Sayılı dosyasından görülen tazminat davasında, sözleşmeden dönülerek dava konusu araç için ödenen bedelin iadesi ile uğranılan zarar talep edildiğinden, sözleşmeden dönülerek satılan malın bedelinin iadesi müvekkili tarafından gerçekleştirilmişken satılan malın (huzurdaki davada ... plaka sayılı aracın) müvekkiline iade edilmemesi hukuka aykırılık teşkil ettiğinden, davalı satış sözleşmesinin geriye etkili olarak sona ermesi nedeni ile almış olduğu aracı iade etmekle yükümlü olduğundan, Aksi halde davalı hem ayıplı olduğu iddia edilen ve mahkemece hükme bağlanan aracı uhdesinde tutmakta, hem de araç için ödemiş olduğu satış bedelini iade alarak sebepsiz zenginleşmiş bulunduğundan, davalıya ödenen satış bedeli karşısında, davalı tarafından... plaka sayılı aracın iadesi, iade imkansızlığı doğmuş olması halinde ise aracın güncel rayiç bedelinin müvekkiline ödenmesi gerektiğinden, hali hazırda aracın iade edilmemesi sebebi ile araç iadesinin imkansız hale gelmesi ihtimali de mevcut olduğundan...
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin feshi ve düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı yapılan ödemelerin iadesi ile davalı bankadan kullanılan konut kredisi sözleşmesi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ile ödenen kredi bedellerinin iadesi istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. Mahkemece; davanın kabulüne, Davalı T3 A.Ş. İle davacı arasında Söğütlü Noterliğinin 05/09/2016 tarih ve 1675 yevmiye nolu Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesinin ve davalı T5 A.Ş....
İddia, savunma ve tüm dosya kapsamından; Dava, taraflar arasında imzalanan devremülk sözleşmesinin iptali ile bu sözleşme kapsamında ödenen bedelin iadesi isteğine ilişkindir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının sözleşmenin iptalini talep hakkının bulunup bulunmadığı, tüketici mahkemelerinin görevli olup olmadığı hususlarındadır....
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dava, ayıplı mal nedeniyle bedel iadesi ve zarar tazmini talebine ilişkin olup, davacı, davalılardan satın aldığı dairede projeye aykırılıklar olup dairenin yapı kullanma izninin bulunmadığını, satılan malın bu hali ile ayıplı kabul edilmesi gerektiğini beyanla ödediği bedelin ve uğradığı zararın davalılardan tahsilini istemiş, davalılar ise ayıbı kabul etmediklerini, ayıp ihbarının da süresinde yapılmadığını savunmuşlardır. Mahkemece, davacı tarafından 30 günlük süre içerisinde ayıp ihbarında bulunulmadığından bahisle müteahhitler yönünden ve davalı bankadan çekilen kredinin de bağlı kredi niteliğinde olmadığından bahile banka yönünden davanın reddine karar verilmiştir....
Yasal düzenlemeler kapsamında somut olayın değerlendirilmesinde; Davalı tarafından, davacıya satılan baskı makinesinin ayıplı olduğu, malın baştan ayıplı satıldığı ve ayıbın sonradan parça değişimi ve tamiratlar ile giderilemediği, bu kapsamda davacı alıcının sözleşmeden dönme hakkının bulunduğu, davacının bu hakkını kullanarak, işbu davada, malı iade ederek mal için ödemiş olduğu bedeli ve malın tamiri için yapılmış olan masrafları talep ettiği, davacının TTK'nın 229....
Uyuşmazlık, davacının, noterde düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine göre bedelini ödeyip zilyetliğini edindiği taşınmazların devrinin mümkün olmaması nedeniyle rayiç bedelin tahsili istemine yöneliktir. Dosya kapsamından, davacının daha evvel Burdur İcra Dairesi'nin 2010/3108 sayılı dosyası ile ilgili taşınmaz vaadinin yerine getirilmemesi nedeniyle ödediği 10.000TL'nin iadesi amacıyla icra takibi başlattığı, itiraz üzerine görülen .... ...2010/151E. sayılı itirazın iptali davası sonucunda ise davanın kabulüne karar verildiği, davacının bu şekilde ilgili satış vaadi sözleşmesi gereğince ödediği bedeli tahsil ettiği, davacının işbu davadaki talebinde de mahsup isteğinde bulunduğu anlaşılmaktadır. O halde, davacı daha önceki bedel iadesi talebiyle sözleşmeden dönme iradesini göstermiş ve seçimlik hakkını bedel iadesinden yana kullanmış olduğundan, artık aynı sözleşmeye dayanarak rayiç bedel isteminde bulunamaz....
ihtarı çektiğini ve ödemiş olduğu 60.000,00 TL'nin kendisine iadesini istediğini, müvekkiline 37.780,20 TL tutarında iade yapıldığını belirterek 21.219,80 TL'nin sözleşmeden dönme tarihi olan 19/12/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya iadesini talep ve dava etmiştir....
Dava konusu araç gizli ayıplı olarak satıldığı için davacının talebi doğrultusunda bedelin iadesi gerekir. Mahkemece, dava konusu aracın davalıya iadesi koşulu ile ödenen bedelin tahsiline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir."(Yargıtay 13. HD. 09/03/2016 tarih ve 2015/900 E.-2016/7367 K.) "Mahkemece, traktör bedelinin tahsiline karar verilmiş olmasının taraflar arasındaki araç satış sözleşmesinin feshi doğal sonucunu da doğurması sebebiyle hukuki ve fiili olarak davacının elinde bulunan traktörün iadesine karar verilmemiş olması ve davacının kullanımında bulunan traktörün davacı tarafça davalıya teslim edilmedikçe, araç bedeli için faiz talebinde bulunulamayacağı, aksi halde davacının sebepsiz zenginleşmesine yol açılacağı gözetilmeksizin hüküm kurulması da doğru değildir....
Dava, davacının satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebine ilişkindir. Mahkemece; dosya kapsamında görüşüne başvurulan bilirkişi raporuna da atıf yapılmak suretiyle dava konusu ürün ile ilgili davacının seçimlik haklarında ücretsiz tamir hakkını kullanmış olduğu, seçimlik haklardan birisi kullanıldıktan sonra diğer seçimlik hakların kullanılamayacağı, dava konusu ürün açısından azami tamir süresi olan 30 günün aşıldığına ilişkin dosyada herhangi bir delil bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddi cihetine gidilmiş ise de, hükme esas alınan bilirkişi raporunda dayanak alınan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile ilgili olarak ... Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmelik ilgili hükmü hatalı değerlendirmek suretiyle; süre aşımının ispatı külfetinin davacıya ait bulunduğu ve davacının bunu ispata yarar belge sunmamış olduğunu ifade ettiği anlaşılmıştır....
Şirketi gönderilen parayı "sözleşme devamı için iade edilmiştir" açıklaması ile müvekkile geri gönderildiğini, sözleşmeden dönme tek taraflı bir irade beyanı olup karşı tarafın kabulüne bağlı olmadığını, karşı tarafa varmakla hüküm ve sonuç doğuracağını, sözleşmeden dönülmesi ile birlikte akdi ilişki ortadan kalkmış olup müvekkilinin karşı taraftan aldığı ödemeyi faizi ile birlikte iade zorunluluğu bulunduğunu, müvekkili şirketin ödemekle yükümlü olduğu bedeli yatırabilmesi ve temerrüde düşmesinin önlenmesi amacıyla mahkemenizce tevdi yerinin belirlenmesine ve gerekçeli kararın bir suretinin ... Şirketine tebliğ edilmesini talep etmiştir. Tevdi mahalli tayini, HMK'nın 382/2-d-3 maddesinde de belirtildiği üzere, çekişmesiz yargı işidir. Aynı kanunun 383/1. maddesine göre, aksine düzenleme bulunmadığı takdirde çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkeme sulh hukuk mahkemesidir....