesine, bu durumda davacı arsa sahibinin seçimlik hakkını akdin ifası yönünde kullandığının anlaşılmasına, mahkemece sözleşmenin feshi konusunda hüküm kurulmamış olmasının sonuca etkili görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2,75 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 29.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle davacı iş sahibinin davanın yargılaması sırasında davalı tarafından yüklenilen edimin yanlar arasındaki sözleşmeye uygun olarak ifasını kabul etmiş olmasına ve dolayısıyla eseri reddetmemiş bulunmasına; sözleşmenin aynen ifası sebebiyle davanın konusuz kalması sonucu mahkemece davanın reddine karar verilmiş olmasına göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 0,90 YTL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 07.11.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi İzmir 6.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 15.Hukuk Dairesinin 22.07.2008 gün, 4367-5093 sayılı, 13.Hukuk Dairesinin 12.06.2008 gün, 1311-8277 sayılı, 4.Hukuk Dairesinin 18.01.2008 gün, 451-192 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, taraflar arasındaki sözleşmenin ifası sırasında meydana gelen yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 13.Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : 13.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 13.11.2008 gününde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Taraflar arasındaki uyuşmazlık, taraflar arasındaki likit azot gazı alımı işini içeren sözleşmenin ifası sırasında davacıya ait iki adet likitgaz tankına verilen zararın tazmini istemine ilişkin olup, dava tarihinde yürürlükte olan BK'nın 98/2. maddesi yollamasıyla 41. maddesi uyarınca haksız fiil sorumluluğunun uygulanması gerektiğinden hükmün temyiz incelemesi Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin görevi dahilinde kalmakta ise de, dava dosyasının Yargıtay 23. Hukuk Dairesi Başkanlığı tarafından görevsizlik kararı ile, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'ne gönderildiği, anılan Daire tarafından da görevsizlik kararı verilerek dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşılmakla, görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın Yüksek Yargıtay Hukuk Başkanlar Kurulu'na gönderilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Dosyanın görev uyuşmazlığının çözümü için Yüksek Yargıtay Hukuk Başkanlar Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 10.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
satış vaadi sözleşmesinden sonra konulan ipoteklerin fekkine, sözleşmeden kaynaklı tüm alacakların ayrıca uğranılan tüm zararların şimdilik 5.000,00 TL sının 30/04/2017 sözleşmedeki teslim tarihinden (temerrüt tarihi) itibaren davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak müvekkiline verilmesine, şayet sözleşmenin ifası mümkün değilse sözleşmenin feshedilerek müvekkilince ödenen tüm bedellerin iadesi ile şimdilik 1.000,00 TL menfi zararların tümünün fesih tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen ve müştereken alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Projesi'nin de bu projeye benzerlik arzetmesi ve kapsamlı olması nedeniyle projenin tamamlanması ve sözleşmenin ifası için makul süre 10 yıl olarak kabul edildiği, davacının imzaladığı sözleşmenin 17.06.2009 tarihli olduğu, dava tarihi itibariyle sözleşmenin ifası için makul kabul edilen 10 yıllık sürenin dolmadığı, her davanın açıldığı şartlara göre değerlendirileceği, dava tarihi itibariyle davacının kira tazminatı isteme hakkının doğmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin ifası davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın açılmamış sayılmasına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, dava dışı kişiye ait işyerinin müvekkilince kiralanarak abonelik işlemlerinin başlatılması için davalı kuruma başvurulmuş ise de, önceki abonenin bu işyerinde kaçak elektrik kullanımı nedeniyle davalının müvekkiliyle abonelik sözleşmesi akdetmediğini ve böylece müvekkilinin mağdur olduğunu belirterek aradaki muaraza' nın men'ine, sözleşmenin kurulmuş sayılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkili şirket ikametgahının bulunduğu Beyoğlu Asliye Ticaret Mahkemesi' nin yetkili olduğunu bildirerek yetki itirazında bulunmuş ve davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Davacı yanca önce İstanbul 10....