Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sözleşmeden doğan uyuşmazlıklarda, aynı Kanunun 10. maddesi gereğince, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de dava açılabilir. Burada özel yetkiye ilişkin bir düzenleme söz konusu olup, davacı davasını genel yetkili mahkemede açabileceği gibi, özel yetkili mahkemede de açabilir. Tarafların sözleşmenin ifa edileceği yer hakkında açık veya zımni isteklerinin anlaşılamadığı hallerde, sözleşmenin ifa edileceği yer, Borçlar Kanununun 73. maddesine göre belirlenir. Bu maddeye göre sözleşmeden doğan para borcu, aksi kararlaştırılmamışsa, alacaklının ödeme zamanındaki ikametgahında ödenir. Bu nedenle de alacaklı, bu para borcunun ödenmesi için kendi ikametgahında da dava açabilir. Somut olayda davacı, davalıların tahsilatlardan doğan iade ve tazminat borçları nedeniyle vekalet sözleşmesine dayalı alacağın tahsili için kendi ikametgahı mahkemesinde dava açmıştır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava, sözleşmeden doğan alacağın tahsili istemine ilişkin olup, temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışında bulunduğundan, dosyanın görevli 13. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 08.05.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava, sözleşmeden doğan alacağın tahsili istemine ilişkin olup, temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışında bulunduğundan, dosyanın görevli 13. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 09.03.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava, sözleşmeden doğan alacak istemine ilişkin olmasına göre temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışında bulunduğundan, dosyanın görevli 13. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 05.04.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava, sözleşmeden doğan alacağın tahsili istemine ilişkin olup, temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışında bulunduğundan, dosyanın görevli 13. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 23.05.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava, sözleşmeden doğan önalım hakkı istemine ilişkin olup, temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışında bulunduğundan, dosyanın görevli 14. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 23.05.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

              Davalı vekili, müvekkilinin sözleşmeden doğan edimini yerine getirdiğini, davacının feshinin haksız olduğunu ve davacının halen borcunun olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporları doğrultusunda davalının sözleşmeden doğan yer temin etme yükümlülüğünü yerine getirdiği, taşınmazda meydana gelen değişikliklerde kusuru olmadığı, bu nedenle BK’nun 96.maddesi anlamında tazminat sorumluluğu bulunmadığı, ayrıca dava konusu çeklerin bedelsiz kaldığına ve teminat mektubunun paraya çevrilmesi gerektiğine dair delil olmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

                -K A R A R- Davacı vekili, davalı şirket ile müvekkili arasında 04.12.1998 tarihli finansal kiralama sözleşmesi bulunduğunu ve sözleşmeden doğan alacağın tahsili için başlatılan 2002/21275 esas sayılı icra takibine itiraz edildiğini iddia ederek itirazın iptalini talep ve dava etmiştir. Davalılar savunmasında, talep edilen alacağın sözleşmeden doğmadığını beyan ederek davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece, davacının kendi defter kayıtlarında davalılardan alacaklı olduğunu kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

                  Ancak HUMK 10.maddesince sözleşmeden doğan davalarda akdin ifa edileceği yer mahkemeside açılacak davada yetkilidir. Bu bağlamda B.K.'nun 73.maddesine göre para alacağı aksi kararlaştırılmamış ise alacaklının ikametgahında ödenmesi gerekir. Taraflar arasında gayrimenkul satışı vaadi sözleşmesi bulunmaktadır. Davacı sözleşmeden doğan para alacağının tahsilini istemektedir. HUMK 10 ve BK 73/1 maddesine göre alacaklının ikametgahındaki icra dairesinde takip yapılabilir veya dava açılabilir. Dairemezin istikrarlı uygulaması da bu yöndedir. Mahkemece işin esası incelenerek sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, 4.5.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    Maddesince sözleşmeden doğan davalarda akdin ifa edileceği yer mahkemesinde açılacak davada yetkilidir. Bu bağlamda B.K. 73. maddesine göre para alacağı aksi kararlaştırılmamış ise alacaklının ikametgahında ödenmesi gerekir. Bu yetki kuralının ancak niza konusu olmayan sözleşmeden doğan alacak davalarında uygulanacağına dair yasal bir düzenleme bulunmamaktadır. Taraflar arasında vekalet sözleşmenin varlığı kanıtlandığı takdirde HUMK. 10. ve BK. 73/1 maddesine göre alacaklının ikametgahındaki icra dairesinde takip yapılabilir ve dava açılabilir. Dairemizin istikrarlı uygulaması da bu yöndedir. Mahkemece, işin esasına girilerek sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, 27.2.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu