WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Belirtilen düzenlemeler karşısında somut olaya bakıldığında, davalının iş yoğunluğu gerekçesi ile edimin yerine getirmediği, belirtilen gerekçenin basiretli bir tacirin ileri sürebileceği bir feshi nedeni olamayacağı anlaşılmakla davacının sözleşmenin yerine getirilmemesinden kaynaklı zararının giderilmesi gerekmektedir. Bilirkişi kurulunca denetime elverişli şekilde belirlendiği üzere taraflar arasındaki sözleşmenin 6.00-TL birim fiyat ile düzenlendiği, sözleşmenin ifa edilmemesi üzerine davacının dava dışı .... Tekstil ile yaptığı sözleşme ile birim fiyatının 9,00-TL olarak belirlenerek davacı tarafından ödeme yapıldığı bu durumda, davacının, sözleşmenin ifa edilmemesinden kaynaklı zararının 48.000,00-TL olduğu anlaşılmıştır. İBAM ..... HD. ... Esas ve........

    Bu husus Borçlar Kanunu'nun 108. maddesindeki düzenlemeden kaynaklanmıştır: burada alacaklının sözleşmenin hükümsüzlüğünden kaynaklanan zararının tazmini söz konusudur. Çünkü sözleşme fesih edilerek hükümsüz olduktan sonra tekrar sözleşmeye dayanarak borcun ifa edilmemesinden doğan zarardan söz edilemez; istenilecek zarar menfi zarardır. Menfi zarar kavramına ise şunların gireceği kabul edilmektedir (.... age., s. 427-428): Sözleşmenin yapılmasına ilişkin giderler, sözleşmenin yerine getirilmesi ve karşılık edanın kabulü için yapılan masraflar, sözleşmenin yerine getirilmesi dolayısıyla (gönderilen şeyin kaybolması gibi) uğranılan zarar, sözleşmenin geçerliğine inanılarak başka bir sözleşme fırsatının kaçırılması dolayısıyla uğranılan zarar, başka bir sözleşmenin yerine getirilmemesi dolayısıyla uğranılan zarar ve dava masrafları. Bu tür bir zarar ayrımı, sözleşme sorumluluğunda sözkonusu olmaktadır....

      Burada sözleşmenin feshedilmesinden değil, borcun ifa edilmemesinden doğan zararın söz konusu olduğu gözardı edilmemelidir. Menfi zarar ise, uyulacağı ve yerine getirileceğine inanılan bir sözleşmenin hüküm ifade etmemesi ve yerine getirilmemesi yüzünden güvenin boşa çıkması dolayısıyla uğranılan zarardır. Başka bir anlatımla, sözleşme yapılmasaydı uğranılmayacak olan zarardır. Menfi zarar, borçlunun sözleşmeye aykırı hareket etmesi yüzünden sözleşmenin hüküm ifade etmemesi dolayısıyla ortaya çıkar (Tandoğan, Haluk; age., s. 427). Bu husus, Borçlar Kanununun 108.maddesindeki düzenlemeden kaynaklanmıştır. Burada, alacaklının sözleşmenin hükümsüzlüğünden kaynaklanan zararının tazmini söz konusudur. Çünkü, sözleşme fesih edilerek hükümsüz olduktan sonra tekrar sözleşmeye dayanarak borcun ifa edilmemesinden doğan zarardan söz edilemez; istenilecek zarar menfi zarardır....

        Burada sözleşmenin feshedilmesinden değil, borcun ifa edilmemesinden doğan zararın söz konusu olduğu gözardı edilmemelidir. Menfi zarar ise, uyulacağı ve yerine getirileceğine inanılan bir sözleşmenin hüküm ifade etmemesi ve yerine getirilmemesi yüzünden güvenin boşa çıkması dolayısıyla uğranılan zarardır. Başka bir anlatımla, sözleşme yapılmasaydı uğranılmayacak olan zarardır. Menfi zarar, borçlunun sözleşmeye aykırı hareket etmesi yüzünden sözleşmenin hüküm ifade etmemesi dolayısıyla ortaya çıkar. Bu husus, Borçlar Kanununun 108.maddesindeki düzenlemeden- bilahare de Türk Borçlar Kanununun 125.maddesindeki düzenlemeden kaynaklanmıştır. Burada, alacaklının sözleşmenin hükümsüzlüğünden kaynaklanan zararının tazmini söz konusudur. Çünkü, sözleşme fesih edilerek hükümsüz olduktan sonra tekrar sözleşmeye dayanarak borcun ifa edilmemesinden doğan zarardan söz edilemez; istenilecek zarar menfi zarardır....

