Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, Gayrimenkul satış sözleşmesinden cayma nedeniyle, sözleşmeden dönme hakkının kullanılarak ödenen bedelin istirdadı, bakiye borca ilişkin menfi tespit davasıdır. Davacı ile davalılar Obaköy - Haldız adi ortaklığı arasında gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi düzenlendiği, satış bedelinin bir kısmının peşin, bir kısmının T.İş Bankasından alınan konut kredisi ile bir kısmının da senetlerle ödenmesinin kararlaştırıldığı anlaşılmıştır. Davacı tüketici tarafından ifa imkansızlığı nedeniyle sözleşmeden cayıldığı belirtilerek, ödemiş olduğu bedelin tahsili, bakiye kısma ilişkin ödemelerin durdurulması talep edilmiştir. Taşınmazın taraflarca kararlaştırılan tarihte teslim edilmediği tarafların kabulündedir. Davacı tüketici seçimlik haklarından sözleşmeden cayma hakkını kullandığını beyan etmiştir. Davalının taşınmazın teslim edilmeme sebeplerine ilişkin savunmaları yargılama aşamasında belirlenecektir....

Bilgi formunun, sözleşmeden dönme hakkına ilişkin 10. maddesinde sözleşmeden dönme ile bilgilendirme yapılmış, 10.3. maddesinde; "konut bedelinin bir kısmının bağlı kredi ile karşılanması durumunda, tüketicinin sözleşmeden dönme hakkını kullandığına ilişkin bilgi, satıcı tarafından ilgili konut finansmanı kuruluşuna derhal bildirilir" hükmü yer almaktadır. Kredi sözleşmesinin 29. maddesinde ise; kredi ile satın alınacak taşınmaz bilgileri sözleşmeye yazılmış, taşınmaz belirli hale getirilmiştir. Bu bilgilere göre, bağlı kredinin ön koşulu olan "münhasıran belirli bir malın veya hizmetin tedarikine" ilişkin olması koşulunun yerine geldiği görülmektedir....

Tarafların tacir olup, uyuşmazlığın ise ticari nitelikteki satım sözleşmesinden kaynaklanması nedeniyle olaya -----uygulanması gerekmektedir. ---------- dair hükümlerinin esasen tacirler arasında yapılan satım sözleşmelerine de uygulanması benimsenmiştir. Bununla birlikte satım sözleşmesinde malın ayıplı olması halinde özel hükümler öngörülmüştür ---- Sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan -----madddesinde sözleşmenin kurulması üst başlığı altında, sözleşmenin, tarafların iradelerini karşılıklı ve birbirine uygun olarak açıklamalarıyla kurulacağı düzenlenmiştir. ---maddede tarafların bir sözleşmenin içeriğini kanunda öngörülen sınırlar içinde özgürce belirleyebileceklerine yer verilmiştir....

    Davalı, tüketici hakem heyetine başvurarak malın ayıplı olduğu iddiasıyla sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinde bulunmuş, davacı üretici şirket ise sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinin muhatabının tarafı olmadığını, üretici firma olduğunu ve satıcıya karşı ileri sürülmesi gerektiğini savunarak tüketici hakem heyeti kararının iptalini istemiştir. Uyuşmazlık; malın ayıplı olmasından kaynaklanan sözleşmeden dönme ve bedel iadesi seçimlik hakkının satıcı dışındaki üretici firmaya karşı ileri sürülüp sürülmeyeceği noktasında toplanmaktadır. 6502 sayılı yasanın 11....

      , bu durumun müvekkilinin iradesi dışında piyasadaki döviz dalgalanmasından meydana geldiğini, TBK nun 138. maddesinde düzenlenmiş olan sözleşmenin işlem temelinin çökmesi nedeniyle sözleşmenin uyarlanması koşullarının gerçekleştiğini, nitekim Hükümetin de (ülkemize yönelik uluslararası döviz operasyonu nedeniyle) döviz ile yapılmış sözleşmelerin TL ye çevrilmesini ve döviz ile yeni sözleşme yapılmamasını ön gördüğünü, yerleşik Yargıtay kararları gereğince işlem temelinin çökmesi nedeniyle artık sözleşmenin ifasının müvekkilinden beklenemeyeceğini, aksi halin iyi niyet kurallarına aykırı olacağından bahisle sözleşmeye hakimin müdahalesi yoluyla müvekkilinin sözleşmedeki yükümlülüğünün hakkaniyet oranında azaltılması veya davalının yükümlülüğünün artırılması suretiyle sözleşmenin bu şekilde tadiline karar verilmesini talep etmiş ve dava değerini 5.000,00 TL göstererek bu miktar üzerinden dava harçlarını yatırmıştır....

