Sayılı dosyasından görülen tazminat davasında, sözleşmeden dönülerek dava konusu araç için ödenen bedelin iadesi ile uğranılan zarar talep edildiğinden, sözleşmeden dönülerek satılan malın bedelinin iadesi müvekkili tarafından gerçekleştirilmişken satılan malın (huzurdaki davada ... plaka sayılı aracın) müvekkiline iade edilmemesi hukuka aykırılık teşkil ettiğinden, davalı satış sözleşmesinin geriye etkili olarak sona ermesi nedeni ile almış olduğu aracı iade etmekle yükümlü olduğundan, Aksi halde davalı hem ayıplı olduğu iddia edilen ve mahkemece hükme bağlanan aracı uhdesinde tutmakta, hem de araç için ödemiş olduğu satış bedelini iade alarak sebepsiz zenginleşmiş bulunduğundan, davalıya ödenen satış bedeli karşısında, davalı tarafından... plaka sayılı aracın iadesi, iade imkansızlığı doğmuş olması halinde ise aracın güncel rayiç bedelinin müvekkiline ödenmesi gerektiğinden, hali hazırda aracın iade edilmemesi sebebi ile araç iadesinin imkansız hale gelmesi ihtimali de mevcut olduğundan...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, sözleşmeden kaynaklanan ve kesinleşen tapu iptal ve tescil kararının karşı yargılamanın iadesi istemine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 14.02.2011 tarih ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 tarih ve 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 8.maddesi ile 2797 Sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca, Yargıtay Başkanlar Kurulunun 11.04.2011 tarih ve 14 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 12.05.2011 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 02.06.2011 tarih ve 27952 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın, katılan şirketten finansal kiralama sözleşmesi ile pamuk hasat makinası kiraladığı ancak sözleşmeden kaynaklanan borcunu ödememesi nedeniyle, borcun ödenmesi aksi takdirde makinanın iadesi gerektiğine dair ihtarname gönderildiği, buna rağmen makinayı teslim etmeyen sanığın hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; ihtarnamenin usulüne uygun olarak tebliğ edilmemesi ve sanığın ifadesinde, makinanın ikamet ettiği köyde olduğunu ve katılan şirketin traktörü alabileceğini beyan etmesi karşısında, sanığın beraatine yönelik mahkemenin kabulünde isabetsizlik görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık; davalı ... tarafından açılan yolcu taşımacılığı ihalesini kazanan davacı kooperatifin, davalı belediyenin ihale düzenleme yetkisi olmadığı iddiasıyla ihale kapsamında yaptığı ödemelerin iadesi istemiyle açtığı alacak davasına ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19/01/2015 günlü ve 8 sayılı kararı ile kabul edilen İş Bölümü Kararı ile Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin temyiz inceleme görevi; kararı veren mahkemenin sıfatına, nitelendirmesine ve sözleşme ilişkisi bulunup bulunmamasına bakılmaksızın, geçersiz sözleşmeden kaynaklanan(sebepsiz zenginleşmeden)(TBK.m. 77 ila 82) davalar sonucu verilen hüküm ve kararlara ilişkin olduğu belirlenmişitr....
Davacı sözleşmeden dönen taraf olduğundan dayandığı ceza hükmü uymama hali için kararlaştırılan seçimlik ceza niteliğindedir. Davacı TBK 125. maddede tanınan seçim haklarından, sözleşmeden dönme yolunu seçmiş olduğundan seçimlik ceza olarak kararlaştırılan ceza koşulu alacağını isteyemez. Mahkemece bu ceza ifaya ekli ceza olarak nitelendirilmiş ise de sözleşmedeki hükmün ifaya ekli ceza olarak nitelenebilmesi mümkün olmadığı gibi, sözleşmeden dönen tarafın ifaya ekli cezayı dahi isteyebilmesi mümkün değildir. Tüm bu nedenlerle mahkemece ceza koşulu alacağı yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken buna ilişkin talebin kabulü doğru olmamış, kararın temyiz eden davalı yararına bozulması gerekmiştir....
Mahkemece, davacının sözleşmeden caymış olması nedeniyle fesih bildirimi haklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. 6502 Sayılı Kanun’un 50/9. maddesinde “Devre tatile konu taşınmazın ön ödemeli satılması durumunda, devir veya teslim tarihine kadar tüketicinin herhangi bir gerekçe göstermeden sözleşmeden dönme hakkı vardır. Sözleşmeden dönülmesi durumunda satıcı, sözleşme bedelinin yüzde ikisine kadar tazminat talep edebilir. Satıcı, yükümlülüklerini hiç ya da gereği gibi yerine getirmezse tüketiciden herhangi bir bedel talep edemez. Sözleşmeden dönülmesi durumunda, tüketiciye iade edilmesi gereken tutar ve tüketiciyi borç altına sokan her türlü belge, dönme bildiriminin satıcıya ulaştığı tarihten itibaren en geç doksan gün içinde tüketiciye geri verilir....
