Sözleşme geçersiz olsa dahi sözleşmeden doğan uyuşmazlıkta TBK'nun sebepsiz zenginleşmeye ilişkin olan zamanaşımı sürelerinin uygulanması sözkonusu olamaz. Bir hukuki işlemin borç doğurmasının nedeni irade açıklamasıdır. Sebepsiz zenginleşmenin borç doğurmasının nedeni ise kişinin iradesi dışında malvarlığında bir eksilmenin meydana gelmesidir. Taraflar arasında malvarlıklarının değişimi bir sözleşmeye dayanır ise, sebepsiz zenginleşmeden sözedilemez. Hukuki işlemlerden ve bunun en yaygın türü olan sözleşmeden doğan borçlarda borçlunun borcunu anlaşmaya uygun bir şekilde yerine getirmesi gerekir. Borçlu anlaşmaya uygun davranmazsa, alacaklı, borca aykırılık hükümlerini işletir ve mümkün ise borcun aynen ifasını, değilse doğan zararının giderilmesini talep eder. Sebepsiz zenginleşmede ise; sadece mal varlığındaki eksilmenin giderilmesinin talep edilmesi sözkonusudur. Sebepsiz zenginleşme alacaklıya 2.derecede (tali nitelikte) bir dava hakkı temin eder....
Davacı arsa sahibinin halefi olarak dava açmış ise de BK’nın 163. maddesi hükmüne göre alacağın temliki kapsamında sözleşmeden doğan şahsi hakkın temliki yazılı biçimde yapılmış olmadıkça geçerli olmaz. Nitekim HKG’nın emsal nitelikteki 2008/15-279 E, 2008/277 K. sayılı 26.03.2008 tarihli ilâmında da aynı hususa işaret edilmiştir. Mahkemece benimsenen bilirkişi raporunda dava dışı arsa sahibi ile davalı arasında düzenlenen ve arsa sahibinin müteahhidi ibrasını içeren protokolün davacıya yapılan satıştan sonraki tarihli olması nedeniyle davacıyı bağlamayacağı kabul edilmiş ise de öncelikle BK'nın 163. maddesi hükmüne göre davacının satın aldığı tarih itibariyle arsa sahibinin kat karşılığı sözleşmeden doğan alacaklarının temlik edildiğinin ispatı gerekir. O halde mahkemece davacıya satın aldığı tarihte arsa sahibinin kat karşılığı sözleşmeden doğan haklarını devraldığına ilişkin yazılı delillerini sunması için süre verilmesi bundan sonra dava dışı arsa sahibinin Ankara 20....
Arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmelerinde arsa sahibi kendisine ait bağımsız bölümleri 3. kişilere devretmiş olsa dahi sözleşmeden doğan haklarını temlik etmedikçe eksik ve kusurlu iş bedeli ile gecikme tazminatı veya ifaya ekli cezayı satış tarihine kadarki süre için isteyebilir. Uzatılan sürede yüklenici edimini ifa ettiğinden ceza-i şart isteminin reddi doğrudur....
” -10. maddesinde "Sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir.” -17. maddesinde; "Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır." hükümlerine yer verilmiştir. Dosya kapsamından davacı gerçek kişi ile davalı şirketin 23.12.2013 tarihli otomobil satış sözleşmesi yaptıkları, sözleşmenin 9. maddesinde "sözleşmeden doğan ihtilaflarda İstanbul Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkilidir" hükmünün bulunduğu, davalı şirketin ikamet adresinin ".../...", davacının yerleşim yeri adresinin ".../..." olduğu anlaşılmaktadır. Somut olayda davanın her iki tarafıda tacir veya kamu tüzel kişisi olmayıp davacı tüketici olduğu için HMK'nın 17. maddesi uyarınca yetki sözleşmesi yapılamaz....
Hukuki işlemlerden ve bunun en yaygın türü olan sözleşmeden doğan borçlarda borçlunun borcunu anlaşmaya uygun bir şekilde yerine getirmesi gerekir. Borçlu anlaşmaya uygun davranmazsa alacaklı borca aykırılık hükümlerini işletir ve mümkün ise borcun aynen ifasını, değilse doğan zararının giderilmesini talep eder. Sebepsiz zenginleşmede ise sadece mal varlığındaki eksilmenin giderilmesinin talep edilmesi sözkonusudur. Sebepsiz zenginleşme alacaklıya 2.derecede (tali nitelikte) bir dava hakkı temin eder. Malvarlığındaki azalmanın başka asli nitelikteki davalarla önlenmesi mümkün ise, sebepsiz zenginleşme davası gündeme gelemez. Bunun bir sonucu olarak da, sözleşmeden doğan bir hukuki ilişkinin bulunduğu hallerde tarafların sebepsiz zenginleşmeye dayanan bir talepte bulunması olanaklı değildir. Nitekim, aynı ilkeler..... 17.02.2010 tarih, .....sayılı kararlarında da benimsenilmiştir. .......
Mahkemece, gerek icra dairesinin yetkisine, gerekse mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olduğundan, öncelikle icra dairesinin yetkisine yapılan itirazın incelenmesi gerektiği, davalı borçlunun akdi ilişkiyi reddetmiş olması nedeniyle, borcun esası çekişmeli olduğundan, icra dairesinin yetkisinin, sözleşmeden doğan uyuşmazlıklarda uygulanan 2010/7440-13972 HUMK.nun 10.maddesi hükmüne göre değil, aynı Kanunun 9. maddesindeki ikametgah esasına göre belirlenmesi gerektiği, davalı borçlu şirketin merkezinin ... olması nedeniyle de, yetkili icra dairesinin, ... İcra Daireleri olduğu belirtilerek, İslahiye İcra Dairesinin yetkisizliği nedeniyle ... bu itirazın iptali davasının reddine karar verilmiş, hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Sözleşmeden doğan uyuşmazlıklarda, HUMK.nun 10. maddesi gereğince, sözleşmenin yerine getirileceği yer icra müdürlüğü veya mahkemesinde de icra takibi veya dava açılabilir....
Mahkemece; genel yetkili mahkemenin davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğunu hüküm altına alan HMK'nun 6.maddesi hükmü ile aynı kanunun 10.maddesinde yer alan, sözleşmeden doğan davaların sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde açılabileceğine ilişkin düzenleme ve mevcut işletme/fabrika kiralama sözleşmesinde ihtilaf halinde ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, bankacılık işlemlerinden (sözleşmeden) doğan fazlaya ilişkin alacağa ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 11. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 11. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 6.10.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar tacir olup, uyuşmazlık sözleşmeden doğan alacak istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 11. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 11. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 13.10.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar tacir olup, uyuşmazlık sözleşmeden doğan alacağa ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 11.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 11.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 05.07.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....