Davalı-karşı davacı vekili cevap ve karşı davasında, davalının aydınlatma armatürleri yaptığını, armatürlerin içerisine monte edilen komponentleri davacıdan satın aldığını, alınan komponentlerin arızalı olması sebebiyle müşterilerinden iade aldıklarını, durumu 09/10/2013 tarihinde davacı tarafa da bildirdiklerini, davacı tarafın ürünlerdeki ayıbı kabul ettiğini ve misli ile değiştirmeyi teklif ettiğini, davalının misli ile değiştirme teklifini reddederek sözleşmeden dönme hakkını kullandığını, konponentlerin tamamının ayıplı çıkması nedeniyle armatürlerin tamiri yoluna gidildiğini, bu nedenle davalının zararı oluştuğunu belirterek sözleşmeden dönme hakkını kullandıklarını ve ayıplı ürün bedeli olan 32.834,50-TL nin iadesi ve cari hesapta takas ve mahsubunu talep ettiklerini, ayıplı çıkan mallar nedeniyle oluşan zararları için de 15.000,00-TL maddi, 15.000 TL manevi tazminatın karşı dava olarak davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : 6100 Sayılı HMK'nun 355/1 maddesi uyarınca, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava, tüketici tarafından açılan ayıplı mal nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi ile manevi tazminat istemine ilişkindir....
GEREKÇE: Dava, temerrüt sebebiyle gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin ve sözleşme doğrultusunda bağlı kredi olarak davalı bankadan çekilen konut kredi sözleşmesinin iptali, ödenen bedelin denkleştirici adalet ilkesi doğrultusunda iadesi ve davalı bankaya borçlu olunmadığının tespiti isteklerine ilişkindir....
Bilirkişinin, ıslah ve dava tarihi itibarıyla yaptığı sepet hesabında, mahkememizce aritmetik ortala usulüyle değer tespiti yapılmış ve 1.479.673,50TL ettiği görülmüştür. Davacı taraf, talep artırım dilekçesi ile bedele ilişkin talebini 1.479.673,50TL'ye yükseltmiştir. Talep artırım dilekçesi davalıya tebliğ edilmiş, yazılı cevap sunulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil ile gecikme nedeniyle cezai şart ve eksik/ayıplı imalat nedeniyle tazminat talepli açılmış olup, ıslah ile; ödenen bedelin denkleştirici adalet prensibi uyarınca ıslah tarihinden itibaren faiziyle ödenmesi ve sözleşmeye aykırılık nedeniyle müsbet ve menfi zarar tazmini istemlerine ilişkindir. Davacının, ıslah ile tapu iptal ve tescil talebinden vazgeçerek, sözleşmeden dönme hakkını kullandığı anlaşılmaktadır....
Dava, satın alınan aracın ayıplı olduğu iddiasıyla sözleşmeden dönme bedel iadesi olmadığı taktirde bedelde indirim talebine ilişkindir. Davalı vekili 31/03/2023 tarihli dilekçesi ile HMK 308.maddesi uyarınca faiz talebi hariç olmak üzere davayı kabul ettiklerini, davayı kabul etmiş olmaları sebebi ile davacının asıl talebinin kabulü ile sözleşmeden dönme ve malın satış bedelinin karşılıksız iadesi üzerinde herhangi bir uyuşmazlık kalmadığını, ancak yapılan araştırmada davacının aracı satmaya çalıştığını öğrendiklerini, bu nedenle verilecek hükmün icrasının satış sonucu imkansız hale geleceğini, sözleşmeden dönme halinde edimlerin iade edilmesi gerektiğini, bu hakkın imkansızlaşmaması için HMK 389.maddesi gereğince tedbir olarak aracın satılmaması ve şerh koydurulmasını talep ettiklerini belirtmiştir....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 14/10/2020 NUMARASI : 2017/900 ESAS, 2020/634 KARAR DAVA KONUSU : Sözleşmeden Dönme ve Bedel İadesi KARAR : Taraflar arasındaki sözleşmeden dönme ve bedel iadesi davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen karara karşı T5 Şirketi vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmalı yapılmasına gerek görülmediğinden, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Üye Hakimi Sabiha Savaşçı tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de ön inceleme ve usule ilişkin eksikliğin bulunmadığının anlaşılması üzerine, işin esasına geçilmek suretiyle dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketler çalışanları tarafından arandığını, termalde tatil kazandığından bahisle davalılara ait iş yerlerine davet edildiğini...