        Doktrin ve Yargıtay içtihatlarında nama ifaya izin olarak adlandırılan bu hükmün kat karşılığı inşaat yapım sözleşmeleri taraflara yapma borçları yüklediğinden arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde yüklenici tarafından da uygulanıp yetki talep edilebilmesi mümkündür.Bu durumda davacı şirket yetkilileri ile davalı arasında gelişen olaylar arsa sahibinde güven duygusunu azaltıp sözleşmeden dönme-fesih konusunda dava açılmasının haklı nedeni olabilir ise de; taraflar arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin feshi konusunda açılmış bir dava verilmiş bir karar bulunmadığı, bu sözleşme halen geçerli ve yürürlükte olduğu, davalı arsa sahibi de azilden sonra ihtara rağmen sözleşmenin ifası için gerekli işlemleri yapmadığı ve bunları yapmak için gerekli yetkileri ihtiva eden vekâletnameyi düzenleyip vermekten kaçındığından, bölge adliye mahkemesince geçerli olup feshedilmeyen arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi gereği arsa sahibinin yapmak zorunda olup yapmaktan...

          ın değişik tarihlerde arsa malikinin hesabına 37.000,00 TL para havale ettiği, asıl davada davacı şirketin yetkilisi ... ile davalı arasında düzenlenen ....03.2007 tarihli adi sözleşme ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde değişiklik yapıldığı, arsa malikinin birleşen tazminat davasın karşılık yüklenici ve şirketin adi yazılı sözleşmenin ihlali nedeniyle cezai şart isteyerek sözleşmeye göre verdiğinin istirdadını istediği, arsa malikinin, birleşen davayı yüklenicin yanı sıra şirkete de yöneltmesi, sözleşmeden sonra düzenlenen adi yazılı sözleşmede şirketin muhatap olarak kabul edilmesi ve bazı ihtarların şirkete yönelik olarak keşide edilmesi nedeniyle şirketin pasif husumet ehliyetinin bulunduğu, arsa malikinin birleşen fesih davasına karşı yüklenicinin açtığı karış davada sözleşmeden dönme cezasının ve sözleşme nedeniyle verilenin istirdadının istenmesi nedeniyle tarafların iradelerinin fesih konusunda birleştiği ve sözleşmenin tarafların ortak iradesiyle geriye etkili şekilde...

            Yargıtay tarafından benimsenen ve sözleşmeye bağlılık ilkesinin istinasını oluşturan, uyarlama davası 6098 Sayılı TBK.nın yasalaştırılması sırasında da benimsenerek, 6098 Sayılı Yasanın 138. maddesinde “Aşırı İfa Güçlüğü” madde başlığı altında düzenlemiş, “Sözleşmenin yapıldığı sırada taraflarca öngörülmeyen ve öngörülmesi de beklenmeyen olağanüstü bir durum, borçludan kaynaklanmayan bir sebeple ortaya çıkar ve sözleşmenin yapıldığı sırada mevcut olguları, kendisinden ifanın istenmesini dürüstlük kurallarına aykırı düşecek derecede borçlu aleyhine değiştirir ve borçlu da borcunu henüz ifa etmemiş veya ifanın aşırı ölçüde güçleşmesinden doğan haklarını saklı tutarak ifa etmiş olursa borçlu, hâkimden sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını isteme, bu mümkün olmadığı takdirde sözleşmeden dönme hakkına sahiptir. Sürekli edimli sözleşmelerde borçlu, kural olarak dönme hakkının yerine fesih hakkını kullanır. Bu madde hükmü yabancı para borçlarında da uygulanır.” hükmüne yer verilmiştir....

              ödenmiş olması sebebiyle satıcının bakiye 2.250,00 alacağı olacağı, 4.500,00 TL bedelli ayıplı işlerden dolayı sözleşmeden dönme talebinin hakkaniyete uygun olmadığı, nitekim ayıplı işlerin tamirinin mümkün olduğu, davacının davasında haklı olmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle, davacının davasının reddine karar vermiştir....

                Ayıp halinde alıcının hakları 6098 sayılı TBK'nın 227- (1) maddesinde; "Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme, Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, İmkan varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme" olarak sayılmıştır. Alıcının genel hükümlere göre tazminat hakkının saklı olduğu da hüküm altına alınmıştır (m.227/1). Eldeki uyuşmazlıkta, davacı seçimlik haklarından sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talep etmiştir. Bu talebin sözleşmenin tarafı olan davalıya karşı ileriye sürebildiği gibi yukarıda anılan hüküm gereğince davalı satıcı satılanda bilmediği ayıplardan da sorumlu olduğundan mahkemenin davayı husumet yokluğu nedeniyle reddetmesi doğru olmadığından, istinaf isteminin kabulü ile kararın kaldırılması gerekmiştir....

                UYAP Entegrasyonu