Mahkemece kurulan hükümde inşaat sözleşmesine istinaden oluşturulan kat irtifakı tapularının iptâli ile tapunun taraflar arasında sözleşmeden önceki hale iadesine karar verilmiştir. Parselin sözleşmeden önceki halinde ..., ..., ... ve ... paydaş olarak görülmektedir. Mahkemece iptâline karar verilen kat irtifakında ise 4 numaralı bağımsız bölüm ..., 5 numaralı bağımsız bölüm ise.... adına tapuda kayıtlıdır. Kat irtifakının iptâline ilişkin karardan ... ve ...’nun da etkilenmeleri doğaldır. Tapu kaydı sözleşmeden önceki haline döndürüleceğine göre, ... ve .... tapuda paydaş olarak yer almayacaklardır. Böyle bir sonuca varılabilmesi için karardan hakları etkilenen ... ve ...’nun açılan asıl davanın tarafı olmaları gerekir. Birleşen davada bu kişiler davalı olarak gösterilmemişlerse de, bu dava feragatla sona ermiştir....
Dava ayıptan doğan hakların kullanılmasına ilişkin olduğundan mahkemece yapılması gereken öncelikle ayıbın açık veya gizli olup olmadığı tespit edilerek süresinde ayıp ihbarında bulunulup bulunulmadığının belirlenmesi, süresinde ayıp ihbarında bulunulmuş ve zamanaşımı süresi de dolmamışsa (zamanaşımı definde bulunulduğundan) sözleşmeden dönme hakkının kullanılmasının dosya kapsamına ve duruma göre hakkaniyete uygun olup olmadığının değerlendirilmesi, durum sözleşmeden dönmeyi haklı kılıyorsa bu talebe göre, durum sözleşmeden dönmeyi haklı kılmıyorsa satış bedelinden indirime gidilerek, sonucuna göre bir karar vermekten ibaretken yazılı gerekçeyle ve eksik incelemeyle karar verilmesi doğru olmadığından bu husus her iki davalı yararına bozmayı gerektirmiştir. 3- Kabule göre de davanın görülmesi sırasında ve hüküm fıkrasında nisbi harcın davalılardan alınmasına dair karar verilmemiş olması doğru olmamıştır....
Dava ayıptan doğan hakların kullanılmasına ilişkin olduğundan mahkemece yapılması gereken öncelikle ayıbın açık veya gizli olup olmadığı tespit edilerek süresinde ayıp ihbarında bulunulup bulunulmadığının belirlenmesi, süresinde ayıp ihbarında bulunulmuş ve zamanaşımı süresi de dolmamışsa (zamanaşımı definde bulunulduğundan) sözleşmeden dönme hakkının kullanılmasının dosya kapsamına ve duruma göre hakkaniyete uygun olup olmadığı değerlendirilmesi, durum sözleşmeden dönmeyi haklı kılıyorsa bu talebe göre, durum sözleşmeden dönmeyi haklı kılmıyorsa nisbi yönteme göre bedel tazminatı belirlenip sonucuna göre bir karar vermekten ibaretken yazılı gerekçeyle ve eksik incelemeyle karar verilmesi doğru olmadığından bu husus her iki davalı yararına bozmayı gerektirmiştir. 3- Kabule göre de davanın görülmesi sırasında ve hüküm fıkrasında nisbi harcın davalılardan alınmasına dair karar verilmemiş olması doğru olmamıştır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava konusu araç yönünden sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talepli olarak açtıkları dava sırasında yargılama devam ederken aracın üçüncü kişiye satılması nedeniyle dava ıslah edilerek ayıplı oranında satış bedelinden 20.000,00- TL ayıp oranında bedel indirimi talep edildiğini, mahkemenin ise dava konusu araç yönünden dava dilekçesi ile sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talep edildiği, seçimlik hak yenilik doğurucu hak olduğundan kullanmakla tüketildiği daha sonra ıslah suretiyle veya aracın üçüncü kişiye satışının yapılması halinde tüketilen hakkın tekrar gündeme gelemeyeceği, dirilemeyeceği gerekçesiyle davanın konusuz kaldığına karar verdiğini, davacının Karaman 1....