tarihine kadar muhtelif zamanlarda toplam ----yapıldığını, müvekkili firma tarafından hastanenin içerisinde -------- müvekkil tarafından ödemesi yapılan ve davalı ---- ----------satın alınan --------ve bu makinelerin özelliklerini belirtir evraklar verildiğini, ------ tarafından satın alınan ---------- gerçekleştirileceğini, müvekkili şirket tarafından işbu işlemlerin gerçekleşebilmesi için de yine aynı evrak üzerinde davalı ------ kullanılacak ----- aldığını, müvekkil şirket tarafından------ ödenen bedelin iadesi ile yapmış olduğu masraflar talep edildiğini, taraflar arasında da protokol akdedilerek bedelin müvekkile ödenmesi hususunda anlaşıldığını, davalı şirket tarafından bu husus kabul edilmesine rağmen gelinen aşamada----- bedeline ve müvekkilin yapmış olduğu masraflara ilişkin hiçbir ödeme yapılmamış olduğundan işbu davayı açma zarureti hasıl olduğunu belirterek açılan davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Cayma parası ise; kişiye sözleşmenin yapılması sırasında verdiği şeyi (parayı) yitirme pahasına dilediği zaman sözleşmeden dönme hakkını sağlayan bir paradır, şeklinde tanımlanmaktadır (Türk Hukuk Lûgatı, s. 206). 22. Sözleşmenin yapılması sırasında taraflardan biri diğerine bir miktar para verir ve aralarındaki açık ya da örtülü anlaşmaya göre parayı veren verdiği parayı karşı tarafta bırakması karşılığında sözleşmeden cayma yetkisine sahip olursa, burada cayma parası söz konusu olur. 23. Cayma parası taraflara sözleşmeden dönme yetkisi verir. Cayma parasını veren taraf, verdiğini karşı tarafa bırakmak suretiyle, karşı taraf ise aldığının iki katını, cayma parasını verene vermek suretiyle sözleşmeden dönebilir. Görüldüğü üzere, cayma parası taraflardan her ikisine de sözleşmeden cayma hakkı vermektedir. Asli edim ifa edildikten sonra, sözleşmeden dönmek mümkün değildir....
den 30.11.2012 tarihinde dava konusu .... otomobili satın aldığını, aracında ilk haftadan itibaren çeşitli problemler çıkmaya başladığını, bazı sıkıntıların servis eliyle yapılan müdahaleler ile giderilmiş olduğunu ve cfakat bir takım problemlerin ise halen sürdüğünü, aracın ayıplı olduğunu ileri sürerek, ayıpsız misli ile değişimine ya da bedel iadesine karar verilmesini dilemiştir. Davalılar ilk derece yargılama makamına sunmuş oldukları yanıt dilekçesi ile usuli ve esasa ilişkin gerekçelere dayanarak davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, davalıdan satın almış olduğu otomobilin ayıplı olduğu iddiası ile ayıpsız misli ile değişimi ya da sözleşmeden dönme ve araç için ödenen bedelin iadesi talebiyle bu davayı açmıştır....
Somut olayda davaya konu olan Bristol Koltuk Takımının minder kumaşının minder süngerinden büyük kesildiği, sırt yaslanma minder kumaşının minder süngerinden büyük kaplandığı, minderlerin öne doğru kaydığı, kumaşın kırma döşemesi yapılırken kırma döşemesi yapılırken bozuk ve yanlış düzenlendiği, potlukların oluştuğu renk farkının bulunduğu bilirkişi raporuyla tespit edilmiş olup, davacının ayıpla ilgili ihbarı üzerine davalılardan Doğtaş A.Ş. Tarafından servis hizmeti verildiği ancak ayıpların giderilemediği anlaşıldığından, davacının seçimlik haklarından 6502 sayılı yasanın 11. maddesi gereğince sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinde bulunduğu ve şartlarının oluştuğu anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya uygundur. Onarım hakkının kullanılmasına müteakip malın garanti süresi içerisinde tekrar arızalanması durumunda tüketici, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunu'nun 11....