Aynı kanunun 10.maddesinde sözleşmeden doğan davalar için, sözleşmenin icra edileceği veya davalı ya da vekilinin dava tarihinde orada bulunması kaydıyla, sözleşmenin yapıldığı yer mahkemesinin de yetkili olduğu belirtilmiştir ki bu da özel yetkiye ilişkin bir düzenlemedir. Somut olayda, davalının ikametgâhı...’da bulunduğundan genel yetki kuralı uyarınca... mahkemeleri yetkilidir. Ne var ki, az yukarda açıklandığı üzere HUMK.nun 10. maddesinde sözleşmeden doğan davalarda, sözleşmenin icra edileceği yer mahkemesinin de yetkili olacağına ilişkin özel bir yetki kuralı getirilmiştir. Davacının talebi sözleşmeden doğan para alacağına ilişkin oluğuna göre, BK. 73.maddesi gereğince de aksi kararlaştırılmadıkça borcun, alacaklının ödeme zamanında ikamet ettiği yerde ödenmesi gerekir. Somut 2010/19322-2011/5311 Uyuşmazlıkta; para borcunun ifa yeri, alacaklının ikametgâhı ...dır. Öyle olunca, alacaklının ikametgâhı olan, sözleşmenin ifa edileceği ...da da icra takibi yapılıp dava açılabilir....
İnceleme konusu karar sözleşmeden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olup, Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından karar verildiğinden ve yukarıda sözü edilen Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun işbölümü kararına göre, belirgin biçimde Dairemizin inceleme alanı dışında kalmakta ve sözleşmeden kaynaklanan alacak taleplerinin temyiz incelemesi Yargıtay 13. Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin 16.02.2016 tarihli kararı ile inceleme konusu kararın temyiz incelemesi Yargıtay 13. Hukuk Dairesi'nin görevine girdiğinden, temyiz incelemesini yapacak Dairenin belirlenmesi için dava dosyasının 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 6644 sayılı Kanun ile değişik 60/2. maddesi gereğince Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesine karar verilmiştir. Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulunun 26.04.2016 tarihli kararı ile inceleme konusu kararda Dairemiz bozma ilamına uyularak hüküm kurulduğu gerekçesiyle dosyanın Dairemize gönderilmesine karar verilmiştir....
Davalı vekili, müvekkilinin sadece 06/02/2009 tarihli genel kredi sözleşmesine kefil olduğunu, bu sözleşmeden doğan borcun asıl kredi borçlusu tarafından ödendiğini, davacı bankanın müvekkilinin imzasını içermeyen başkaca sözleşmelerden doğan kredi borcunu hukuka aykırı şekilde müvekkilinden tahsil etmeye çalıştığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama,toplanan deliller,benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının icra takibinde 06/02/2009 tarihli genel kredi sözleşmesine dayandığı, bu sözleşmeden doğan borcun tamamen ödenmiş olduğu, dava dışı asıl borçlunun davacı banka ile 24.02.2012 tarihinde imzaladığı başka kredi sözleşmesi bulunmakta ise de davalının bu sözleşmede kefil sıfatıyla imzasının bulunmadığı, bu sözleşmeden doğan borçlardan dolayı davalının sorumluluğuna gidilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/816 Esas KARAR NO : 2022/746 DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 28/10/2022 KARAR TARİHİ : 02/11/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında ----- Esas sayılı dosyası ile aleyhe açılan itirazın iptali davasının konusunu oluşturan sözleşme ile talepte bulunduğumuz bedel aynı sözleşmeye istinaden oluşan alacak olduğundan iki davanın birbirini ilgilendirmesi ve taraflarının da aynı olması göz önüne alınarak davaların birleştirilmesini talep ve dava etmiştir. İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, tazminat (Sözleşmeden kaynaklanan) davasıdır. ------ Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; iş bu dava dosyası ile tarafların ve dava konusunun aynı olduğu anlaşılmıştır. HMK 166. Maddesi davaların birleştirilmesi hususunu düzenlemektedir....
Davalı, aralarında sözleşmeden kaynaklanan bir ihtilaf bulunmadığını, genel yetki kuralı gereğince ... Mahkemelerinin yetkili olduğunu savunarak yetki itirazında bulunmuş, esastan da davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, taraflar arasında sözleşmeden kaynaklanan bir ihtilaf bulunmadığı, davalının adresinin ... olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin yetki yönünden reddine, istem halinde kararın kesinleşmesinden sonra dosyanın ... Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında hizmet alımına ilişkin 17.6.2008 tarihli sözleşme düzenlendiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Dava, sözleşmeden kaynaklanan rücuen alacak isteğine ilişkindir....
Davalı, aralarında sözleşmeden kaynaklanan bir ihtilaf bulunmadığını, genel yetki kuralı gereğince ... Mahkemelerinin yetkili olduğunu savunarak yetki itirazında bulunmuş, esastan da davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, taraflar arasında sözleşmeden kaynaklanan bir ihtilaf bulunmadığı, davalının adresinin ... olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin yetki yönünden reddine,istem halinde kararın kesinleşmesinden sonra dosyanın ... Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında hizmet alımına ilişkin 17.6.2008 Tarihli sözleşme düzenlendiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Dava, sözleşmeden kaynaklanan rücuen alacak isteğine ilişkindir. Sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK.nun 22. maddesinde tarafların yetki sözleşmesi yapmak suretiyle yetkili olmayan bir mahkemenin yetkisini kabul edebilecekleri belirtilmiştir....
Sözleşmeden kaynaklanan davalarda tarafların hak ve borçları sözleşmenin tarafları esas alınarak belirlenmektedir. ... ... isimli şahsın davacıların binasında yönetici olduğu anlaşılmakta ise de normal bakım, esaslı tamirat vs. işlerini aşan ve 634 Sayılı Kanun'un 35. maddesinde belirlenen görevlerin dışındaki işlerle ilgili böyle bir sözleşmeyi kat malikleri adına imzalama yetkisi bulunmadığından, malikler adına vekâleten sözleşmeyi imzaladığı kabul edilemez. Dolayısıyla, eldeki davayı kat maliklerinin açması mümkün olmayıp, imzalanan sözleşme uyarınca davanın ... ... tarafından açılması ya da ... ...'in sözleşmeden doğan haklarını davacılara temlik ettiğine dair bir belgeye dayanılması gerekir. Bu nedenle mahkemece davacılara sözleşmeyi imzalayan ... ...'...
Aynı kanunun 10. maddesinde sözleşmeden doğan davalar için, sözleşmenin ifa edildiği veya davalı ya da vekilinin dava tarihinde orada bulunması kaydıyla, sözleşmenin yapıldığı yer mahkemesinin de yetkili olduğu belirtilmiştir ki, bu da ... yetkiye ilişkin bir düzenlemedir. Davacı, davasını ... veya genel yetkili mahkemelerden herhangi birinde açabilir. Dava konusu olayda davacı, ödünç sözleşmesinden kaynaklanan para alacağının ödetilmesini talep etmiştir. Borçlar Kanununun 73. maddesine göre sözleşmeden doğan para borcu, sözleşmede aksi kararlaştırılmamışsa, alacaklının ödeme zamanındaki ikametgahında ödenir. Alacaklı, bu para borcunun ödenmesi için yetkili olan kendi ikametgahında da dava açabilir. Dava konusu olayda da alacaklı sözleşmeden doğan para alacağının ödenmesi için kendi ikametgahı mahkemesinde dava açmıştır....
Aynı kanunun 10. maddesinde sözleşmeden doğan davalar için, sözleşmenin ifa edildiği veya davalı ya da vekilinin dava tarihinde orada bulunması kaydıyla, sözleşmenin yapıldığı yer mahkemesinin de yetkili olduğu belirtilmiştir ki, bu da özel yetkiye ilişkin bir düzenlemedir. Davacı, davasını özel veya genel yetkili mahkemelerden herhangi birinde açabilir. Dava, ödünç sözleşmesinden kaynaklanan para alacağının ödetilmesi talebine ilişkin olup, Borçlar Kanununun 73. maddesine göre sözleşmeden doğan para borcu, sözleşmede aksi kararlaştırılmamışsa, alacaklının ödeme zamanındaki ikametgahında ödeneceğinden alacaklı, bu para borcunun ödenmesi için yetkili olan kendi ikametgahında da dava açabilir....
Aynı kanunun 10. maddesinde sözleşmeden doğan davalar için, sözleşmenin ifa edildiği veya davalı ya da vekilinin dava tarihinde orada bulunması kaydıyla, sözleşmenin yapıldığı yer mahkemesinin de yetkili olduğu belirtilmiştir ki, bu da özel 2010/5840-13101yetkiye ilişkin bir düzenlemedir. Davacı, davasını özel veya genel yetkili mahkemelerden herhangi birinde açabilir. Dava, satış sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, Borçlar Kanununun 73. maddesine göre sözleşmeden doğan para borcu, sözleşmede aksi kararlaştırılmamışsa, alacaklının ödeme zamanındaki ikametgahında ödeneceğinden, alacaklı bu para borcunun ödenmesi için yetkili olan kendi ikametgahında da dava açabilir....