        Uyuşmazlık ve hüküm *taraflar arasında yapılan 10.06.2003 tarihli sözleşmenin ifa edilmemesinden doğan zararın tazmini isteğine ilişkin olup inceleme görevi Yargıtay *13. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay *13. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 30.10.2008 (Prş.)...

          Mahkemece, bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki protokole göre hisselerin davacı tarafın protokolün 3. ve 4. maddelerindeki edimlerini ifa etmesinden sonra davacıya devredileceği, davacının edimini ifa etmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, müddeabihi devralan davacı vekili temyiz etmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Dava; taraflar arasında düzenlenen hisse devir protokolüne dayalı kapora bedeli ve sözleşmenin ifa edilmemesinden kaynaklanan cezai şart tutarına vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece; davacının sözleşme edimlerini yerine getirmediği gerekçesiyle her iki alacak için de davanın reddine karar verilmiştir....

            Uyuşmazlık ve hüküm * paylı mülkiyete tabi taşınmazla ilgili, paydaşlar arasında yapılan, taşınmazın bakım ve ince işlerinin yapımına ilişkin sözleşmenin ifa edilmemesinden doğan alacak istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay * 13. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay * 13. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 09.09.2008 (Salı)...

              - K A R A R - Davacı, tarafların 18.10.2008 tarihinde keçe üretiminde kullanılan makinelerin alımı ve teslimi hususunda adi yazılı bir sözleşme imzaladıklarını, makinelerin toplam bedelinin teslim ve kurulum masrafları da dahil olmak üzere 130.000 TL olup, bu bedelin 40.000 TL'sinin nakit olarak ödendiğini, geri kalan kısmın ise makinelerin tesliminde ödeneceğinin kararlaştırıldığını, sözleşme gereği makineler 2009 Şubat ayının ilk haftası teslim edilip, kurulması gerekirken davalının edimini yerine getirmediğini, keşide edilen ihtarnamenin sonuçsuz kaldığını makinelerin teslim edilmemesinden dolayı zarara uğradığını iddia ederek sözleşmenin aynen ifa edilmesi ve fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile sözleşmenin ifa edilmemesinden doğan şimdilik 6.000 TL alacağın faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                Davalı vekili, davacının sözleşmeye konu makinanın bedelini ödemeyerek, kendi edimini yerine getirmediğini, sözleşmenin ifa edilmemesinden kaynaklanan cezai şart talep edemeyeceğini, gümrüklerde gecikme olabileceği gibi, ayrıca malın teslimi ile ilgili kesin bir tarih olmadığını, davacının kendilerine B.K.nun 106/1. maddesi gereğince ihtarname gönderilmediğini, cezai şartın sözleşmenin feshine bağlı olduğunu bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

                  Borçlar Yasasının 96. maddesine göre alacaklının, borçludan borcun hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi nedeniyle tazminat isteyebilmesi için alacaklının bu yüzden bir zarara uğramış olması gerekir. Sözleşmeden kaynaklanan zarar müspet zarar olacağı gibi, menfi zarar da olabilir. Müspet zarar; borçlu edayı gereği gibi ve vaktinde yerine getirseydi alacaklının mameleki ne durumda olacak idiyse, bu durumla eylemli durum arasındaki fark müspet zarardır. Diğer bir anlatımla müspet zarar, sözleşmenin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesinden doğan zarardır , kuşkusuz kar mahrumiyetini de içine alır . Borcun yerine getirilmesinin kusurla olanaksız hale gelmesinde, temerrüde düşen borçludan, gecikmiş ifa ile birlikte gecikme dolayısıyla tazminat istenmesinde, yahut borçlunun temerrüdü halinde ifadan vazgeçilip, ifa yerine tazminat istenmesinde ve sözleşmenin olumlu biçimde ihlalinde, müspet zararın giderimi söz konusu olur. (Prof. Dr. H....

                    UYAP Entegrasyonu