Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İkinci bentte düzenlenen ifaya ekli cezai şartta ise alacaklı, açıkça vazgeçmiş veya ifayı kayıtsız şartsız kabul etmiş olmadıkça, hem sözleşmenin ifasını hem de kararlaştırılan cezanın ödenmesini talep edebilir. 22. Dönme (fesih) cezası olarak da adlandırılan ifayı engelleyen cezai şart ise maddenin üçüncü bendinde hükme bağlanmıştır. Burada borçlunun cezai şartı ödemek suretiyle tek taraflı olarak sözleşmeden dönme hakkına sahip olduğunu ispat yetkisi saklı tutulmuştur. Böylece borçlu alacaklı ile yaptığı anlaşmada dilerse sözleşmeden dönmeyi ve alacaklıya sadece cezai şart ödemeyi kararlaştırabilir. Bu tür cezai şartta borçlu cezayı ödemek suretiyle sözleşmeden dönebileceği gibi, alacaklı da sadece cezai şartın ödenmesini talep edebilir. Bu durumda artık alacaklı borçludan asıl edimin ifasını isteyemeyecektir. 23....

    Dönme hakkının kullanılması halinde taraflarca yerine getirilmiş edimlerin iadesi gereklidir. Dönme hakkının kullanılmasındaki maksat, sözleşmenin kurulmasından önceki durumuna getirmek olduğundan elde edilen semenden ve ödenen bedelin faizinin iadesi öngörülür, bununla beraber alıcının maruz kaldığı zararın da satıcı tarafından tazmin edilmesi gerektiği düzenlenmiştir. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; yukarıda belirtilen izahat çerçevesinde ve alınan hüküm kurmaya elverişli, denetime açık, gerekçeli ve açıklamalı bilirkişi raporu da nazara alınarak; ve davacının sözleşmeden dönme hakkını kullanarak ödenen bedelin iadesi yönünde seçimlik hakkını kullandığı nazara alınarak davacının davasının kabulüne yönelik aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir....

      görüş ve kanaatlerinin aynı olduğu rapor edilmiş olup, sunulan raporların, 5.050,00 TL'lik talep yönünden yapılan tespitler hariç olmak üzere, diğer tespitler yönünden hükme esas alınmaya uygun, denetime elverişli ve gerekçeli olması sebebiyle yeniden rapor alınması cihetine gidilmeyerek, dosya kapsamından, satın alınan dava konusu makinede ayıp bulunduğu, bahse konu ayıbın ise ilk bakışta/muayenede anlaşılabilecek bir ayıp olmaması nedeniyle gizli ayıplı olduğu, yasal mevzuata göre ayıbı gidermekle yükümlü olan davalının, bu yükümlülüğünü yerine getirmediği, sunulan noter ihtarına göre davacının süresinde ayıp ihbarında bulunduğu, davacının ayıplı mal nedeniyle seçimlik hakkını kullanabileceği, seçimlik hak olarak sözleşmeden dönme ve uğranılan zararın tazmini hakkının kullanıldığı anlaşıldığı, her ne kadar sunulan raporlarda, 5.050,00 TL'lik talep yönünden davalının menfi zararı doğmadığı belirtilmiş ise de, yerleşik içtihatlarda da vurgulandığı üzere, menfi zararın, uyulacağı ve yerine...

        Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı.Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü K A R A R Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ve tazminat istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının feshe yönelik temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Sözleşmeden dönme ile sözleşmenin ifasını isteme anlamına gelen projesine uygun hale getirme masrafları birbirleriyle çelişen iki zıt istemdir. Mahkemece, sözleşmeden dönülmesine karar verildiği halde, ayrıca projeye uygun hale getirme masraflarına hükmolunması doğru olmamıştır. Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş; tazminat isteminin reddine karar verilmesinden ibarettir....

          S.3 kira geliri kaybı, geciken ifa nedeniyle ifaya bağlı ceza (BK 158/II), seçimlik ceza (BK 158/I), eksik işler bedeli, kâr kaybı, gecikme tazminatı (BK 106/2) müspet zarar; inşaatın yapımı süresince oturulacak ev için ödenmesi gereken kira bedeli ile yıkılan binanın enkaz bedeline yönelik talepler menfi (olumsuz) zarar kapsamındaki alacak kalemlerindendir. Olumsuz zarar, sözleşmeden dönen alacaklının haklı olması halinde, kusurlu borçludan isteyebileceği, diğer anlatımla, borçlunun sözleşmeye aykırı hareket etmesi nedeniyle sözleşmenin hüküm ifade etmemesi dolayısıyla ortaya çıkan zarardır. Sözleşmenin feshini isteyen ve fesihte haklı olan tarafın BK'nın 108/2. maddesi uyarınca menfi zararını talep etme hakkı vardır....

