Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

davanın kısmen kabulüne, 3.760.000,00 TL cezai şart alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, davacının sözleşmenin ifa edilmemesinden kaynaklanan zarar talebinin reddine dair davalı tarafın kazanılmış hakları da dikkate alınarak aşağıda yazılı kararın verilmesi gerekmiştir....

    "İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan teminat mektuplarının iadesi ve sözleşmenin feshi istemine ilişkin olup dava devam ederken davalı iş sahibi tarafından sözleşmenin feshedildiği ve teminat mektuplarının nakde çevrildiği mahkemece sözleşmenin tek yanlı haksız olarak feshedildiği gerekçesiyle teminat mektup bedellerinin iadesine karar verilmiş, karar davalı iş sahibi vekilince temyiz edilmiştir. Davacı davalı idare tarafından ihalesi yapılan .... Yeni Hayat Barajı işine ilişkin sözleşme kapsamında yapılması gereken kamulaştırma işlemleri tamamlanamadığından sözleşmenin feshini ve teminat mektuplarının iadesini istemiş, davasında ifa imkansızlığı sebeplerine dayanmıştır....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 22/01/2020 NUMARASI : 2018/577 ESAS, 2020/31 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (Distribütörlük Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Mersin 2....

      Menfi zarar ise; uyulacağı ve yerine getirileceğine inanılan bir sözleşmenin hüküm ifade etmemesi ve yerine getirilmemesi yüzünden güvenin boşa çıkması dolayısıyla uğranılan zarardır. Başka bir anlatımla, sözleşme yapılmasaydı uğranılmayacak olan zarardır. Menfi zarar borçlunun sözleşmeye aykırı hareket etmesi yüzünden sözleşmenin hüküm ifade etmemesi dolayısıyla ortaya çıkar (Tandoğan, s. 427). Burada alacaklının sözleşmenin hükümsüzlüğünden kaynaklanan zararının tazmini söz konusudur. Çünkü sözleşme feshedilerek hükümsüz olduktan sonra tekrar sözleşmeye dayanarak borcun ifa edilmemesinden doğan zarardan söz edilemez; istenilecek zarar menfi zarardır. Başka bir anlatımla, genel olarak menfi zarar, sözleşmenin kurulmamasından veya geçerli olmamasından; müspet zarar ise, ifa edilmemesinden doğan zararı ifade eder (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, Genel Hükümler, 12. Baskı, ... 2010, s. 482)....

        Bölge Adliye mahkemesince, tapu verilerek sözleşme ifa edildiğinden artık ifa edilen sözleşmenin geçersizliğinin iddia edilemeyeceği, ayrıca sözleşmenin feshi için açılmış bir dava da bulunmadığından sözleşmenin harici yapıldığına ilişkin iddianın yersiz olduğu, teslimin sözleşmede öngörülen süreden sonra davacıya atfedilmeyen nedenlerle gerçekleştiği, inşaat ruhsatına ilişkin işler bakımından sorumluluğun davalıya ait olduğu, kira alacağının rayiçlere uygun hazırlandığı gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          rağmen projenin halen inşaat aşamasında olduğunu, öngörülen sürenin kabul edilemez olduğunu belirterek, sözleşmeden vazgeçerek borcun ifa edilmemesinden kaynaklanan zararın tazminini talep ve dava etmiştir....

          , öngörülen sürenin kabul edilemez olduğunu belirterek; sözleşmeden vazgeçerek, borcun ifa edilmemesinden kaynaklanan zararının tahsilini talep ve dava etmiştir....

          Noterliği'nin 21.04.2006 tarih ve ... yevmiye sayılı Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi imzalandığını, müvekkili tarafından yapı ruhsatı alınması için yapılan girişimlerin ilgili belediye tarafından ruhsat işlemlerinin durdurulması sebebiyle sonuçsuz kaldığını ve 2010 yılı Nisan ayına kadar bu durumun devam ettiğini, ruhsat işlemlerinin yeniden başlamasından sonra yapılan başvuruların ise yol durumu ve yeni imar planı değişiklikleri nedeniyle sonuçsuz kaldığını, ortaya çıkan mücbir sebepler ile inşaata başlanamadığını, yaşanan bu süreç nedeniyle davalı tarafından gönderilen fesih ihbarına da itiraz edildiğini ileri sürerek, sözleşmenin davalı tarafından ifasını, sözleşmeye uyulmadığı takdirde müvekkilinin işbu inşaat için harcadığı 2.973,00 TL maddi tazminatın, sözleşmenin ifa edilmemesinden dolayı şimdilik 5.000,00 TL kazanç kaybının, 5.000,00 TL kaçırılan fırsat kaybından kaynaklanan tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini...

            Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davacının, acentalık sözleşmesinin haksız feshedildiğini ve feshin geçersiz olduğunu iddia ediyor ise ve 6098 sayılı TBK'nın 123 ve devamı maddelerine göre davalının temerrüdü de oluşmuşsa, sözleşmenin ifası ve gecikme sebebi ile tazminat isteyebileceği veya sözleşmenin ifasından vazgeçerek borcun ifa edilmemesinden kaynaklanan zararı karşı taraftan isteyebileceği, feshin geçerli olup olmadığının ancak böyle bir davada tespit edilebileceği, aksi taktirde belirtilen tespitleri talep etmekte hukuki menfaatinin olmadığı gerekçesiyle, diğer davalı açısından ise aynı iddialarla idare mahkemesinde açılan dava derdest olduğundan husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili ile katılma yoluyla davalı ......

              Alacaklı, ayrıca borcun ifasından ve gecikme tazminatı isteme hakkından vazgeçtiğini hemen bildirerek, borcun ifa edilmemesinden doğan zararın giderilmesini isteyebilir veya sözleşmeden dönebilir. Sözleşmeden dönme hâlinde taraflar, karşılıklı olarak ifa yükümlülüğünden kurtulurlar ve daha önce ifa ettikleri edimleri geri isteyebilirler. Bu durumda borçlu, temerrüde düşmekte kusuru olmadığını ispat edemezse alacaklı, sözleşmenin hükümsüz kalması sebebiyle uğradığı zararın giderilmesini de isteyebilir." Davacının, davalı şirketi temerrüde düşürmeden ve önel verilmeden sözleşmeyi fesih veya sözleşmeden dönerek avans iadesi talebinde bulunma hakkı yukarıda belirtilen kanun hükmü gereği mevcut değildir. Yargıtay 19.Hukuk Dairesi'nin 20.12.1993 tarih ve 1992/5875 E. - 1993/8741 K. Sayılı ilamda da açıkça belirtildiği üzere; "B.K.nun 107/3. Maddesi derhal fesih ile ilgili olup, 106. Maddenin ayrık hükmü niteliğindedir. Borçlunun direnimi ise 101. Maddede düzenlenmiştir....

                UYAP Entegrasyonu