Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

kusurlu hareket ettiği iddialarının kabul edilemeyeceği, davacının sözleşmeden dönme hakkını kullandığı anlaşılmıştır....

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/07/2018 NUMARASI : 2016/185 ESAS, 2018/414 KARAR DAVA KONUSU : Sözleşmeden Dönme ve Bedel İadesi KARAR : Taraflar arasındaki sözleşmeden dönme ve bedel iadesi davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen karara karşı davalı T3 Tic. A.Ş. vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmalı yapılmasına gerek görülmediğinden, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Üye Hakimi Filiz Güngör tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de ön inceleme ve usule ilişkin eksikliğin bulunmadığının anlaşılması üzerine, işin esasına geçilmek suretiyle dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan T3 Tic. A.Ş.'nin üretici diğer davalı Bayram Sevim Otom.Ltd. Şti.'...

Mahkemece, dava konusu ayıbın sadece aracın km'sinin indirilmesinden kaynaklandığı, sözleşmeden dönme yerine semenin indirilmesinin hakkaniyete daha uygun olduğu ve buna göre davacının zararının 1.500,00 TL olduğu, davacının diğer taleplerinin yerinde olmadığı gerekçesiyle sözleşmeden dönerek bedelin iadesi talebininin reddine karar verilmiştir. Alınan bilirkişi raporunda dava konusu aracın kilometresinin indirilmiş olması nedeniyle gizli ayıplı olarak satıldığı tespit edilmiştir. Satıcı ayıpların varlığını bilmese bile bundan davacıya karşı sorumludur. Davalı satıcının ayıba karşı tekeffül borcu bulunmaktadır. Dava konusu araç gizli ayıplı olarak satıldığı için davacının talebi doğrultusunda bedelin iadesi gerekir. Mahkemece, dava konusu aracın davalıya iadesi koşulu ile ödenen bedelin tahsiline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir."(Yargıtay 13. HD. 09/03/2016 tarih ve 2015/900 E.-2016/7367 K.)...

DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dairemizce HMK'nın 355. Maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde; Dava eser sözleşmesinden dönme nedeniyle ödenen avansın iadesi amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ve inkar tazminatı istemine ilişkindir. Taraflar arasında traverten yapımına ilişkin traverten yapımına ilişkin eser sözleşmesinin yapıldığı, sözleşme kapsamında davacı iş sahibinin davalı yükleniciye 3.850,00 USD ödeme yaptığı, davacı iş sahibinin sözleşmeden döndüğü, yapılan ödemenin iade edilmediği anlaşılmaktadır. Bedel karşılığı eser sözleşmelerinde tek taraflı irade beyanı olan dönme açıklaması bozucu yenilik doğuran bir hak olduğundan dönme açıklamasının karşı tarafa ulaşmasıyla sözleşmeden dönülmüş olup sözleşme bedeli olarak verilen ücretin iadesi gerekir....

Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme. 2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme. 3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme. 4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme. Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır. Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir. Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir....

    satış sözleşmesinin haklı sebeple sözleşmeden dönme hakkını kullanmaları nedeniyle ortadan kaldırılarak ödenen araç bedeli olan 142.000-TL nin ödeme tarihinden itibaren ticari faiz işletilerek müvekkiline iadesine, ayıplı aracın davalılarca geri alınmasına,ikame araç için ödenen 2.771-TL kira bedelinin ve 877-TL tespit masrafının müvekkiline iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Ayrıca, davalı sözleşmeden dönmenin mümkün olmadığını savunmuş ise de, sözleşmeden dönme herhangi bir şekle ve sınırlamaya tabi değildir. Sözleşmeden tek taraflı irade beyanı ile her zaman dönmek mümkündür. Dönmenin haklı nedene dayanıp dayanmadığı ise eldeki davanın konusu değildir. Dönme gerçekleştiği anda (karşı tarafa ulaştığı anda) sonuç doğurmakta olup, artık sözleşme uyarınca verilenlerin iadesi gerekir. Bu bakımdan davalının sözleşmeden dönmenin mümkün olmadığı yönündeki savunmalarına itibar edilmemiştir. Davalı, taraflar arasındaki anlaşmaya istinaden ürün tedariki yaptığını, sözleşmeden dönülmesi nedeniyle elindeki malların kullanılamaz hale geldiğini belirterek mahsup itirazında bulunmuştur. 10/02/2022 tarihli celse 3 nolu ara karar uyarınca mahsup itirazı yönünden açıklama yapması için davalıya süre verilmiş, ancak herhangi bir açıklamada bulunulmamıştır. Bu nedenle davalının mahsup itirazı dikkate alınmamış ve mevcut delil durumuna göre değerlendirme yapılmıştır....

        UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, sözleşmeden dönme nedeniyle ödenen bedelin istirdatı ve sözleşme sebebiyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı husus olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır....

        Orantısızlığın tayininde malın ayıpsız değeri, ayıbın önemi ve diğer seçimlik haklara başvurmanın tüketici açısından sorun teşkil edip etmeyeceği gibi hususlar dikkate alınır." düzenlemesine ve davacının sözleşmeden dönme talebinin bulunmasına göre ilk derece mahkemesince davacının talebinin değerlendirilmesi yerine yasada öngörülmediği biçimde onarıma karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır ayrıca bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde belirtilen hususlarda ek rapor düzenlenmemiş olup buna göre bilirkişiden davacının itirazlarını karşılayacak şekilde ek rapor alınarak davanın sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebi ile ilgili bir karar verilmesi için ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir....

        İddia, savunma, dosya kapsamı ve istinaf nedenleri hep birlikte değerlendirildiğinde; karar vermeye elverişli bilirkişi raporuna istinaden satışa konu üründe üretimden kaynaklı kullanıma engel teşkil edecek nitelikte ayıp bulunduğu ve davacının seçimlik hakkını sözleşmeden dönme ve bedel iadesi yönünde kullanıldığı anlaşılmakla, ilk derece mahkemesince yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. O nedenle davalı istinaf talebinde haklı değildir. Bu değerlendirmeler ile dava konusu uyuşmazlığa ilişkin yasal düzenlemeler doğrultusunda, tüm dosya kapsamında toplanan delillere göre; davalının istinaf başvurusunun HMK m.353/1- b-1 uyarınca oybirliğiyle esastan reddine karar verilmesi sonuç ve kanaatine varılmakla aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

        UYAP Entegrasyonu