            Mahkemece, alıcının tek taraflı vazgeçmesi halinde o ana kadar ödemiş olduğu parayı isteyip isteyemeyeceği, isteyebilecek ise ne zaman ve ne kadar isteyebileceği açıkça düzenlenmemiş olup, sözleşmenin diğer şartlar bölümünün benzer hükümlerinden hareketle sonuca ulaşmak gerektiği, davacı-alıcının taksitleri zamanında ödememesi halinde uygulanması öngörülen sözleşmenin diğer şartlarının d bendi sözleşmeden tek taraflı feragat halinde de uygulanabilir nitelikte olduğu, ancak alıcının tek taraflı feragat iradesini açıkladığı için davalı-satıcının ihtar yükümlülüklerini yerine getirmesinin beklenmemesi gerektiği, kaldı ki davalı-satıcı tarafından davacı-alıcıya ihtarnamenin gönderildiği, bu haliyle davacı-alıcının diğer şartların d bendi gereğince ödemiş olduğu parayı kendi adına yapılan masraflar düşüldükten sonra inşaat tamamlanarak diğer maliklere teslim tarihine kadar almayacağını ve hukuki haklarını kullanmayacağını kabul etmiş sayılması gerektiği, davacı-alıcının sözleşmeden sebepsiz...

              Noterliğinin 26.09.2017 tarih ve 34644 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sözleşmeden döndüğünü beyan ettiğini, davacının, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda 02.01.2017 tarih 684 sayılı Kanun hükmünde kararname ile yapılan değişiklik ile “ön ödemeli konut satışında sözleşme tarihinden itibaren yirmi dört aya kadar tüketicinin herhangi bir gerekçe göstermeden sözleşmeden dönme hakkınm bulunduğunu; ancak davacının sözleşme tarihinden 40 ay sonra sözleşmeden dönme hakkının bulunmadığı, HMK 12/ l’de “Taşınmaz üzerindeki ayni hakka ilişkin veya ayni hak sahipliğinde değişikliğe yol açabilecek davalar ile taşınmazın zilyetliğine yahut alıkoyma ilişkin davalarda taşınmazın bulunduğu yerin mahkemesinin yetkili olduğu bu nedenle de dava dilekçesinin reddinin gerektiği, davacının farklı kalemler altında taleplerini ileri sürdüğünü (sözleşmenin feshi, satış bedelinin iadesi, cezai şart, yoksun kalınan kar talebi)bütün bu taleplerin aym anda ve birbirine bağlı olarak talep edemeyeceği...

              bedelin iadesinin şartlarının gerçekleşmediği, mahkemece, Sözleşmenin 2.maddesinde davalıya verilen yetki bakımından hükmün geçerli olmadığına veya bu yetkinin davalı tarafından dürüstlük kuralına aykırı olarak kullanıldığına kanaat getirilmesi ihtimalinde geçerli olmak üzere; belirli vade dolmasına rağmen edimini ifa etmeyen borçlu davalının borçlu temerrüdüne düştüğü, Bu durumda sözleşmeden dönmek için davacının kural olarak davalıya mehil vermesi gerektiği (TBK m.123), Ancak TBK m.124 uyarınca süre verilmesine gerek olmayan hallerden birisi bulunmaktaysa bu şartın aranmayacağı, dosya kapsamında davacının sözleşmeden dönme beyanında bulunurken davalı tarafa herhangi bir süre tanımamış olduğunu bu durumda takdirin Mahkemeye ait olduğunu, davalının borçlu temerrüdüne düştüğüne ve sözleşmeden dönmenin kullanılması için aranan şartların somut olayda gerçekleştiğine kanaat getirilmesi ihtimalinde; davacı ......

                İstinaf Sebepleri Davalı banka; dava şartı olan zorunlu arabuluculuk başvurusunun yapılmadığını, davanın banka yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddi gerekirken yerel mahkemece kabulünün hatalı olduğunu, davacının ilgili yasal mevzuat ile kendisine tanınan sözleşmeden dönme seçimlik hakkını kullanma talebinde bulunmamış olduğuna ilişkin itirazların yerel mahkemece dinlenmediğini, davacının diğer davalı inşaat firması ile akdetmiş olduğu gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile belirlenen teslim tarihinin geçmiş olduğuna ilişkin iddiasının yerel mahkemece eksik inceleme sonucu kabul edildiğini, davacının, teslim süresi dolmamış olan sözleşmeden kendi iradesi ile dönmesi neticesinde iade alabileceği tutarın yapmış olduğu ödemelerin tamamı olmadığını, gerek yasal mevzuat gerek davacı ile diğer davalı inşaat firması arasında akdedilen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi hükümleri uyarınca satıcının kusuru olmaksızın sözleşmeden dönme hakkını kullanan alıcı-davacının cezai şart ödeme yükümlülüğünün...

                  M. 227 uyarınca onarım hakkı kullanıldığını, davacının sözleşmeden dönme talebinde bulunması yasal dayanaktan yoksun olduğunu, iş bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, müvekkili şirketin, aracın ayıplı olmasından dolayı alıcıya karşı sorumlu olduğunun kabul edildiği takdirde, davacının haksız sözleşmeden dönme talebinin yerine satış bedelinden indirim yapılmasına, davacı yanın sözleşmeden dönme talebinin kabul edilmesi halinde, davacıya iade edilecek olan satım bedelinden davacının satılanı kullanmış olmasından dolayı ödemesi gereken ecrimisil bedelinin mahsup edilmesine, dava konusu aracın müvekkili şirkete teslim edilmemiş olduğundan müvekkili şirket yönününden bir faiz borcu doğmadığından davacı yanın haksız faiz talebinin reddine ve bunlarla birlikte davacının gerçeğe aykırı haksız ve hukuki dayanaktan yoksun menfi zarar talebinin de reddine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu